Beyazperde, popüler kültürde kendisine yer etmiş, her biri adeta başlı başına birer karakter olarak kabul görmüş maskeleri sunmuştur biz sinemaseverlere. Kimi zaman kendisini takan karakterin bile önüne geçmiş olan bu maskeler, bir taraftan ürkütücülüğü ve bilinmezliği fısıldarken; diğer yandan da eğlence sektörünün en keyifli objeleri olmuş, üretici firmaların cebini doldurmuşlardır. Bir katilin yüzünde, bir metal grubunun şovunda ya da cadılar bayramı kutlamasında takılmalarının çok da fazla önemi yoktur aslında! Maske, özgürlüktür ve bu özgürlüğün hem eğlenceye hem de gerilime kapı açması, onu daha da cazip kılmaktadır.

blank

Öteki Sinema iftiharla sunar: Sinema tarihinin en popüler ve en karizmatik maskeleri!

HOKEY MASKESİ / JASON WOORHES / FRIDAY THE 13TH

Eğer Jason kadar talihsiz bir fiziki görünüme ve kıt bir zekaya sahip olsaydınız, yüzünüze takacağınız maskenin fiyakasına pek de aldırış etmezdiniz. Zaten kendisi de bu konuda bir istisna teşkil etmeye niyetli değil. Bu sebepledir ki eline geçen ilk nesneyi (çuval) maske olarak kullanmaktan çekinmiyor. Ama kabul etmek gerekir ki hokey maskesi fazlasıyla karizmatik bir tercih. Örneğin Ninja Kaplumbağalar serisinin karizmatik prensi (tabi ki görece dahilinde) Casey Jones’un da bu fikre sıcak baktığı bilinmektedir. Tabi Jones’un profesyonel bir hokey oyuncusu olduğu bilinen bir gerçek olmasına rağmen, Jason hayatı boyunca ayağına buz pateni geçirmemiştir.

Jason’ın takdire şayan diğer bir tarafı ise, maskesi ile arasındaki güçlü adaptasyondur. Yüzündeki maske, her filmde biraz daha kirlenir, yanar, yosun tutar, kokar vs… O artık Jason’un şemaali bozuk suratını gizlemek için kullandığı alelade bir maske değil, adeta bir can yoldaşı olmuştur. Tabi maskenin belli başlı yerlerine işlenmiş olan her çentik, onu daha karizmatik yapmaktadır!

KAPTAN KIRK MASKESİ / MICHAEL MYERS / HALLOWEEN

Myers’ın maskesinin, en karizmatik maskeler listesinde haklı bir yeri vardır. William Shatner’ın kalıbından çıkan bir maskenin böylesine soğuk ve ifadesiz olması da ürkünçlük kat sayısını arttırmaktadır. Myers’ın ergenlik sonrası fiziki görünümü hakkında pek fazla malumatımız yoktur, bu sebeple, maskeyi takma konusunda çıkış noktasını tam olarak bilememekteyiz. Fakat maskenin yapısı, Slipknot grubunun bateristi olan Joey Jordiason’ın eski maskesini de fazlasıyla andırmaktadır.

Tıpkı Jason’ın maskesindeki gibi, Myers’ın beyaz Shatner maskesi de zaman zaman deformasyona uğramaktadır ama hiçbir görünümü, en temiz pak hali kadar ürkütücü değildir!

GHOSTFACE / SCREAM

Edward Munch’ın 1893 tarihli Skrik (Çığlık) adlı eseri, popüler mizah dünyasına ve sinemaya yüklüce malzeme sağlamış olmasına rağmen, hiçbiri Scream’deki kadar eğlenceli bir biçimde kullanılmamıştır. Bütün basitliğine rağmen çok kolay bir biçimde korku ikonları arasında yerini alan Ghostface maskesinin en önemli özelliği, tıpkı filmde de belirtildiği gibi çok cüzi bir rakama size en yakın şaka dükkanından bile temin edilecek olmasıdır.

