Raising Arizona / Bebek Arizona Büyüyor (1987)

22 Aralık 2009

blank
Eski bir suçlu olan Herbert “HI” McDunnough,  bir gün suçüstü polislere yakalanır ve karakola götürülür. Burada sabıka dosyası için fotoğraflarını çeken polis memuru Edwina ile tanışırlar. Herbert’ın yolu karakola sık sık düştüğünden Edwina ile olan muhabbetlerini gide gele ilerletir. Bu ziyaretleri sırasında Edwina’nın nişanlısı tarafından terk edildiğini öğrenir. Zamanla aralarında duygusal bir yakınlaşma olmaya başlar ve nihayetinde Herbert hapisten en son çıkışında şaşırtıcı bir kararla Edwina’ya evlenme teklifinde bulunur. Aşıklarımız evlendikten bir süre sonra çocuklarının olamayacağını çünkü Edwina’nın kısır olduğu acı haberi ile yıkılırlar. Bu arada Herbert’ın sicili bozuk olduğundan evlatlıkta edinememektedirler. Ne yapacaklarına dair kara kara düşünürlerken akıllarına şeytani bir fikir gelir. Yaşadıkları muhitin zenginlerinden Nathan Arizona’nın 5 çocuğundan birisi olan Nathan Arizona Jr.’ı kaçırmak ve kendi çocuklarıymış gibi büyütmek. Çiftimiz basit gibi görünen planlarını uygularken başlarına gelmedik kalmaz.

blank1987 yapımı olan Raising Arizona, Ethan ve Joel Coen biraderlerin 2. uzun metrajlı filmi. Başrollerinde Nicolas Cage  (Herbert “H.I.” McDunnough), Holly Hunter  (Edwina “Ed” McDunnough), John Goodman (Gale Snoats), William Forsythe  (Evelle Snoats), Randall ‘Tex’ Cobb (Leonard Smalls) yer alıyor. Film Coen biraderlerin birçoklarına göre en zayıf , bana göre ise en güzel filmi. Show TV yeni açıldığı dönemde Bebek Arizona Büyüyor adı ile yayınlamıştı bu filmi. O zamanlar ne yönetmeninden haberimiz vardı ne bir şeyden. Aklımda hep motorsikletli psikopat ödül avcısı Leonard’ın sahneleri  kalmış. Sonraları Big Lebowski, Fargo vs. derken zamanla Coen biraderleri mecburen tanıdık. Kariyerleri ve hayran kitleleri 80’lerden günümüze gelindiğinde  giderek artmış ancak nazarımda şu an tahammül edilemeyen filmleri çeken yönetmenler olarak sinema sanatını icra etmeye devam etmekteler. Son filmlerinden No Country For Old Men’i sıkıntıdan 3 günde bitirebildiğimi hatırlıyorum. Ondan sonra da yeni filmlerini izlemeye cesaret edemedim.

Coen Biraderler Filmografi

1984 Blood Simple, 1987 Raising Arizona, 1990 Miller’s Crossing, 1991 Barton Fink, 1994 The Hudsucker Proxy, 1996 Fargo, 1998 The Big Lebowski, 2000 O Brother, Where Art Thou?, 2001 The Man Who Wasn’t There, 2003 Intolerable Cruelty, 2004 The Ladykillers, 2007 No Country for Old Men, 2008 Burn After Reading, 2009 A Serious Man.

