Oral Haz ve Fetişistik Bakışın Nesnesi Olarak Kadın: Sexual Drive (2021)

29 Kasım 2022

Çin, Japonya, Güney Kore gibi uzak doğulu ülkelerin sinemalarında kadın temsillerinin hala sorunlu olduğu, bu temsillerin sıklıkla geleneksel değerler içinde erkek bakışının nesnesi olarak kurulduğu görülmektedir, tıpkı Sexual Drive filminde olduğu gibi…

blankThe Torture Club (2014) ve Love Disease (2018) filmlerinin yönetmeni Kota Yoshida, son filmi Sexual Drive’da (2021), cinsel güdü, arzu, tahrik ve yemek üzerinden oral hazzın farklı noktalarına odaklanıyor. Aslında konu itibarıyla farklı ve özel bir noktada görünen Sexual Drive, bana kalırsa bu farklılığı sinemasal dili ile inşa edemiyor ve klişelere düşüyor. Dolayısıyla Mubi’de yayınlanan film, festival tadında bir keyfi, damakta bırakmıyor.

Üç farklı epizottan oluşan Sexual Drive’ın her bir epizoduna natto, mapo tofu, ekstra sırt yağlı ramen olmak üzere üç yiyecek isim veriyor ve üç epizodu, ismi ile klitoris göndermesi yapan Kurita (Tateto Serizawa) isimli karakter birleştiriyor. Yiyeceklerin şekli, kokusu, tadı ile beraber yeme eyleminin kendisi ve hatta yemek yenilirken çıkarılan sesler, yemek pişirme eylemi ve yemeğin erotik ve cinselliği çağrıştıran etkileri epizotlara yansırken, oral dönem hazzı odak noktaya yerleşiyor. Kısaca hatırlatmamız gerekirse, Freud’a göre, psikoseksüel gelişim evrelerinin ilki olan oral dönemde libido odağı ağızdır. Yani bebek yaşamı ağız yoluyla tanımlarken temel haz kaynağı da burasıdır. Yaşamının sonraki döneminde ise birey farklı haz kaynaklarını keşfeder. Oral haz, hazzın bir parçası olur, tamamı değil…

Japonca “tadın özü” çağrışımı ile natto isimli birinci epizot, iktidarsız koca Enatsu’nun (Ryo Ikeda) yüzleşme hikayesini anlatıyor. Kurita bu bölümde, Enatsu’nun eşinin sevgilisi olarak görünüyor. Mapo tofu adlı ikinci epizotta, Kurita, Akane (Sato Honami) adlı kadının hayatına girip, onu sadist hazları ile yüzleştiriyor. Üçüncü epizotta ise Kurita, bu sefer Momoka (Takeda Rina) isimli karakteri kendi hayatı ile yüzleştiriyor. Her üç epizottaki üst orta sınıfa ait karakterlerin ilişkilerinde herhangi bir romantik ya da duygusal unsurun olmayışı, arkadaşlık, aile ilişkileri kuramayışları ve hatta evli olmalarına rağmen yalnız, yabancılaşmış, robotik insan temsilleri olarak sunuluyor olmaları, bir Japon üst orta sınıf alegorisi olarak okunabilir.

blank

Üç epizotun ortak karakteri Kurita ise bir nevi, kişiliğin ilkel, dürtüsel ve haz ilkesi odaklı parçası olan id’i temsil ediyor görünüyor ancak bu durum film boyunca tam olarak da netleşemiyor. Her üç epizotta da sorunlu evlilikleri olan karakterlerin cinsel dürtülerinin tam ortasına giren Kurita, kışkırtıcı hatta zaman zaman sadistik bir hazla karakterlere kendi gerçeklerini göstermeye çalışıyor. Ancak bu sahneler inandırıcılıktan uzak inşa ediliyor.

