Twilight ile birlikte zavallı yeni nesil Edward Collen’a sarmış durumda. “Hiç mi vampir görmedik yahu?” diyerek sinema ve tv tarihinin en seksi, en karizmatik, en mükemmel yaratıkları olan vampirler arasından daha da enleri seçmeyi kendime görev bildim. “Cream de la cream” diyebileceğim bu listeyi yapmak kolay da olmadı. Alanı daraltmak için vampir animelerini yok saymak gibi bir sınır çizdim kendime.
Diyebilirsiniz ki “Bir erkek olarak nasıl olur da erkek vampir listesi yaparsın?” Kadın ve erkek arasında bir güzellik anlayışı farkı var, sanırım bu konuya parmak banmak istemiş olabilirim. Ayrıca ileride aynı listenin kadın versiyonunu da yaparız, o konuda da aklımda dönüp duran (dönen varlıklar) isimler var.
Aşağıdaki liste sırasızdır, ayrıca sizlerin katkıları ile atlanmışlar, gözden kaçmışlar eklenerek her an değişebilir gelişebilir.
En Karizmatik 10 Vampir
Lestat: Tom Cruise (Interview with the Vampire/1994) ve Stuart Townsend (Queen of the Damned/2002) tarafından canlandırılan iki Lestat da sinema tarihinin önemli vampir figürleri olmuştur. Film olarak IWTV çok daha kaliteli ve başarılı olduğu için tabii ki Tom Cruise’un Lestat’ı Townsend’e göre bir adım öndedir. Ancak Queen of the Damned’deki Lestat da bana hafiften The Crow’u hatırlattığından severim. Zaten hem bir rock star hem de bir vampir olan bu Lestat’ı kim sevmez. Anne Rice’ın kitaplarındaki Lestat’dan çok farklı olması tabii ki fanlar tarafından esenle kınanmıştır zamanında.
Dracula: Sinema kariyerinde tam bir bukelamun olan Gary Oldman’ın en çekici rollerinden biri olan Francis (Fransız espirisi yapmak isterim burada) Ford Coppola’nın yönettiği Bram Stoker’s Dracula/1992 hikayeye hakkını veren bir seyirliktir. Her sahnesi unutulmaz olan filmin özellikle Oldman’ın mezarlıkta kızla sevişme sahnesinin ayrı bir yeri vardır bana göre.
Diğer önemli Dracula performansları için de Bela Lugosi ve Christopher Lee’yi ayrıca anmak gerekir. Sinema ve edebiyat tarihinin en önemli vampir figürü olan Dracula’yı hepsi ayrı ayrı başarılı bir şekilde perdeye taşımıştır.
Louis de Pointe du Lac: Brad Pitt’in (Interview with the Vampire/1994) en karizmatik rolü kesinlikle Louis’dir. Lestat ile girdikleri çatışmalar. İnsan kanını içmeme kararı gibi kendisini sevmemize yol açan bir çok sahnede oyun gücünü gösteren Pitt bir insan olarak yarattığı mükemmel erkek aurasını vampirler alemine taşımıştır.Yine aynı filmde yer alan Antonio Banderas’a da değinmeden geçmeyelim. Listenin IWTV’a boğulmaması için kendisine liste dışı olarak yer veriyorum. Armand rolü ile boy gösteren Banderas kısacık rolünde karizmasıyla Lestat ve Louis’e kafa tutabilmektedir.
David: Kiefer Sutherland’ın (The Lost Boys/1987) canlandırdığı David vampir edebiyatını sevmemde başlıca rollerden birini oynar. Babasının karizmasını bile alaşağı edecek olan Kiefer Sutherland seksenlerin çılgın ruhunu vampirlere aktarmada büyük başarı sağlamıştır.
Angel: David Boreanaz gibi bir seks sembolünün canlandırdığı Angel’a Buffy the Vampire Slayer dar gelmiş sonunda kendi dizisini yapmıştır. 1999-2004 yılları arasında yayınlanan dizide Angel muzip karakteri, ruh taşıması, insanlara olan bağlılığı gibi artıları ile vampir külliyatında önemli bir yere sahip olmuştur.
Spike: Buffy the Vampire Slayer’ın bir diğer önemli figürü olan Spike zamanın teenageleri tarafından şimdiki Edward Collen çılgınlığı ile karşılanmıştır. Gençler arasında yapılan tüm en seksi oyuncular listesinde üst sıralarda bulunan Spike’ı canlandıran James Marsters’a ün ve şöhretin kapılarını açsa da devamı gelmemiştir. Angel’ın eski dostu sonradan düşmanı olan Spike, Angel’ın aşkı Buffy’i de elde ederek (Bknz: bafi the vampire slayer) Angel’ın karizmasını büyük ölçüde çizmişti.
