Recep İvedik 5 Gişe Rekoru Kıracak mı?

15 Şubat 2017

Recep İvedik yılın en iddialı gişe komedisi olarak yarın vizyona giriyor. Peki, Şahan Gökbakar kendi rekorunu kırmayı başarabilecek mi? Murat Tolga Şen Recep İvedik 5 filminin gişedeki başarısını tahmin etmeye çalışıyor.

Recek İvedik 5 gişe rekoru kıracak mı? Televizyonda yayınlanan ucuz magazin programlarındaki gibi soru sorup cevabı sona saklamak yerine hemen fikrimi yazıyorum; yarın gösterime girecek olan Recep İvedik 5, bir önceki filme ait olan Türkiye’nin gişe rekorunu kıramaz!

“Ne kadar da eminsin” diyorsunuz biliyorum, Şahan bu yazıyı okuyorsa o da gevrek gevrek gülüyordur, çünkü filmin 5. Filmin gişe rekoru kıracağı konusunda iddialı, buna delil olarak fragmanın 30 milyon kez izlenmesini gösteriyor ancak evde bedava fragman izlemekle para verip sinemada film izlemek aynı şey değil. Fragmanın bu kadar çok izlenmesinin sebebi de infial yaratan boks sekansı…

Bana göre rekor Recep İvedik 4 filminde kalacak. Bunun sebebi film değil çevresel etkiler. Recep serisindeki filmlerin hiçbir güçlü prodüksiyonlar değil. Artık Şahan’dan daha popüler (ve bu yüzden de yaratıcısına başka bir şey yapma fırsatı vermeyecek) olan Recep’in numarası, bu filmlere giden kitlenin içinin yağlarını eritecek durumlar yaratması. Aşağılıyor, rezil ediyor ve tabanın gazını alıyor Recep (ya da gazlıyor belki).

blank

RECEP İVEDİK KİM?

Recep İvedik filmlerini sosyolojik açıdan incelemekten büyük keyif alıyorum ve bu karakterin Şahan’ın alter egosu olduğundan eminim. Recep, filmler boyunca eğitimli, entelektüel insanlara gıcıklık yaptı ve saldırdı. Hâlbuki Şahan’ın annesi ve babası ODTÜ mezunu insanlar, annesi mutfakta yemek pişirirken arya söylermiş (Kendisi bir röportajda belirtiyor).

Şahan Gökbakar’ın hısım akrabası da iyi eğitim almış, iyi para kazanan insanlar. Şahan belli ki yıllarca gözlem yapıp sahte taraflarını not etmiş, belki de nefret etmiş onlardan ama formül doğru ve sonuçta kütüphaneci, Yogi, Profesör, CEO pataklayan bir Recep var karşımızda.

Bir yerde bu eleştiriyi haklı çıkaran bir ülkede yaşıyoruz. 2 kitap okuyanın fuları bağlayıp kendini entelektüel sandığı bir ülke burası. Benzer ama çok daha naif bir eleştiriyi (daha çok sitem) Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni’nde de bulabilirsiniz. Yılların melodram yönetmeni Haşmet Asilkan entelektüel (ya da kendisini öyle sanan) sinema camiasına onların istediği gibi bir film çektiği halde yaranamaz.

Recep sitem etmiyor, takdir edilme, övülme duygusu yok, bundan hoşlanmıyor bile. O dudak büken, burun kıvıran kendini kentsoylu sananları madara etmeye gelmiş. Gözüne kestirdiği birini bulduğu zaman da çekiyor el enseyi ve salonda kahkaha atan seyirci… Gündelik hayatta ezilen, itilen insanların intikamını alıyor Recep. Doktorun değil doktorun masasını silen temizlikçi ablanın rol modeli.

blank

GİŞE REKORU KIRACAK MI?

Yazı akıp giderken cevabı unuttuk. İzleyeceğiniz videoda da sebeplerini saydım ama bir de buraya yazayım.

→ İlk ve en önemli sebep, ülkede artan tedirginlik duygusu insanların topluca gidilen-eğlenilen yerlerden elini eteğini çekmesine sebep oluyor. İddialı tüm isimlerin bu yıl gişesi düşük, 7.5 milyon izleyiciyi toplamak kolay değil zira geçtiğimiz yıl 3 milyona ulaşabilen bir film bile olmadı. sinema salonları hepten gençlere kaldı.

→ Seyirci yerli komedi filmine doydu ve sıkılmaya başladı. Recep’in yeri başka ama yabancı filmlerin de artık dublajlı vizyona giriyor olması seyirciyi azaltıyor. Örneğin geçen hafta gişenin galibi John Wick 2 oldu. Artık yeni şeylerden bahsetmek lazım.

→ Bilet fiyatları el yakıyor. İstanbul’da bir AVM sinemasında hafta sonu 26 TL’ye bilet satılıyor, el insaf! Sinemalarda gösterilen ve bitmek bilmeyen reklamlar vs. de insanların ayağını çekmesine sebep oldu.

→ Seyirci tepkisi değişti, Recep’in fragmanı bile infiale sebep oldu ve Recep’in, Azeri boksörü patakladığı sahne filmden çıkarıldı. Filmi izleyenler öküz altında buzağı aramaya devam edebilir. Milliyetçi hassasiyetler zirvede. Bu iklimde mizah yapmak zor.

→ Fragmandan yola çıkarak; filmin içinde aşk yok, Recep kendisini aratmayacak bir magandalar timiyle birlikte hareket ediyor, kadın seyirci uzak duracaktır.

İşte bu sebeplerden dolayı Recep İvedik 5’in 7.5 milyon izleyiciye bilet satarak gişe rekoru kıracağına pek ihtimal vermiyorum ama yılın en çok izleneni olacağı muhakkak. Bu da iyi bir şey çünkü salonların açık kalması için gişe yapan filmlere ihtiyacımız var.

Şu konuda da bir şerh düşüyorum; tüm zamanların en çok izlenen Türk filmi Recep İvedik 4 değil, o ancak “ölçülebilen” zamanların rekortmeni olabilir zira televizyonun hayatımızda olmadığı 60’larda sadece İstanbul’da yılda 50 milyon sinema bileti satılıyordu. (2016 yılı ülke toplamı 58 milyon izleyici).

MURAT TOLGA ŞENmurattolga@gmail.com

blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Cumali Ceber: İşimiz Gücümüz Şebeklik!

Bunu, kimin söylediğini ve nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama bir sinema
blank

Herkese Benden Senaryo! Katiller de Ağlar

Cüneyt Arkın’ın 1978 yılında hem oynayıp hem yönettiği ”Baba Kartal”