Residue
İsim artık, artakalan, bakiye.
İsim, Kimya (a) bk.: residuum, (b) filtreden geçmeyen kalıntı, artık, (c) molekülden ayrılan atom/atom grubu.
İsim, Hukuk ölenin borç ve masrafları ödendikten sonra kalan mal/para.
Kaynak: Zargan
2015 İngiliz yapımı Residue öncelikle İngiltere semalarında kısıtlı bir gösterime çıkmış bağımsız bir filmken, daha sonra da Netflix’de gösterilen 3 bölümlük bir mini diziye evrilmiş. Dizinin yönetmeni Alex Garcia Lopez’i Misfits, Utopia ve Secret Diary of a Call Girl gibi İngiliz dizilerinden tanıyoruz.
Residue, karanlık, distopik bir korku-bilim kurgu harmanı. Yer yer Black Mirror’ın etkisini gördüğümüz, İngiliz korkularının olmazsa olmazı olan soğuk renklerin, karanlık sokakların bol bol rol aldığı bir yapım zaman zaman da Japon korku filmlerinin hayaletlerine ve karanlık figürlerine özeniyor.
Yakın bir gelecekte İngiltere’nin isimsiz bir şehrinde geçen yapım, bir yılbaşı partisi ile başlıyor. Yılbaşı gecesinde bir gece klübünde eğlenen gençler bir anda terörist bir saldırının hedefi oluyor. Ancak saldırı sadece oradaki insanları öldürmekle kalmıyor, gece klübünün altında bulunan çok gizli bir ordu projesinin de patlamasına ve ne olduğu bilinmeyen bir maddenin yayılmasına yol açıyor. Bunun üzerine devlet büyük bir alanı perdelerle çevirerek içeriyi karantinaya alıyor ve şehir bir anda boşalıyor.
İki Game of Thrones karakterini başrole getiren yapımda Iwan Rheon (GoT’da son iki sezonun kötü karakteri Ramsay Bolton) ve Natalia Tena (yine GoT’da yabanıl Asha) bu sefer iki sevgili rolünde. Rheon iyi adamımız Jonas rolünde. Ancak Jonas hükümetin bu örtbasının sevimli yüzü olmuş. Sevgilisi Jennifer Preston (Tena) ise bir fotoğraf sanatçısıdır ve olayların hükümetin aktardığı gibi olmadığını düşünmektedir.
Hükümet ne kadar şehrin büyük bölümünü karantinaya almış olursa olsun dışarıda kalanlar arasında ilginç ölümler meydana gelmektedir. Bu ölümlerin olduğu yerlerde de bir is tabakası bulunmaktadır. Jennifer kamerasına takılan bu olayların üstüne giderken bazı ilginç siyah karartılar ile karşılaşır. Özellikle Eyes Wide Shot’tan fırlama maskeli bir seks partisinde kendisini aynaya vurarak öldüren bir kadınla karşılaştığında olayların çok daha farklı geliştiğini anlar ve araştırmaya koyulur.
Jonas ise sevgilisini paranoyak olmakla suçlarken kendisi de çok az şey bilmekte ve sadece hükümetin söylemesini istediği şeyleri basına aktarmaktadır. O da zamanla olayları incelemeye başlar ve kendini karantina bölgesine atar.
Residue’nun üçüncü ana karakteri olan Levi Mathis (Jamie Draven) ise yılbaşı gecesi kızını patlamada kaybetmiş bir polistir. Mathis evlat acısından ötürü olayı kişisel alarak araştırmaya girişir. Böylece yolları Jennifer ile kesişir.
Klasik İngiliz dizilerinde görülen üç, dört bölüm ile sezon bitiren bir dizi olan Residue iyi bir noktadan başlasa da konuyu bir dizi için bu kadar kısa bir zamanda anlatmayı başaramıyor. Özellikle sonu o kadar karanlık bitiyor ki seyirci neden ben seyrettim ki bunu demeden edemiyor. İnsanların ölümüne neden olan karartılar ne? Patlama bir gizli silahı mı açığa çıkardı? Olayı örtpas etmeye çalışanlar kim? John Harrison’ın yazdığı senaryo pek çok konuya bir açıklama getirmiyor.
Genel olarak oyuncuların iyi iş çıkardığı, atmosferin ve gerilimin iyi yaratıldığı dizi finaldeki karanlık son ile biraz hayal kırıklığı yaratmıyor değil. Bunu dememin nedeni neden mutlu sonla bitmiyor gibi basit bir soru değil. Tabi ki konu karanlık ve ucu açık bitebilir, ancak 3 bölümde bir konu anlatılıyorsa da en azından ana temanın seyirciye verilmesi gerek diye düşünüyorum.
10 bölümlük bir ikinci sezon söylentisinin dolaştığı şu günlerde umarım Residue konusunu geliştirerek iyi bir fütüristik bilim kurgu-korku dizisi olarak hafızalarda yer etmeyi başarır.
Öteki Sinema için yazan: Masis Üşenmez