Yılbaşı geldi çattı. İnsanlara zorla eğlenme hissi vermeye çalışan bu günlerin bir önemli özelliği de saçma sapan yılbaşı filmlerinin arz-ı endam etmesidir. 24 Aralıkta başlayan Hristiyan bayramı Noel’i (Nedenini bilmediği bir şekilde son yıllarda Christmas diye kutlanır oldu ülkemizde!) paraya çevirmeye çalışan Hollywood’un karabasan gibi sinemalara çöktüğü bu dönemde sinema endüstrisi Noel Baba’yı çeşitli atraksiyonlara sokarak ceplerini doldurulmaya çalışır.

blankNoel filmleri genelde çocuk işi kötü komedilerden ibaret olsa da, bozuk saatin günde iki kez, iki günde bir kez, ayda dört kez (Evet, matematiğim kötüdür!) doğruyu yanlışı bize öğretmesi klişesi gibi arada bir de olsa on ikiden vurmayı başarır. (Bugün nedense parantez üstüne parantez açasım var kusura bakmıyorsun değil mi?)

İşte 1984 yılında da böyle ekstraordiner (noel’e cristmas diyenlere gelsin, tamam, son parantezdi bu) durum yaşanmış ve gelmiş geçmiş en kanlı noel filmi Silent Night, Deadly Night ortaya çıkmıştır.

Piyasada aslında prodüktör olarak tanınan Charles E. Sellier Jr.’ın en önemli yönetmenlik deneyimi olan film klasik seksenler tarzı teen slasher filmlerini noel baba korkusu üzerinden geliştiren bir hikayeye sahiptir.

24 Aralık 1971 noel günü Billy Chapman annesi, babası ve beşikteki kardeşi ile akıl hastanesinde kalan büyük babasını ziyarete gider. Büyük baba hiçbir şeye tepki vermemektedir. Ancak aile doktorla beraber dışarı çıkınca birden Billy’e döner ve ona Noel Baba ile ilgili gerçekleri anlatır. Eğer o yıl iyi bir çocuk olmadı isen Noel Baba seni cezalandırmaya gelecektir.

İlk şoku atlatamayan Billy dönüş yolunda aracı bozulmuş bir noel baba gördüklerinde durmamalarını yoksa Noel Baba’nın kendilerini cezalandıracağını söyler. Ancak ailesi onu dinlemez ve adama yardım etmek için dururlar. Ancak Noel Baba kılığındaki adam aslında psikopat bir katildir. Billy kaçıp saklanır ancak babası ve annesi gözleri önünde öldürülmüştür.

Üç yıl geçmiş ve Billy ve kardeşi rahibeler tarafından yönetilen bir yetimhaneye yerleştirilmiştir. Billy yaşadığı acı ile yıl başlarında problemler çıkarmakta ve fiziksel şiddet içeren cezalara çarptırılmaktadır. Ancak bu durumdan hoşlanmayan rahibelerden biri Billy’nin bu ortamdan uzaklaşması için on sekiz yaşına girdiğinde bir oyuncakçının yanına verir. Yaşadığı şiddet ile iyice güçlenen ve gürbüzleşen Billy ağır işlerin altından kalkarak patronun gözüne girer.

blank

Ancak dış dünyayla ilk bağlantısı iyi giderken yine o lanet 24 Aralık günü gelir çatar. Billy yine geçmişi hatırlamakta ve nerede olduğunu unutup uzaklara dalmaktadır. Oyuncakçıya gelecek noel babanın talihsiz bir kaza geçirmesi firmanın yeni gözdesi Billy’nin noel baba olarak görev almasına neden olur.

Zaten problemleri olan çocuğun korkusunun üzerine bu kadar gidilmesi Billy’nin iyice dengelerini bozacak ve cezalandırıcı rolüne bürünüp Noel Baba adına cinayetler işlemesine neden olacaktır.

Robert Brian Wilson’ın ilk rolü olan Billy karakteri belki de sinema tarihinin en iyi Noel Babası olarak kült statüsüne erişmiştir. Ağzından çıkan “Naughty!” (edepsiz, haşarı) ve ardından gelen “Punish!” (cezalandır) sözleri ile bütünleşen karakter soğukkanlı katil rolüne fiziksel yapısı ile de cuk diye oturmuş.

blankFilm seksenler ruhunu sevenlerin ilgisini çekecek şenlikli bir slasher. Slasherlardan beklenen ilginç öldürme sahneleri ve tadında ve çekinmeden kullanılan çıplaklık da filmi sevmemi sağlayan unsurlar oldu.

Film noel zamanı sinemalara girince büyük tepki toplamış. Ailelerin ve hristiyan dünyasının baskısı sonucu da filmin orijinal dağıtımcısı Tristar altı gün içinde filmi geri çekilmiş. 1986 yılında Aquarius Films dağıtım haklarını alarak filmin can alıcı sahnelerini keserek tekrar gösterime sokabilmiş. İlginç bir nokta da filmin İngiltere’de vizyona girmemesi ve sansür kurulundan geçmemesi, ancak buna rağmen Video Nasty olarak da adlandırılmamıştır.  2009 yılında İngiltere’de filmin dağıtımı için izin verilmiş ve DVD’si çıkarılabilmiş.

İlk filmden sonra da dört devam filmi daha çekilmiş. Ancak hiçbiri ilk film kadar ilgi çekememiş. Noel filmi seyrederek yılbaşını geçirmek istiyorsanız ilk bakacağınız film Silent Night, Deadly Night olsun derim.

blank

Masis Üşenmez

1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. 2006 yılında "Öteki Sinema" kadrosuna katılır ve sitenin gelişiminde önemli rol üstlenir. Halen Öteki Sinema'da editörlük ve Cinedergi'de yazarlık yapmaktadır.

1 Comment Bir yanıt yazın

  1. Film sizin yorumunuzla ilgimi çekti.Özgün bir konu,tabi yorumunuz filmden daha güzel olabileceği olasılığıda aklımdan çıkmıyor mümkün olursa izleyeceğim ,(Parantezlerin bende kölesiyim kerizmısı kutlamamızı kültür emperyalizmin zavallı kurbanları olmamızın ötesine götürüp,Çocukluğunda yılbaşında Erol Evgini
    Nasretin hoca olarak seyretmekten
    psikolojisi bozulup yeni yılgecesinde kurbanlarını tıkabasa yoğurtla doldurup sonrada ben böyle maya çalıyorum diye gölde boğan bir seri katili beyaz perdeye aktarmak çıkış noktamız olabilirmi diye düşünmekten kendimi alamadım paranteze sonrada anlayışınıza sığınıyorum sevgilerimle)

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

No One Lives (2012)

Kırmızının sık sık ekranı kapladığı, biraya meze olacak bir korku
blank

Lanthimos Sinemasında Geri Adım: The Killing of a Sacred Deer (2017)

Kutsal Geyiğin Ölümü’nün senaryosu yüzyıllar evvel yazılmış. Filmdeki her karakterin