2010 (1984) ve TimeCop‘un (1994) yönetmeni Peter Hyams‘dan, Predator (1987) ve İlk Kan‘ın (1982) bestecisi Jerry Goldsmith‘den, başrolde Sean Connery‘nin oyandığı 1981 yapımı uzayda geçen bir bilim kurgu Outland. Bu filmi nasıl bugüne kadar kaçırmış olduğumu merak ederek, DVD’sini görür görmez büyük bir heycanla hemen satın aldım. Biraz hayalkırıklığına uğrayacağımı sanıyordum. Gerçekten çok iyi olsa, bu sulardaki bir filme bugüne kadar duymamamın imkanı olamaz diye düşünüyordum. Ama film hiç de fena çıkmadı diyebilirim.
Üniverste son senemde seçmeli aldığım bilim-kurgu dersinde, bilim-kurgu’nun “yeni western” olduğuna dair bir konu başlığı vardı. İki janrın da aslında “final frontier” yani “sınırın bittiği yer” edebiyatı olduğu anlatılıyordu. Bilim-kurgu’dan önce insanlık için sınırın bittiği yer yeni dünyaydı. Yani Amerikaydı. Kovboylar ve kızılderililer, insanlığın keşif macerasında vardığı son bölümün kahramanlarıydı. Ana karadan uzak, bu yeni kıtaya gelmiş olan adamların maceraları sınırın bittiği yer edebiyatıydı. Daha sonra dünyada ayak basılmamış yer kalmayıp da insanoğlu rotasını Ay’a ve uzaya çevirdiğinde, kızılderili ve kovboyların yerini, uzay maceraları aldı.
Bu bağlamda bilim-kurgu filmlerin içinde wetsern kodlarını yakalamak çok keyifli ve kafa çalıştıran bir oyun. Outland filminde ise bu oyunu oynamak için kendini pek yormanıza gerek yok. Daha filmin kapağına bakar bakmaz şerif üniforması, elinde av çiftesi, göğsünde şerif yıldızı ve kafasındaki kamyoncu şapkasıyla Sean Connery, adeta bir western stil ikonu! Ama Dallas’da değil, Jüpiter’in ikinci ayındaki (İo) bir maden kasabasında! Bu gibi bilim-kurgularda bu western kodları o kadar belirgin ki, bu filmler artık bilim-kurgudan çok uzayda (veya gelecekte) geçen western’ler olarak adlandırılabilinir. Aklıma gelen diğer örnekler: Westworld (1973), Battle Beyond Stars (1980), çizgi dizi Cowboy Bebop ve bir başka çizgi dizi Bravestarr (1987)!
Şerif O’Neil, Jupiter’in ayı İo’daki Con Am 27 adlı Titanyum maden kasabasına bir seneliğine atanmıştır. Yozlaşmış düzene ayak uydurmamakta direnen bir karakter olan O’Neil sivri kişiliği yüzünden belki de buraya sürgüne yollanmıştır. Yıllık 2144 kişinin yaşadığı, yerçekimi Dünya’nın 6’da 1’i olan ve atmosferinde nefes alınamayan Con Am 27, uzaktaki bir maden kasabası olmaktan başka, farklı denklemler de içeriyordur. Son bir sene içinde sebebi bilinmeyen intiharların sayısında düşündürücü bir artış vardır. İnsanlıktan uzakta, karanlık koridorlardan ibaret bu yaşam alanında O’Neil ailesini ikinci plana atarak, halüsünasyonlar görerek intihar eden işçilerin gizemini çözmeye çalışacaktır.
Outland, janr olarak en sevdiğin janrlardan birine ait bir film. Dahası, müzikleriyle, oyunculuklarıyla, plastik makyajıyla, karanlık uzay koridorları ve endüstriyel bilim-kurgu set dizaynlarıyla oldukça sağlam bir atmosfere sahip. Türünün severleri için kaçırmamaları gereken bir 80’ler bilim-kurgu klasiği… Saturn 3 (1980), Moon 44 (1990), Screamers (1995) ve Dante 01 (2008) gibi filmleri sevdiyseniz Outland’i de seveceksiniz.
OUTLAND FRAGMAN
Ailece hastasıyız!
eline sağlık can çok güzel bir seçim
Çok güzel bir ekleme oldu bu Can.
Seksenli yılların ortalarında çıkan ilk TUBİTAK alternatifi BİLİM TEKNİK dergisinde filimin yılın en kötü bilim kurgu filmi olarak ödül aldığını (Altın Ahududu ödülü aldımı bilmiyorum böğürtlenli bi şeydi derginin kendi nitelemeside olabilir)bir çok teknik hatalar içerdiğini okumuştum.Aklımda kalan derginin yazdığı gaf uzay elbisesi başlıkları ile ilgiliydi.İçten aydınlatılıyordu,ayna etkisi ile bu durum görüşü olanaksız kılar deniliyordu.İçten aydınlatmalı bir motorsiklet kaskı yapıp siperliği kapatıp yolculağa çıkıp denemek lazım tabii…
Sonra yanlış hatırlamıyorsam televizyonda izlemiştim o zaman haksızlık yapıldığını düşünmüştüm ,film ilginç mesajlarda içeriyordu ,filmi beğenmiştim tabi tekrar izlemek lazım bi arayım bulabilecekmiyim….