Blogcunun ve kısa filmcinin dostu ve destekçisi, Yeni Şafak sinema sayfası yazarı, değerli sinema eleştirmeni (ama sinemayı sadece eleştirenlerden farklı olarak seven) Ali Murat Güven yine yaptı yapacağını…
Bugün (04 Ekim Pazar) yayınlanan Yeni Şafak gazetesini alıp da sinema sayfasını açtığımda sol alt köşede kendi fiyakalı fotoğrafımla birlikte Sık Kullanılanlara Ekle köşesinin Öteki Sinema’ya ayrıldığını gördüm. Tanıtımımız için müthiş bir destek bu ve ziyadesiyle sevindim. Bakkaldan eve epey sırıtık bir ifade ile gazeteyi okuyarak dönerken bir de ezilme tehlikesi atlattım.
Ali Murat Güven’e bu desteği ve beğenisi için samimiyetle teşekkür ediyoruz. Okuyucuya ulaşabilmek için sinema yazmaktan başka hiçbir gücümüzün olmadığı şu günlerde reklam yapma imkanı olmayan sıfır bütçeli bir blogun ulusal basında böyle yer bulabilmesinin hakkı hiç bir şekilde ödenemez. “Uzmanlaştıkları alanda gerçekten de çok sıkı meslektaşlar bunlar… Adeta, film parçacıkları yiyerek beslenen dünyadışı varlıkları andırıyorlar.” sözü de bizim için şimdiye kadar yapılmış en güzel tanımlama olmuş… Sayenizde hevesimiz daha da arttı. Allah sizden razı olsun ağabey…
İlgili yazının yayınlandığı sayfa linki
Not: Yazarlarımızdan ve okurlarımızdan ricam, bize verilen bu desteği Yeni Şafak gazetesini satın alarak onurlandırmanızdır. Ayrıca vizyon filmlerinin promosyonunu yapmaktan başka bir marifeti olmayan diğerleri yerine Ali Murat Güven’in müthiş çabalarıyla, geçmişten ve günümüzden gerçek sinema makalelerinin paylaşıldığı Yeni Şafak sinema sayfalarını sık kullanılanlarınıza eklemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Sahi, siz hala Fikret Hakan ve Charles Bronson’un Kurtuluş savaşında geçen bir büyük bütçeli Hollywood filminde oynadığını bilmeyenlerden misiniz…?
Öyleyse bakınız: http://yenisafak.com.tr/arsiv/2006/mart/03/sinema.html
Müthiş bir “Acar Film” yazısı için de ayrıca bakınız: http://yenisafak.com.tr/Sinema/Default.aspx?t=04.10.2009&i=214801
Bunları okumadan, sinemayı sevmek de, bilmek de mümkün değil ne yazık ki… Her parlak şey deniz feneri değildir! Etiket sahibi eleştirmenlerin sadece kitap satmak için bilgiyi paylaştığı bugünlerde başta Ali Murat Güven olmak üzere; Serdar Kökçeoğlu, Engin Ertan, Ertan Tunç, Kaya Özkaracalar, Giovanni Scognamillo, Cenk Kıral, Masis Üşenmez, Can Evrenol, Murat Kızılca, Tolga Demirtaş, Anıl Seçkin, Kaan Zanbakcı, Gülnur Karakaş, Can Yalçınkaya, Mehmet Açar, Ege Görgün, Gökay Gelgeç, Utku Uluer, Yasin Karakaya, Murat Özkan, Orhan Anafarta, Esin Kutay Kılıç ve adını yazamadığımız tüm “Öteki” ruhuna sahip olanlara kendim ve blogumuz adına sonsuz teşekkürler… Bu yazı ile yukarıdan bizi izleyen rahmetli Metin Demirhan ve Sadi Konuralp’ın ruhu da şad olsun.
Muhteşem müfreze ve onun gözüpek komutanı!
Ben (pazar gününüz zevkli başlasın diye) yalnızca “bir” yazmıştım, siz ise adam onurlandırmanın dik âlâsını yaparak “bin” güzel kelâm etmişsiniz hakkımda…
Eskilerin “Su gibi aziz ol evladım” diye bir sözü var ya, ben de “Sinema gibi aziz olasınız” diyorum sizlere…
Baskılı nüshada varolan haberiniz, internet sayfamızın güncellenmesiyle birlikte bir kaç saat önce internete de aktarıldı. Ahan da o da burada duruyor ve uzun süre de duracak:
http://yenisafak.com.tr/Sinema/Default.aspx?t=04.10.2009&i=214807
Ayrıca, Cumartesi günkü ilk versiyonu az resimli ve kısaltılmış olarak hafta sonu ekimizde çıkan Acar Film yazısının da benim içime sinen uzun ve bol resimli versiyonu yine aynı sütunlarda yerini aldı. Okumak ve kaynak olarak kullanmak isteyenler için bu ikinci versiyon daha iyidir:
http://yenisafak.com.tr/Sinema/Default.aspx?t=04.10.2009&i=214801
Sevgiyle kalın…
Harika bir haber. Ali Murat Güven’e sonsuz teşekkürler. Güven, çok güzel özetlemiş sayfamızın neden özel bir sayfa olduğunu.