Gariptir, Kubrick sineması mevzu bahis olduğunda pek çok sinemasever Zafet Yolları’nı şöyle bir anmadan geçmez. Fakat acıdır ki filmi izleyenlerin sayısı, izlediğini iddia edenlerin sayısına oranlandığında oldukça azdır. Neyse ki ülkemizdeki festivallerin bir kısmı, kavramsal muhabbetlerde ıncığı cıncığı didiklenmiş olan bu filmleri, sinema salonunda izleme şansı sunarlar bizlere…
Festivalde 12 Angry Men / 12 Öfkeli Adam, West Side Story / Batı Yakasının Hikâyesi ve The Night Of The Hunter / Caniler Avcısı ile birlikte izleyici ile buluşan Zafer Yolları, Kubrick Sineması’nın bir başka “yasaklı hazinesi”dir.
Bu gün dillere dolanan savaş karşıtı film mevzu bahsinin abecesi olarak kabul edebileceğimiz film, hem cephedeki, hem cephe ardındaki hem de o meşhur mahkeme salonu sahnesindeki görsel tercihler sebebi ile sanki üç farklı yönetmenin elinden çıkmış izlenimi uyandırmaktadır.
Ant Tepesi mücadelesinden evvel ustaca yaratılan gerilim atmosferi, General Mireau’nun mangasını adeta intihara sürükleyen Ant Tepesi mücadelesindeki uzun planlı çatışma sahneleri ve mahkeme salonu kısmındaki diyalogları ve oyunculukları ile zaman zaman izleyiciyi yormasına rağmen, her açıdan ders niteliği taşımaktadır.
Kirk Douglas’ın Colonel Dax suretindeki etkileyici performansı, George Macready’nin kan dondurucu Paul Mireau portresi, Adolphe Menjou’nun içten pazarlıklılık abidesi olan General Broulard güzellemesi ve Wayne Morris’in arada kalmış Roget’ı, filmi unutulmaz kılan oyunculuk performanslarının temel taşlarıdır.
Bununla birlikte Kubrick, çatışmanın tam kalbinde geçen bir savaş karşıtı film ile dönemin şartlarında kolay kolay kabul edilemeyecek bir filme imza atmıştır. Bütün bunların üzerine George Krause’un etkileyici görsel işçiliğini ve Gerald Fried’ın akıllara mıh gibi çakılan müziklerini de eklediğimizde, Zafer Yolları’nı yeniden keşfetmek için birkaç sağlam sebep daha elde etmiş oluruz… Öyle ya! Asla geç değil!
zafer yolları filmi, savas, askerlik, askeri disiplin sorularına cüretli bir bakış açısı getiriyor bu nedenle film fransa da 1970 lere dek yasaklandı ve gösterilemedi. filmin sonudaki ‘milliyetçilik alçakların son sığınağıdır’ sözü nedeniyle onay veren ve düblajını yapan birçok kişi savcılık tarafından soruşturulmuştur.
yazınız daha ayrıntılı ve süsden uzak olmasını isterdim sitenizi beğenerek takip ediorum bu arada.