2014’te ses getirmesi beklenen korku/gerilimler hakkında araştırma yaparken Faults isimli bir film ilgimi çekti. Faults, Amerikalı sinemacı Riley Stearns’ün ilk uzun metraj denemesi. Başrolde ise 2010 yılından beri evli olduğu karısı Mary Elizabeth Winstead var.
Stearns’ün filmografisinde önceki yıllarda yönetmenliğini yaptığı 3 adet kısa film bulunuyor. Bunlar sırasıyla Magnificat (2011), Casque (2012) ve The Cub (2013). Yönetmen hakkında biraz daha bilgi sahibi olmak maksadıyla kısaları izledim ve açıkçası umduğumdan çok daha kaliteli işlerle karşılaştım. Bu sebeple yönetmenin kısalarını Öteki Sinema okurları ile paylaşmaya karar verdim.
Faults‘un yanı sıra Casque ve Magnificat‘ta da rol alan Mary Elizabeth Winstead hakkında bir iki kelime etmezsek olmaz. 1984 doğumlu oyuncu Final Destination 3 (2006), Black Christmas (2006), The Thing (2011) ve Abraham Lincoln: Vampire Hunter (2012) gibi korku filmlerinde rol alarak yeni çığlık kraliçesi olarak isimlendirildi. Fakat Winstead, kendini sadece korku türü çerçevesinde sınırlandırmak istememiş olacak ki farklı türlerde de boy gösterdi. En akılda kalan rollerinden biri de Die Hard serisinin dördüncü ve beşinci filmlerinde canlandırdığı John McClane’in (Bruce Willis) kızı Lucy karakteri idi.
Magnificat (2011)
Kısalar arasında en beğendiğim Magnificat oldu. Rosemary’s Baby‘den fazlaca etkilenmiş olmasına rağmen 12 dakika boyunca özellikle Winstead’in ekstra performansı ile soluksuz izleniyor. Kapanış jeneriğinde kırmızıya bulanmış harfler ile yapılan basit oyun da hoşuma gitti.
Casque (2012)
Bu 3 dakikalık hoş ama hafif komedide gene Winstead’i izlemek mümkün.
The Cub (2013)
The Cub, Magnificat‘tan oldukça farklı bir kısa. Magnificat‘ın ciddi ve boğucu havasının tam zıttı bir yerde duruyor denebilir. Kullandığı mizahi dil tam dozunda, ne eksik ne fazla. Anlatım olarak kullandığı yöntem de takdire şayan, hem ekonomik olarak cebe fazla zarar vermiyor, hem de öyküsünü en kısa ve etkin şekilde anlatmasına ekstra katkı sağlıyor.