80’ler iyi ki varmış. Biliyorum birçoğunuz seksenlere gıcıksınız ya da hayatınızın bir döneminde gıcık oldunuz. Ancak geriye dönüp bakınca müzik, moda, film, eğlence gibi konularda çok rahat oldukları için bu gençler takdiri hak ediyorlar. O vatkaları bile giyinmekten kaçınmamışlar sonuçta. Vatka giyen insan ne kadar kötü olabilir?!
Night of the Creeps tam da seksenler ruhunu yansıtan bir zombi korku/komedi/gençlik filmi. Seksenler gençlik filminin eğlenceli yanı ile klasik korku unsurlarını iyi harmanlamış bir film.
Night of the Creeps ne yazık ki sadece üç uzun metraj ve birkaç da dizi yönetmiş olan Fred Dekker’ın ilk filmi. Diğer iki filmi ise, 1987 tarihli The Monster Squad ve 1993’te çevirdiği son film olan RoboCop 3. RoboCop 3’den sonra yönetmen film endüstrisinden neredeyse elini eteğini tamamen çekmiş.
Filmimiz bir uzay gemisinden kaçırılan bir deney ile başlıyor. Deney içeriği bir tüp ile uzayın boşluğuna savruluyor ve 1959 yılında dünyaya düşüyor. O yılların ruhunu verebilmek için siyah beyaz çekilen bu bölümde deney tüpünden fırlayan Slither’daki sümüklü böcek-solucan kırmasına benzeyen yaratıklar oral yoldan (neyse ki anal değil) beyne girerek kurbanı bir zombiye dönüştürüyor. Bu bölümde bir de baltalı katil var ama sadece selam olsun diye bulunuyor gibi.
Bir anda 28 yıl sonraya ışınlanıyoruz ve 1986 yılında Amerikan üniversiteli gençliğinin ev partilerinde kendimizi buluyoruz. İki ezik arkadaş Chris Romero ve engelli oda arkadaşı J.C. During partide umutsuzca kız kaldırmaya çalışıyorlar. Arkalarında bir güç olmadan istediği kıza ulaşamayacağını anlayan Chris bir derneğe girmek için eşek şakası yapmayı kabul ediyor. Üniversite’nin morgundan bir ceset alıp karşı derneğe bırakmak olan görevleri, onları 1959’da kontrol altına alınan zombiye götürüyor. İkili korkuyla uzaklaşırken (filmin en eğlenceli lafı “Screaming Like Banshees”) serbest kalan zombi terör estirerek şehirde yeni kurbanlar buluyor.
Chris ve J.C. hem başlattıkları bu kaosu durdurmak için hem de Chris’in sevdiği kızı kurtarmak için zombilere karşı amansız bir savaşa girişiyor..
Night of the Creeps gerektiği kadar değeri bilinmemiş bir film. B-film’in tüm klişelerini kullansa da benzerlerinden daha iyi oyunculuklar ve Dekker’in yönetimi ile kaliteyi bir üst seviyeye çıkarmayı başarıyor. Özellikle B-Film olduğunu birçok diyalogda kabul edip kendi ile dalga geçerek de eğlence dozunu arttırıyor.
Bilim kurgu, korku komedi ve hatta slasher tarzını iyice harmanlayan bu seksenler filmi günümüzde birbirini tekrar eden korku saçmalıklarından çok daha iyi bir seyirlik.