Her bir epizotta atılan düğüm, Kurita’nın yüzleştirmesi ile çözülürken, epizotların final sahnelerinde kadınlar ile yemek ve seksin bağı kuruluyor. Örneğin Enatsu’nun, eşi Masumi’nin geleneksel fermente soya fasulyesi yemeği olan natto yemesini izlediği sahnede, kamera kadının dudaklarına yakın çekim yaparken, yemeğin yapışkan hali ve alınan oral haz, bir tür cinsel eylem çağrışımına dönüşüyor. Masumi’nin eşine bakıp “biraz ister misin?” sorusu ise imalı bir cinsellik teklifine dönüşüyor. İkinci epizotta Akane, Japon usulü daha tatlı bir mapo tofu yerine, Kurita’nın önerdiği gibi hakiki olanı, “lav gibi yanan”ı yapıyor. Mapo tofuyu ocağın kızgın ateşinde, terleyerek ve zevk alarak yaparken gösterilen kadın, eşinin skopofilik bakışının nesnesi olarak da onu heyecanlandırıyor ve aynı zamanda şehvet duygusu çağrışımı yapıyor. Üçüncü epizot ise sokak arası bir ramen kafede yemek yemenin çıkardığı senfonik sesi, bu sesten alınan hazzı, yemek yapışı dolayısıyla ramen ustasının arzu nesnesi oluşu, ramenin kokusu, tadı ve ramen yemekten alınan hazzın orgazmik katmanlarına odaklanıyor ve hatta bu epizotta yemek yeme ediminin cinsel eylem yerine ikame oluşunun da altı çiziliyor.

Matematiksel olarak, filmin üç epizodu cinsellik odaklı tanımlanan bir sorunla başlıyor. Finalde sorunla yüzleşme gerçekleşirken, epizotlar kadın karakterlerin aldıkları oral hazzın gösterilmesi ve erkeklerin onları izleyerek aldıkları fetişistik haz ile kapanıyor. Final sahnelerinde bakmadaki hazza odaklanan yönetmen, fetişistik gözetleme ile kadınları ve yemek yiyişlerini fetiş birer nesneye dönüştürüyor. Klasik eril bakış düzenlemeleri ile erkeğin kadına dair beklentileri üzerinden hem Meryem hem Madonna olarak inşa edilen filmin kadınları ise finalde birer erkek fantezisine dönüşüyorlar. Kamera ile özdeşleşen erkek izleyicisine bu görsel hazzı sunan yönetmen, böylelikle erkek egemen kültürel yapılanmanın devamına da hizmet ediyor.

blank

Ayrıca Sexual Drive filminde inşa edilen anlatı inandırıcılık ve gerçekmişgibilik (verisimilitude) açısından yetersiz görünüyor, bu yüzden de gerçek dünyayla kurduğu bağ sorunlu duruyor. Nedensellik ilkesinden ilerleyen filmde, yalnızca diyaloglarla aktarılan sebep sonuç ilişkisi filmin görsel anlamda derinleşmesinin önüne engel olarak çıkıyor. Diğer yandan filmde kullanılan kırık sigara, vites kolu gibi fallik simgeler çok da güçlü imgeler olarak kurulamıyor.

Özetle, bağımsız filmler de popüler filmler gibi birer kurmacadır. Filmlerin tanımladıkları dünya, inşa ettikleri temsiller ve kurdukları çatışma ve çelişkiler ile kültürel biçimler sunarlar. Toplumsal cinsiyet tanımlarından sınıf politikalarına kadar filme dair her unsur ise izleyicinin kendisini, toplumu ve dünyayı anlamlandırmaları için referans oluşturur. Sexual Drive filmi, yeni bir temsil sunmazken, aynı zamanda cinsiyetçi eril bakış üzerinden anlatısını konumlandırıyor ve bu hali ile de klasik anlamdaki filmlerden daha anlamlı bir yerde kendisini konumlandırmayı başaramıyor ve muhtemelen kadın izleyicisini rahatsız ediyor.

Öteki Sinema için yazan: Zehra Yiğit

blank

blank

Zehra Yiğit

Zehra Yiğit, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema bölümünde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra doktora eğitimine Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı bölümünde devam etti. Oxford Üniversitesi ve Novisad Üniversitesi'ne Visiting Researcher olarak giden Yiğit, İtalya, Portekiz, Sırbistan, Gürcistan, İngiltere gibi pek çok ülkede ders ve seminer verdi, proje ortaklığı yaptı. Yiğit, şu an Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölüm Başkanı olarak görevine devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Shi hun / Soul (2013)

Soul, ‘slow burner’ sevenleri mest edecek, psikolojik yanı ağır basan
blank

Coma (2005)

Coma isimli Güney Kore dizisinin hastanede geçmesi akıllara ister istemez