Scream serisi, hem seri katilin sakarlıklarını hem de korku filmi klişelerini alt üst etmesinin yanı sıra, seri katil kostümünün ulaşılabilirliği konusundaki fikirleri de çalkalamıştır. Bu tarafından baktığımız zaman “karizmatiklik” konusunda da derin şaibeler barındırır. Diğer taraftan, Munch’ın bu postmodern Skrik yorumuna tepkisi ne olurdu işte orası tam bir bilmece…

LECTER’S LECH / HANNIBAL LECTER / HANNIBAL

Adamın biri kalkıp pişkin bir biçimde “karınızı yemek istiyorum” diyebiliyorsa, muhtemelen böyle bir ağızlıkla yaşamaya mahkum edilmesi gerekmektedir. Üstelik bu adam bir matematik dehası ve iflah olmaz bir yamyamsa…

Hannibal’ın “ailemizin yamyamı” imajından sıyrılarak daha ürkütücü bir görünüme kavuşmasını sağlayan bu ağızlık, sinema tarihinin de en ürkütücü maskelerinden biridir. Nitekim yüzünün sadece yarısını örten bu maske, onun “insan olan” diğer yarısının gözlerini size çakmak çakmak dikip, tehditkar bakışlar atmasını engellemek bir tarafa dursun; ona daha tekinsiz bir hava katma konusunda kusursuz bir oyuncaktır!

DEMİR MASKE / THE MAN IN THE IRON MASK

Alexandre Dumas´nın bu son derece keyifli romanı; tarihin en albenili gizemlerinden birini konu edinmektedir. Randall Wallace’ın yönettiği 1998 yapımı film ile birlikte de, sinema tarihi gizemli maskelerden birini daha kazanmış olur. Gel gelelim Demir Maske’nin, hikayedeki bilmecelerin üstünü kapamak dışında pek bir varlığı olduğunu iddia edebilmek doğru değil! İzleyici olarak bizi ilgilendiren daha ziyade maskenin ardındaki bu gizemli mahkumdur? Kral? Kral’ın kardeşi? Yoksa… yoksa…

Şükür ki Gabriel Bryne D’artagnan’ın lezzetli performansı, demir maskeyi alelade bir obje olmaktan çıkarıp, ona bir kişilik kazandırmıştır.

THE MASK / STANLEY IPKISS

Bütün asosyallerin hayatında bulunması gereken harikulade bir oyuncak!  Aslında bilinenin aksine, takan kişiyi, tam tersi bir karaktere kavuşturmaz ama o kişinin uçukluk kat sayısını sonuna eklenen bol miktarda sıfırla çarpar! Kafa ütüleyen ev sahibinizden, üstünüze gelen patronunuzdan ve ardınıza düşen kartellerden kurtulabilmenin en kestirme yoludur. Tabi bütün bunlarla birlikte, berbat şarkı söylemek, mükemmel dans etmek ve ışık hızına ulaşabilmek gibi bonuslara da sahiptir!

LEATHER MASK / LEATHERFACE / THE TEXAS CHAINSAW MASSACRE

Eğer olağanüstü çirkinseniz ve aile üyelerinizin tamamı da kafadan kontak yamyamlarsa, kimse sizin geleceğinizi parlak olmayacağını, en iyi okulları okuyup en iyisinden bir doktor, mühendis ya da mimar olamayacağınızı bilir! Leatherface’de ziyadesi ile böyle bir sistemin insanlığa hediyesidir.

Eğer yeterince şanslıysanız, kafanızın elektrikli testere ile uçurulması en büyük lütuf olabilir. Fakat bu şekilde sonu hazırlananların sayısı, sanılanın aksine oldukça azdır. Bir kancaya geçirilmek ve yüzünüzdeki derinin yüzülmesi sureti ile, Leatherface’in suratını süslemek ve daha da kötüsü bütün bu iç bayan aile fertleri ile aynı sofraya oturmak gibisinden işkenceler de mevcuttur.