blank

Bazı yönetmenler vardır kendi tarzlarını belli başlı oyuncularla beyaz perdeye aktarmaktan hoşlanırlar. Veya bu oyuncularla daha iyi aktardıklarını düşünürler. Martin Scorcese  ve Woody Allen gibi. İşte Coen biraderlerde bu tip yönetmenlerden. John Turturro , Steve Buscemi ve John Goodman ile birçok filmde beraber çalışmışlar. Gerçi bu oyuncularda  Hollywood’un kalbur üstü oyuncularından. Birlikte çalışmakta yerden göğe kadar haklılar. Raising Arizona’da benim için önemli olan nokta ise Hollywood’un Altın Kazma ödüllü oyuncularından Nicolas Cage’in bir zamanlar rol yapabildiğini hem de gerçekten rol yapabildiğini görmektir. Siz temkinli olup yine de mükemmel ötesi bir performans beklemeyin. Cage’i kendi klasmanında değerlendirmek lazım. Face/Off (1997)  sonrası rol aldığı filmlerde verdiği o kasıntı pozlar, yüzüne takındığı garip yapmacık ifadeler bu filmde yok.  İlla bir sorun çıkartacak ya Nicolas Cage bu defa kamera önünde değilde kamera arkasında rahat durmayarak yönetmen Joel Coen’i çileden çıkartmış. Çekimler sırasında habire şu sahnede böyle yapsaydık bu sahnede böyle olsaydı diye diye ekibi delirtmiş sonunda. Allahtan Coen biraderler, bu filmde ilk çektikleri filmin kamera arkası ekibi ile çalıştıklarından fazla huzursuzluk çıkmamış.  Biraderler Cage’e rağmen yine de kendi bildiklerini uygulayıp çekimleri 13 haftada tamamlamışlar.

blank

Film 5 milyon dolar bütçeye sahip olduğundan, kamera arkası gibi önünde de  kısıtlı bütçe ile en iyi başarılmaya çalışılmış. Coenler ilk filmleri olan Blood Simple’da çizdikleri o karamsar havanın tam tersini bu filmde seyircilere sunmaya çalışmışlar. Ki bunda da başarılı olmuşlar diyebiliriz.  Olağan tarzlarının dışında bir film Raising Arizona.  Hatta sonraki filmlerinde bile bu kadar iyimser havayı ekranlarımızda görmek, koklamak mümkün değil. Raising Arizona vizyonda kaldığı süre içerisinde dünyada 30 milyon dolara yakın bir hasılat elde etmiş , bütçesine oranla gayet başarılı bir film. Ülkemizde  Mart 1988’de vizyona girmiş ama bizdeki hasılatı konusunda maalesef bir bilgimiz yok. Bunun haricinde filmin aldığı herhangi bir ödülde bulunmuyor. 1987 Cannes film festivalinde yarışma dışı gösterilmiş ve 2000 yılında Amerikan Film Enstitüsü tarafından 20.yy’ın en başarılı 100 komedi filmi arasında 31. sırada kendisine yer bulmuş. Filmin başarısı ile ilgili en kayda değer bilgiler bunlar.

blank

Peki bu filmi kime tavsiye edeceğiz. Öncelikle klasik Coen biraderler filmlerini sevenler bu filmi pek sevmeyebilir, uyarmış olalım. Coenlerin filmlerinden aşina olduğumuz bol dialog, ilginç karakterler ve olay örgüsü filmde yine hakim öğeler. Öte yandan ağır bir akış filmde yok. Yüksek tempolu diyebileceğimiz komedinin ağır bastığı bir çalışma. Bu yönden  izlenebilirliği artıyor. Benim gibi Coen biraderlerin son zamanlardaki filmlerine dayanamayanlara ve özellikle Nicolas Cage’e uyuz olanlara bu filmi tavsiye ediyorum.  Hatta ve hatta filmi izlerken Cage Wolverine’i mi oynuyor diye düşünebilirsiniz.

Sonuçta yaklaşık 95 dakika boyunca hoş vakit geçirebileceğiniz , Cage’in saç sakal kesiminin bazı sahnelerde doğrudan Wolverine’i andırdığı  80’lerden ilginç ve bir o kadar izlenesi film Raising Arizona.blank

blank

blank

blank

İlker Güler

1977 İstanbul doğumlu, 3 film bir arada sever, Betamax dostu bir sinemaseverim :)

1 Comment Leave a Reply

  1. No Country For Old Men filmi Coen kardeşlerin en iyi filmlerinden bence Kansız’la başlattıkları kara-komediyi bu filmle westerne taşımışlar.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

2019: After the Fall of New York (1983)

Çocukluğumun sinemalarında seyredip de aklımdan hiç çıkmayan bir çöp apokaliptik
blank

Woman in the Dunes (1964)

Woman in the Dunes kaçırılmaması gereken hipnotik bir deneyim.