Öteki Yeşilçam: Erotik Komedilerin İşgali Başlıyor

30 Haziran 2012

1975 yılı daha önce 5 yıllık macerasını afiş boyutunda aktarmaya çalıştığımız Erotik Türk sinemasının erotik-komedi maskı altında Salonları işgalinin başladığı yıldı. Günümüzde 60-70 yerli filmi bir yıl içinde sinemalarda gördüğümüz vakit “Bu sene amma da Türk filmi çevrilmiş” diye seviniyoruz belki ama 1975 yılında Yeşilçam tam 226 adet filmi izleyici ile buluşturmuştu.

blankSinemanın yeni ve güçlü rakibi televizyon seyirciyi artan bir hızda çalsa da, Yapımcılar izleyicinin sevdiği TV dizilerinin yerli versiyonlarını sinema filmi olarak çekerek bir sempati yaratmaya kalkışmış; Tatlı Cadı, Kaygısızlar, Pembe Panter, Temel Reis ve Kaynanalar gibi işlere imza atmıştı. Fakat “Seks satar” fikri başka bir seyirci profilini salonlara çekmek ve ne olursa olsun bilet satmak adına 1975 yılında tam 75 adet erotik (Bunların çoğu hafif meşrep güldürülerdir.) film çevrilmesine yol açmıştı. Bu durum TV yüzünden iyice azalan aile seyircilerinin tamamen yitirilmesine, Erotik filmlerin sonraki 5 yılda iyice çoğalarak Yeşilçam’a hakim tür olarak hükmetmesine sebep olacak Büyük şehirlerde yada Anadolu da sadace erotik film oynatan izbe “2 film birden” sinemalarının türemesine yol açacaktı. Fakat 1975 Erotik komedilerin hala komedi olabildiği bir kaç yıl sonra çekilecek hard seks filmlerinin henüz kümse tarafından hayal bile edilmediği Tür açısından oldukca masum zamanlardı. Filmler genel olarak 70’lerde memlekette epeyce örneği gösterilmiş olan İtalyan ero-komedilerine özenmekte ve Erkek komikler olan Aytekin Akkaya, Hadi Çaman, Bülent Kayabaş, Sermet Serdengeçti, Mete İnselel, Ali Poyrazoğlu gibi isimlerin O yıl için bu türün popüler isimleri olan Arzu Okay, Mine Mutlu, Melek Görgün, Seher Şeniz, Figen Han gibi isimlerle eşleşmesiyle oluşturulan sabun köpüğü komediler olmakta ve bir kaç hafif seks sahnesi içermekteydi. Oyuncuların beceriksizliği ve prodüksüyonların ucuzluğu gözden kaçmasa da salonları ayakta tutmak adına erotik komediler oldukca işe yarayan yapımlardı.

Bu yeni ve zorba türün belki de en ilginç tarafı kaba saba film isimleriydi. komik ve cinsel ima yüklü bu isimlerin o seneye ait olanları: Ah Mualla Oh Ne Ala (Naki Yurter), Ah Ne Adem Dilli Badem (Çetin İnanç), Anahtarı Bendedir (Yücel Uçanoğlu), Bana Beş Avrat Yetmez (Çetin İnanç), Ben Armudu Dişlerim (Semih Evin), Beş Atış Yirmibeş (Nazmi Özer), Çalkala Yavrum Çalkala (Ülkü Erakalın), Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak (Nazmi Özer), Çukulata Tarlası (Günay Kosova), Dünden Bugüne Seks (Oğuz Gözen), Hababam Git Hababam Gel (Aram Gülyüz), Hasan Almaz Basan Alır (Aram Güiyüz) vb. idi

Bu 75 filmin tamamının afişlerini sizler için derledik ve ilginize sunuyoruz. Yine hiçbir yerde bulamayacağınız arşiv değeri olan bir çalışma olduğunu hatırlatıyor ve bunu tamamen akademik bir yaklaşımla yapmış olduğumuzu da ayrıca belirtiyoruz. :)

Reblog this post [with Zemanta]
blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

8 Comments Bir yanıt yazın

  1. Ne diyeceğimi bilemiyorum ama ben çok safmışım, Yeşilçam’ın bu yönünü bilmiyordum. hiçbirine saygım kalmadı. kıyıda köşede yalnız başına ölen oyunculara hep acırdım, ama hakmış onlara, şimdi anladım, Allah’ın sopası yok…