Blade: 1998 yapımı bir marvel çizgi roman uyarlaması Blade için aksiyon vampir filmleri diye bir tarz yarattığını söyleyebiliriz. Wesley Snipes gibi bir dövüş ve aksiyon ustasında beden bulan Blade yarı vampir yarı insan olarak üç film boyunca kötü vampirlere (iyisi nasıl oluyorsa?) dünyayı dar etmektedir.
Deacon Frost: Blade dersek Frost’u da yad etmeden olmaz. İlk filmde Blade’in azılı düşmanı olan Frost ‘daki performansı ile Stephen Dorff oldukça başarılıdır. Hatta bu başarısı sayesinde MTV best Villian ödülünü almıştır.
Jerry Dandrige: Gelmiş geçmiş en eğlenceli vampir filmlerinden olan Fright Night‘ın (1985) kana susamış kapı komşusu Jerry’i kim unutabilir. Chris Sarandon’un oynadığı Jerry karakteri seksenler ruhunu sevenler için yine bulunmaz bir nimettir.
—Spoiler Alert—
Eli: Låt den rätte komma in‘in (2008) 12 yaşındaki vampiri Lina Leandersson’ın oynadığı Eli’yi neden bu listeye aldığımı filmi seyretmeyenlere spoil etmemek için söylemiyorum.
Sinema deyip dayanamayıp Spike ve Eurotrash Angel’ı da koymuşsun :)
sinema ve tv tarihinin diye alta not düştüm onlarsız liste olur mu hiç:)
O zaman Spike başı çeker benim listemde. Tamamen sahte de olsa İngiliz aksanı ve espiri anlayışı var. Onu Gary Oldman’ın Dracula’sı izler. Kiefer Sutherland üçe yerleşir. Angel listeme giremez bile. Animeler olmadan değil on beşi bile bulmuyor listem. Ama animeleri dahil edersem Alucard dört, D beş olur.
Bir de öneri: True Blood dizisinden, Eric the Viking diye de anılan, Eric Northman. Spike’la birinciliği paylaşır.
Bir ekleme de benden:
Benim aklıma vampir dendiğinde ilk akla gelen isim Klaus Kinski’dir. Hele Nosferatu phantom der nacht’daki performansı unutulmazdır. En çirkin vampir olabilir belki, ama vampir dediğin de biraz korkutucu olmalı:))Ayrıca listede de yer alan Gary Oldman ve Chris Sarandon’da vazgeçilmezlerim arasındadır.
“Erkek vampirlerin ortak özelliği rezil saç kesimlerine sahip olmalarıdır” gibisinden bir şeyler okumuştum zamanında :)
Yukarıdan aşağı baktığımızda bi Jerry Dandrige bu genellemenin dışında kalacak gibi görünüyor.
Kiefer’in saçları da 80’ler düşünüldüğünde kabul edilebilecek bir model. Ben o yıllarda çok daha kötü kesimleri denemiştim. :)
Bence Spike’ın dışında hepsinin saçlar güzel ya kız gibi çocuklar maşallah:)
Spike sarı saçlarından sen suçlusun oğlum!
Bilakis, Spike baştan ayağa öyle karizmatik öyle karizmatiktir ki Buffy the Vampire Slayer’da belirtildiği üzere koskoca Billy Idol imajını Spike’tan çalmıştır.
Edward Collen fanlarından korkuyoduk Spike fanları çıktı ortaya. Uyuyan dev uyandı:)
Gary Oldman’nın canlandırdığı Draculaya tapardım ben.Yukarıdaki resimdede görüldüğü gibi gerçekten çok karizmatikdi.
Brad Pitt’de oldukça iyi bir vampir figürü çıkarmıştı ortaya ama bebek suratındanmıdır bilinmez :D yeterince karizmatik değildi bence.
VAMPIRE HUNTRE D: BLOODLUST nasil olmaz bu listede Masis Masiiiiiiis!
