80’ler korku komedileri, seyirciyi eğlendirmek için kırk takla atarken korkunç olmayı da ihmal etmeyen yapımlardı. Hâlâ grup eğlencelerinde favori izlek olmalarının temel sebebi bu olsa gerek. Fright Night, The Lost Boys, House, Gremlins ve elbette o günlerin hatırına ısrarla diriltilmeye çalışılan Ghostbusters / Hayalet Avcıları serisi!
Yapımcıların Hayalet Avcıları meselesinde neden bu kadar ısrarcı olduğunu anlamak mümkün. Bu seri, bir film fikrinden ibaret değil; oyuncaklar, tişörtler, şapkalar ve bambaşka yan ürünleriyle adeta bir fabrika ancak bu fabrikanın bir Jurassic Park/World örneğindeki kadar iyi çalıştığı söylenemez. O yüzden de birileri “Ghostbusters” dediğinde hala herkesin aklına ilk iki filmdeki şeyler geliyor. Hatta herkesin unutmak istediği bir “kadın hayalet avcıları” hikayesi bile var. 2021 yapımı Ghostbusters: Afterlife filminden üç yıl sonra onun doğrudan devamı sayılabilecek Hayalet Avcıları: Ürperti’deki (Ghostbusters: Frozen Empire) çaresizlik de burada başlıyor; orijinal filmlerdeki karakterleri ve fikirileri yeni bir filme yığmak. Nostalji avcıları için kaçmaz bir parti ortamı olduğunu düşünebilirsiniz ancak pek de öyle değil.
Hikaye, Kumail Nanjiani’nin canlandırdığı Nadeem’in büyükannesinin dairesinden geriye kalanları Dan Aykroyd’un canlandırdığı Ray Stanz’a satmasıyla başlıyor. Eşyalar arasında, tüm ruhları birleştirmek ve dünyaya kötülük salmak isteyen Garraka’yı içeren bir küre olan ‘Şeytan’ın Testisi’ de vardır. Yeni ve eski Hayalet Avcıları, ruhları durdurmak ve dünyayı kurtarmak için güçlerini birleştirmek zorundadır vs.
Frozen Empire sadece Aykroyd, Hudson ve Murray’nin dönüşünü değil, aynı zamanda birkaç eski yüzün dönüşünü de gösteriyor. Bu da eski Hayalet Avcıları hayranlarını memnun edecek bir şey ancak aynı zamanda serinin asıl alıcısının eski hayranlardan ibaret olduğunu düşündürüyor.
Ghostbusters serisinin oldukça gecikmiş bir yeniden inşa etme programı var. Hayalet Avcıları yıllar boyunca garaja tıkılmışken bir sürü 80’ler yağmacısı film üretildi ve bunların bazıları o dönemdeki tüm malzemeyi sömürdüler. Açıkçası Hayalet Avcıları’nın işlenecek bir damarı kalmadı bile denebilir. İzlemeye başlar başlamaz sıkıcılaşan bir nostalji paketi, üstelik bir sürü yeni yetme üzerinden ilerlemeye çalışan bir olay örgüsü var ki bu da yeni filmleri 80’lerdeki çocuk filmlerine yaklaştırıyor. Halbuki Hayalet Avcıları bambaşka bir şey. Çok komik, çok korkunç, çok fantastik ve hatta çok seksi. Yeni filmler ne peki? Bunların hepsinden bir damla ama tam olarak hiçbiri değil.
Frozen Empire çaresizce ilk filme (neredeyse bir replika olmuşçasına) yamanmaya çalışan bir eğlencelik ancak yine kendi numarası olan 80’lerdeki devrimci özel efektleri de atlamış görünüyor. İlk filmin nasıl yapıldığıyla ilgili videolar hala internette dolanıyor. Bir sürü çok yetenekli animatronikçi, minyatür sanatçısı, stop-motion ustası canını dişine takarak filmi vizyon takvimine yetiştirmeye çalışmış, gerçek bir ölüm kalım savaşı. Yeni filmde özel efektler tarafında böyle bir çaba var mı? Asla, hepi topu platform işlerinde bile görmeye alışık olduğumuz türden sıkıcı CGI’lar. Seyrederken hiçbir etki bırakmıyor. Sanırım bu filmlerin temel sorunu bu; 80’ler, 90’lar sinemasında izlediğimiz neredeyse her film özel efekt meselesinde yeni bir sınırı aşıyor, devrim yaratıyordu. En son, “vay be, adamlar ne efekt yapmış” dediğiniz bir film var mı? Belki Dune: Bölüm 2. Başka da yok!
Ghostbusters: Frozen Empire, miras bu kadar büyük olmasa, azıcık eğlenme bahanesiyle izlenip unutulacak bir film ancak ilk filme bu kadar yakın durması onu aşmak konusundaki beceriksizliğini gözümüze sokuyor. Melankoli yükleyecek kadar nostaljiye sığınmak yerine yepyeni bir macera yaratmak daha iyi bir fikir olabilirdi. Neyse ki film kendini fazla ciddiye almıyor, yönetmen Gil Kenan ve ortak yazar Jason Reitman, filmin kitlesiyle birlikte eğlenmeye çalışıyor. Bir zamanlar çektiği şahane animasyon Monster House ile büyük beklenti yaratan bir sinemacıdan ve babasının mirasını taşıyan bir başkasından daha fazlasını bekliyor insan ama Frozen Empire, serinin buzunu çözecek güçte bir film değil.