  2. bence bunlar komedi filmi olarak daha iyi tanımlanabilir
    hepside süper filmler

  3. erengül bu filmleri bir takım paylaşım sitelerinde bulduklarında kıyaslama. Filmlerde bu sahneler genellikle yok :D
    Bunlar bildiğimiz komedi filmleri sadece yarı çıplak olarak oynanmış.
    Parasızlığın gözü kör olsun ;)

    Afişler ve film isimleriyse neredeyse filmler kadar komik :D

  4. Asıl porno filmlerini, hatta bugünün standartlarını düşününce, bana çok sevimli hatta naif görünüyorlar. Ciddiyim… Çok güzel bir paylaşım olmuş. Elinize sağlık.

  5. MUTLAKA OKUYUN NE KADAR BERBAT DÖNEM OLDUĞUNU ANLAYACAKSINIZ…

    o döneme yeşilçamın hatta türk sinemasının yüz karası 74 lerden itibaren tvde çok güzel programlar yapılmaya başlandı fakat sinema sektörüde eriyip gidiyordu yapımcılar patronlar bir arayış içine girdiler dünyada özellikle abd ve italyada erotik komediler yaygınlaşmaya başladı bizim ypmclrda bunlara özenerek erotik komedi çekmeye başladı fakat iş erotizmden çıkıp porno filmlere dönüşmeye başladı 40 dklık filmin 40 dksıda yatakta geçiyordu artık ha bide bazı filmlerde erotizm içeren afişlere bakıp giriyolardı fakat umdukları gibi olmuodu gördükleri kadın filmlerde olmuodu biz milletçe hep özenti içindeyiz a.b.d veya diğer ülkeleri taklit ederek bişeyler yapmaya çalışıoruz fakat her işte olduğu gibi bunun cılkını çıkardık bu dönemi hatırlanmaması gereken bir dönem bana kalırsa diğer bir yönü kadınlar filmlerde oynayan kadınlar yıllar sonra ya intihar ettiler yada yüzlerini falan gizliyorlar

  6. Sevgili Cem Köse,
    Elit sinema yazarlarının sizi manupüle etmesine izin vermeyin lutfen…

    “Seks Furyası” Türk sinemasında önemli ve özel bir dönemdir. Özellikle 1978’e kadar çevirilen filmler izlemesi keyifli naif yapımlardır ve şu an daha fazlasını “Çılgın Dersane” serilerinde bulabilirsiniz. Kadınların başına gelen talihsizlik ise kültürümüzün ayıbıdır.

    Türk sineması bu filmler yüzünden felakete sürüklenip yokolmanın eşiğine gelmemiştir. Bu filmlerin çekildiği yıllar aynı zamanda şu an hepsi klasik olmuş ve zamanında iyi gişeler yapmış “Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Hababam Sınıfı”, “Sürü”, “Tosun Paşa”, “Çöpcüler Kralı”, “Tosun Paşa”, “Neşeli Günler”, “Sultan” gibi özenli işlerin yapıldığı yıllardır. Türk sineması asıl darbeyi 12 Eylül darbesi ile gelen sıkıyönetim uygulaması ve video’dan almıştır.

    Üzüldüğüm başka bir nokta, “Testere” filminde, bir caninin en akla gelmez işkencelerini huşu içinde izleyen seyircinin iki insanın sevişmesine (sevişme bittikten sonra ikisi de sağdır üstelik :) ) neden bu kadar karşı çıktığıdır?

  7. Bu konuya yönelik olarak yıllar önce hazırlamış olduğum detaylı bir (akademik) çalışmam için bkz:

    https://kebikecdergi.files.wordpress.com/2012/07/14_yakin.pdf

    ya da

    https://www.academia.edu/20310041/Malum_D%C3%B6nem_Filmleri

    Aşağıda Murat Tolga Şen bey’in söyledikleri -sonuna kadar katıldığım- geçerlidir.. Hiç kimse bu filmlerin “sanat eserleri” olduğu iddiasında değil ama Türk sinemasının “ölümünü” ya da “sonunu” hazırladıkları iddiası büyük oranda yanlıştır. Detaylar yazıda…
    Saygılarımla..

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Cannibal / Yamyam Filmleri Afiş Sergisi

Özellikle İtalyan sinemacıların bir zamanlar epey mide kaldırdığı bir istismar
blank

Türk Conan’ı Altar Lobileri

Şimdilerde Altar, tamamen unutulmuş bir yapım ama hala keşfedilecek bir