Can “Alanı daraltmak için vampir animelerini yok saymak gibi bir sınır çizdim kendime.” demişim ya yoksa tabii ki Vampire Hunter D olur hellsing olur o zaman liste uçar gider:)
Vampire Huntre D – Campire Hunter D :)
Alemsiniz :)
V yerine c’ye basmışız hata affetmiyosun valla Murat:)
Arkadaşlar Alkım’da güzel korku filmleri var 4-5 tlye Wes cravenlar falan gerçi kanal d home movie dvdleri ama para değil yani alın aldırın:)
Abicim en yakışıklısını bilmem ama en güzel Vampir ‘Underworld” filminin güzel vampiri Kate Beckinsal dır. Ne dersiniz?
Kiefer Sutherland’ın bu listede atlanmamış olması çok şık olmuş..
ancak Thomas Ian Griffith’i nasıl atladınız miriim.. kendisinin John Carpenter filmi Vampires’da tavana mıhlanmış, kollarını iki yana açmış avını bekler hali bile 3 sanieliğine en güzel sahnelerden biridir kanımca..
Bela Lugosi draculası unutulmazım o ellerini ovuvuşturarak gelmesi ve biraz daha olgun ve aristokrat tavrı vardır.Benim daracula diyince aklıma direk Bela Lugosi gelir.
Frank Langella’nın oynadığı 79 yapımı “Dracula” da bahsedilmesi gereken bir film. Bram Stoker’s Dracula’dan sonra bence efekt bakımından en zengin ve iyi olanı. Draculanın duvarda örümcek adam gibi yürümesi hala beni ürpertir. Ayrıca geleneksel Dracula teması yerine biraz daha duygusallık işlenmiş.Bu bakımdan da biraz değişik olmuş. Frank Langella ise gerçekten rolünü güzel oynamış. İzlemeyen arkadaşlara tavsiye ederim.
Vampir derseniz, Max Schreck ve Christopher Lee derim, sessizce kenara çekilirim. İlla üçüncü bir isim diye diretirseniz, serde seksenler var, Kiefer Sutherland’in ismini anmamak olmaz.
Bu yazıda bir çok vampir ele alınmış ama gözden kaçanlar arasında benimde aklıma gelenler John Carpenter’in Vampirler filminde filme ciddi bir karizma katan Valek rolündeki Thomas Ian Griffith performansı ve Drakuladan bahsedilmişken Dracula’nın 2000 versiyonu olan Dracula 2000 filmindeki gerçekten karizmatik sayılabilecek vampir örneklerinden olan Gerard Butler’in Dracula yorumuda sayılabilir. Söylenenlerin dışında aklıma gelen başka örnek geldikçe ya da daha farklılarını izledikçe buraya yazacağım ama şimdilik bu kadarı aklıma geliyor. Ayrıca bahsettiğim filmlerin ikisininde devamı olmasına rağmen (Vampires 2 – Dracula 3000) aynı derecede etkili olmaması ilk filmlerin etkileyiciğini daha fazla artırmaktadır.
Lestat ve Louis de Pointe du Lac dönemine bakıldığında en azından benim açımdan bir vampir figürü edinecek yakışıklılıkta değillerdi. Yada Tom Cruise ile Brad Pitt’ten tip itibariyle hoşlanmadığımdan kaynaklanıyor bu durum.
Spike denilince “ah o muhteşem ingiliz aksanı yok mu” şeklinde hoş bir ruh haline giriyorum. Angel,hmm ruhu olan vampir olarak dizide yer alsada ruhtan en soyut isimdi belkide ama başarılı işti severek izliyordum.
Modern zamanın “Vampir Romeo’su” da Edward Cullen oldu haliyle. Hakikaten üzerinde büyük uğraşlar verilmiş bir karakter sinemaya aktarım konusunda…Sonuç mu? bence olay Spike’dır…:)
Christopher Lee’nin eksikliğine üzüldüm
Sinematik hakli…
Angel ve Spike’i cikarin su listeden.. hatta tarihin sayfalarindan cikarin sunlari..
burada benim cok sevdiyim aktor Bret Pitt oldugu icin tesekkurler.Amma benim icin en yakisikli vampirler Vampire Diaries filminde olan Lan Somerhalder(Damon)ve Paul Wesley(Stefn)dir
eric northmandır tartışmasız
Christopher Lee ve Gerard Butler’ın olmaması kötü olmuş sanki? Buffy vampirleri yerine onlar olsaydı :) Bir de Venedik Vampirinde Klaus Kinski çok karizmatikti bence
Spoiler olmuş ama :)
Bence twilightdeki carlise culleenda listede olmalidi adamda yakişiklimi var karizma var oglu edwarddan 10 kat daha iyi.
Blade Trinity’deki; Dracula’nın güncel hali Drake oldukça karizmatik gelmiştir bana…