Ailesini ve halkını kötülükten korumak için and içmiş bir kahraman, Adı Jack, o bir samuray, Samurai Jack!
«Uzun zaman önce, uzak bir ülkede ben Aku karanlığın şekil değiştiren efendisi, serbest bırakılmış korkunç bir şeytandım. Ama sihirli bir kılıç kullanan, ahmak bir samuray savaşçısı önüme çıkıp bana karşı koymaya çalıştı. Son darbe vurulmadan önce, zamanda bir kapı açtım. Ve onu kötü ruhumun hâkim olduğu geleceğe yolladım. Şimdi o ahmak geçmişe dönmenin ve geleceğin kendi olan Aku’yu mahvetmenin yollarını arıyor.»
Jack, karanlığın şekil değiştirmiş efendisi olan Aku ile sonsuz bir savaşın içine düştüğünde ailesinden, evinden ve kendi zamanından kopmak zorunda kaldı. Gittiği her yerde kim yardım istese elinden tuttu ve karanlığı aydınlığın ışığı ile yıkamaya çalıştı.
Jack karakteri akıllı, dürüst, merhametli ve cömerttir. Çok onurludur. Tek amacı Aku’yu yok edip kendi zamanına dönmektir. Bu yolda önüne hangi zorluklar çıkarsa çıksın aşmaya hazırdır. Çok büyük savaşçıdır. Çok iyi dövüşür. Aku ise kötü, ölümsüz bir yaratıktır. Çok acımasızdır. Bununla birlikte her şeye dönüşebilir. Onu hiçbir silah yok edemez. Yalnızca Jack’in sihirli kılıcı yok edebilir. Onun da tek amacı Jack’i yok edip geçmişe dönmesini engellemektir. Jack, Aku ile ilk karşılaştığında kılıcını kınından çeker ve şu cümleler dökülür ağzından, görüyorum ki karanlığın gücünü kullanmak için eğitilmişsin, ancak ben aydınlığı kullanmak için eğitildim. Uzun zaman sürecek mücadele böylece başlamış olur.
Film Jack’in çocukluğundan başlar. İmparator olan babası ona iblis Aku’yu nasıl geldiği yere gönderdiğini anlatışından itibaren süregelir. Bu sırada Aku’nun imparatorluğu işgal etmesi ile Jack’ın babası ve halkı esir düşerler. Yalnızca Jack, annesi ve işgalden kurtabildikleri kutsal kılıç ile birlikte kaçmışlardır. Fakat anne ve oğlun yolları ayrılmış ve Jack, kötü ruhlu Aku ile savaşabilmek için birçok eğitimden geçmiştir. Aradan yıllar geçmiştir ve Jack artık ebedi kötülükle savaşmak için hazırdır. Annesi ile ayrıldıklarında kılıç imparatoriçede kalmıştır. Jack uzun ve çetin yollar aşıp annesine ve kılıca ulaştığında artık yapması gereken tek şey kötülüğü yok etmektir.
Samurai Jack, 4 Emmy ödülü kazanmış Amerikan animasyon dizisi. Yapımcısı animatör Genndy Tartakovsky. Tartakovsky, serinin ilhamını büyük birkaç artistik kaynaktan alıyor; Seri kendi stiliyle yapılan birkaç bölümle, bir Japon epiğine benzer olarak tasarlanmış. Bir bölümde Jack şeytani kalabalıktan kaçarken gelecek yeri Dr. Seuss’un kitabını kapsar. Samurai Jack aksiyonu, liberal olarak eski dövüş sanatları ve samuray filmleri ve de 1970’lerin aksiyon filmlerinden alınmıştır. 1963’teki Toei Animation yapımı The Little Prince and the Eight Headed Dragon adlı filme benzer. Birden çok açı ve birden çok açıdan aksiyon görüntülerine bölünmüş ekran görüntüleri kullanılmış. Çizgi dizinin akışında sık sık mücadele öncesi gerginlik ya da mizah uğruna yapılan durmalara izin verilir ve bu durum yapıma eğlenceli bir seyirlik katar.
Tartakovsky, dizinin bölümlerinde yer yer Frank Miller’in 300’ünden esinlenmiş yer yer de efsanevi Japon kahramanlara göndermeler yapmıştır. Tartakovsky, bu çizgi yapımla içindeki çocuğu koruyan büyüklere sevgilerimle diyerek keyifli bir yapıma imza atmıştır.
İyinin kötü ile savaşı bitmez, bitmeyecek. İster bir çizerin kaleminden çıkmış olsun, ister bir kameranın kadrajından. Biz ise seyrederiz hayalleri beyaz camdan. Gerçek dünya da bu kadar macera olmasa da hep var olanı bu şekilde görmenin eğlencesiyle. Bayanlar, baylar çekin kılıçları, geleceğe gidiyoruz.
Wow süperdir..Saçları açıkken de çok karizmatik ve yakışıklıdır kendileri…