“Onlar Burada!”

Poltergeist posterPoltergeist; belalı bir ruhun gürültüsü anlamına gelen Almanca sözcük… Poltergeist olaylar genellikle açıklanamayan gürültüler, cisimlerin kendiliğinden hareket etmeleri, kendiliğinden çıkan yangınlar, insan bedeninde duyulan iğne sokmasına benzeyen acılar ve çizikler olarak ortaya çıkarlar. Hayaletlerde olduğu gibi özel ortamlarda oluşurlar ama poltergeist etkiler çoğu zaman bir insandan kaynaklanır ve bu kişi genellikle genç birisi, bir çocuk veya bakire bir kızdır. Aşağıda dillendireceğimiz yapım Poltergeist (1982), bu olaylardan etkilenerek çekilen birçok filme yol haritası olmuştur.

Potergeist, yönetmenliğini bu tarz filmlerde başarısını kanıtlayan Tobe Hooper’ın yaptığı, hikâyesi, senaryosu ve prodüktörlüğü Steven Spielberg’e ait kült korku filmi… Macera üç çocuklu bir Amerikan ailesinin etrafında şekilleniyor. Freeling ailesi evlerinin eski bir mezarlığın üstünde kurulu olduğundan habersiz mutlu ve sade bir hayat sürdürmektedirler. Lakin kızgın ruhlar kendilerini göstermekte geç kalmazlar. Evdeki eşyalar kendiliğinden hareket etmeye başlar önce daha sonra evin küçük sevimli kızı Carel Annie “Televizyon İnsanları” dediği birileriyle iletişim kurmaya başlar. Başlangıçta eğlenceli görülen bu olaylar daha sonra ailenin kâbusu haline gelir. Özellikle de kızları Carel Annie bu ruhlar tarafından kaçırıldıktan sonra. Onlar ise korkularını yenip kızlarını kurtarmaya kararlılardır. Fakat bilmedikleri bir şey vardır. Kızları rastgele bir seçim değildir ölmüşler için!

Poltergeist 1

Potergeist’ın yönetmen koltuğunda başlangıçta Steven Spielberg’ün oturması bekleniyordu. Fakat Universal Studios’la yaptığı antlaşmada aynı zamanda iki film yönetemez maddesi vardı ve o sıralarda Spielberg kültlerinden olacak bir film için emek harcamaktaydı. Hepimizin aklına kazınan E.T idi bu film. Bazı kaynaklar Spielberg’ün Poltergeist çekimlerinde birebir bulunmaktan daha da ileri gittiğini ve antlaşmasına karşı çıkarak film yönetmenine aşırı müdahalede bulunduğunu iddia ettiler. Hatta dedikodulara göre Tobe Hooper sadece sahneleri görüntülüyor geri kalanıyla ise Spielberg ilgileniyordu. Konuşmalar, savunmalar arasında tamamlandı çekimler ve yapım bugünün kültlerinden olmayı tartışmaların gölgesinde başardı. E.T ve Poltergeist Haziran ayında bir hafta arayla seyirciye sunuldu, ikisi de gişe de inanılmaz bir başarı elde etti. Ve o yaz “Steven Spielberg Yazı” olarak tanımlandı eleştirmenler tarafından. Oyuncu seçimleri de ünlü yönetmenin kendisine aitti. Oyuncuları tanınmamış isimler arasından seçti böylece seyirci yapımdaki samimiyeti kaybetmeyecekti. Başrolleri paylaşan Craig T. Nelson, JoBeth Williams, Zelda Rubinstein ve Heather O’Rourke Spielberg’ün seçimini doğrularcasına mükemmel bir performansla oynadılar.

Poltergeist orta

Carel Annie karakterini oynayacak olan sevimli kızı da o seçmişti. Sevimli kızımızla karşılaşma macerası da ilginçti. Aslında Spielberg film için altı yaşında bir kız çocuğu arıyordu. Heather ise beş yaşına yeni girmişti. Fakat Heather O’Rourke’u görünce fikri tamamen değişti. Kendi değimiyle bu kızda farklı bir şeyler görmüştü. Heather MGM’de oturmuş annesini bekliyordu o gün. Bir yabancı gülümseyerek yanına yaklaştı ve adını sordu. Heather adını söyledi fakat arkasından ekledi “Sen yabancısın ve ben yabancılarla konuşamam!” Annesi geldiğinde yabancı kendini tanıttı. Adı Steven Spielberg’dü. Heather’in Poltergesit macerası böylece başlamış oldu. Yapımın devam filmlerinde de başrol onundu. Ta ki genetiksel bir hastalıktan 13 yaşına yani Poltergesit 3’ün çekimlerinin sonuna gelip de hayata gözlerini yumana dek… Sadece Heather’ın korkunç ölümü (bulantı ve kusmayla başlayan hastalığı çok hızlı ilerledi. Annesi kısa süre de halsizlikten kımıldayamayacak hale geldiğini, ellerinin buz gibi, parmaklarının mavi renk aldığını söyleyecekti bir konuşmasında) değildi bu macera da yaşanan, bazı oyuncuların da seri tamamlandığında ölmesi yapımların lanetli olduğu dedikodularına yol açtı bir süre. Bu dedikodu da serinin hâsılatını ve izlenme merakını bir kez daha törpüledi.

Poltergesit seyirciye öyle bir korku sunuyordu ki zamanını aşan görselleri ve oyunculuklarıyla kültler arasına girdi. İzleyip de unutamadığımız birçok korku hikâyesine temel oldu. Devam filmleri her ne kadar ilk macera kadar etkili olmasa da Poltergesit’i sinema tarihinin en korkutucu yapımları arasına yerleştirdi. Poltergeist II: The Other Side (1986), Poltergesit III (1988) de izleyicinin beğenisine sunuldu, farklı yazar ve yönetmen isimleri ile. Poltergeist 2014 yılında tekrar sevenleri ile olacak bu arada meraklılarına duyurulur.

“Onlar Burada!” saman sarısı saçları, koyu renk gözleri ve tüm masumiyetiyle söylüyordu Heather bu repliği fakat o an düşünememişti, bu repliğin yıllar sonra bile hatırlanacağını… İyi ve emek harcanan yapımlar böyledir işte hem sanatçıya ilham olurlar hem de devrin çocuklarına unutulmayacak bir anı. İzleyemeyenleriniz varsa mutlaka seyredin derim.

blank

Melahat Yılmaz Özberk

1981 Ankara doğumlu... Anadolu Üniversitesi Türk dili ve Edebiyatı bölümünde okuyor. Gölge- e Dergi ve Öteki Sinema’da çeşitli film eleştirileri ve hikâyeler yazıyor. Tek dileği yazacak sözlerinin bitmemesi ve bunları sayfalara dökebilmek…

1 Comment Bir yanıt yazın

  1. 1982’de sinemada bir başka fenomen the entity/karabasan’la aynı ay içinde izlemiştim.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

La casa dell’orco / The Ogre (1988)

La casa dell’orco, Lamberto Bava hayranlarını bile hayal kırıklığına uğratan
blank

Korkutmayan Öcü Filmi: Slender Man (2018)

Slender Man, sıkıcı klişelerden medet uman, tahmin edilebilir bir olay