Kaldı ki üzerinde çıkan her akneye ya da siyah noktaya üzüldüğünüz sevgili yüzünüz, Leatherface’in sakar ellerinde modern sanatlar müzesine alınacak kadar çirkin bir abideye dönüşecektir!  Neyse ki Leatherface, daha cazip yeni bir kurban bulana kadar sizin yüzünüzü gururla taşımak konusunda güvenilir bir manyaktır!

WHITE MASK / DAVID AAMES / VANILLA SKY

En az Myers’ın maskesi kadar ürkütücüdür. Üstelik,  kalıbın sahibi William Shatner değil Tom Cruise’dur. Gel gelelim bu son derece pürüzsüz ve bir o kadar da tipsiz beyaz maske, süreç içerisinde Tom Cruise’un maske sevdasının şimdilik son halkasıdır (bakınız Eyes Wide Shut’taki balo maskesi). Eğer ki, Aames’in melankoli hali, onu seri bir katile dönüştürmüş olsaydı, sinema tarihinin en eğlenceli multi psikopatlarından biri olabilirdi. Ama Aames sanıyorum ki vicdanının sesini dinlemekle yetindi!

FRANKESTEIN MASK / DEATH RACE

Halk arasında Frankestein maskesi olarak bilinmektedir fakat bunun bildiğimiz Frankestein ile bir alakası olmadığı düşünülmektedir. Daha ziyade demir maske takmaya niyetlenip, kendisi için özel bir tasarım hazırlamış olan abzürd bir Shinobi ya da düpedüz bir orta çağ şövalyesine ait bir modelin biraz kurcalanmış hali olduğu iddia edilebilir. Son derece grotesk bir tasarım olmasına rağmen, takan kişiye bir karizma da kazandırmaktadır. Carradine’in takmış olduğu model, belki de mite biraz daha sahip çıkarak, yüzü yanmış bir adam şeklinde düşünülebilir. Gel gelelim devam filminde Statham’ın yüzündeki maske bildiğiniz dökme demirdendir hem ağırlık yapar hem de yara ve mikrop yuvalar!

JIGSAW / SAW

Jigsaw’ın genel olarak maskelere büyük bir ilgisi var. Kendi maskesini yapacak kadar megaloman, saldırdığı kişilere karşı kullandığı domuz benzeri maskeyi kullanacak kadar gerilime düşkün ve bisiklet üzerindeki cadı benzeri maskeyi icat edecek kadar da çocuk ruhlu bir serseri (!!!)

Sinema tarihinde tonu en çok değişen ve fiziki kalıcılığını muhafaza edebilmek konusunda en istikrarsız maskelerden biridir bu. Daha ziyade Uzakdoğu korku sinemasından ödünç alınmış hatlara sahiptir (ki Onibaba’nın su götürmez bir etkisi olduğunu belirtmek lazım). Kabza burunlu bir cadı-palyaço karışımına benzer. Gözlerinin içinde kalın kırmızı çemberler ve yanaklarında da iç içe geçmiş yuvarlaklar bulunur. Bu hali ile zaten yeterince ürkütücü ve iticidir. Bunu bir de bisiklete bindiren adamın, sizi bir yerlere zincirleyip “oyun oynamak istediğini” belirtmesi, kesinlikle şaşılacak bir şey değil!

VALENTINE / ADAM CARR

Sürpriz son uğruna batan gemilerden biridir Valentine…Scream serisinin popülaritesinin ekmeğini yemeye soyunmuştur. Filme dair hatırlarda kalan tek şey ise, bebek yüzlü katil maskesidir. Malzeme ve paha bakımından Ghostface’den daha ucuza mal edildiği bile söylenebilir. Bir miktar elişi kağıdı, biraz jelatin, makas ve lastik gibi “elinizin altındaki malzemeler ile” rahatlıkla vücuda getirebileceğiniz bir çalışmadır!

GULYABANI / SÜT KARDEŞLER

Bizim jenerasyonun korku eşiğini ciddi bir biçimde belirleyen karakterlerden biri de hiç kuşkusuz Gulyabani’dir.  Tasarım açısından Tarkan’ın Ahtapot’u ile birlikte kolektif bilincimizde at koşturmaktadır. Kendisini gören küçük izleyici kitlesinin yorgan altında geçirdiği vakti arttırmasının yanı sıra, gece karanlıkta yatmak istemeyen çocukların, ışık açık uyuması sebebi ile, elektrik idaresinin de yüzünü fazlasıyla güldürmüştür!

KİLİNK MASKESİ / KİLİNK

Kilink’in fazla gelişmiş kemik yapısına üstün kötü baktığınızda onun ne kadar iyi öpüştüğünü, yatakta ne kadar iyi olduğunu ya da ne kadar hızlı silah kullandığını kestirebilmeniz pek de mümkün değildir!  Aynı şekilde o kemikli yüz yapısının çene kaslarının da pek sık çalışmayacağını iddia ederseniz kaybetmeniz muhtemel çünkü Kilink belki de sinema tarihinin en geveze anti kahramanlarından biridir. Bir parça siyah kumaş ve üzerine işlenen beyaz desenin ne gibi harikalar yaratabileceği konusunda hiçbir fikrimizin olmadığının en açık kanıtıdır Kilink!

DARTH VADER / DAVID PROWSE / STAR WARS

Üzerine söylenebilecek fazla bir şey yoktur aslında. Popüler kültür hengamesi içerisinde Boba Fett ve Stormtrooperlar ile birlikte canımıza okuyan bir üçlü saz ekibi oluşturmuşlardır. Lakin Vader’ın maskesinin pek çok yararı bulunmaktadır. Öncelikle bronşları açar, soğuğa geçit vermez ve ziyadesi ile de astımı körükleyen unsurları otomatikman bertaraf eder.

Darth Vader maskesi ile bir kere daha kanıtlanmaktadır ki; maskeler, yüzü yanarak deforme olan ana karakterler için eşsiz bir kamufle aracıdır ve iktidar simgesidir!

GUY FAWKES MASK / V / V FOR VENDETTA

Şüphe yok ki  V For Vendetta, sinema tarihinin en hızlı izleyici kucaklamasını yaşadıktan sonra yine en hızlı biçimde tu kaka edilen bir başka talihsiz örnektir. V’ye dair bildiğimiz tek şey Guy Fawkles maskesinin ardında ideolojik kelamlarını büyük bir hızla sıralamasıdır. Gel gelelim ironik bir ebedi sırıtışla taçlandırılmış bu bıyıklı maske, bir süre sonra kendisini sadece “maskeli bir adam” olarak tanımlayan V’nin kendisi olmuştur.

Elbette ki maske ve kostüm tamamlayıcılığını es geçmemek gerekir. V, siyah elbisesi, siyah pelerini, siyah peruğu ve peruğunun tepesine kondurduğu siyah şapkası ile; takmış olduğu beyaz maskeyi –doğal olarak da ilham kaynağını-  daha fazla gözümüze sokmaktadır.

Bunlarla birlikte her 5 Kasım’da Facebook’daki arkadaşlarımızın bir çoğunun profil fotoğraflarında da kendini göstererek popülerliğine popülerlik katmış olan efsanevi(!) maske olarak da bilinmektedir!

GLADYATÖR MASKESİ / MAXIMUS / GLADIATOR

Kendisini, kalabalık bir maskeli gladyatör güruhunun arasında bile hiç zorlanmadan belli eden bir maskedir Maximus’un taktığı. Sanki Russel Crowe’un yüzü model alınarak oluşturulmuş gibidir! Onun yüz hatlarının bütün sertliği, maskesine de yansımıştır sanki! Bu maskenin hemen ardında ise gerçek bir direniş öyküsü yatmaktadır!

THE PHANTOM OF THE OPERA / THE PHANTOM

Sinema tarihi sonlanmadan bir kaç düzine defa daha perdeye arz-ı endam buyuracak bir öykünün, her defasında karizmasına karizma katan ve buna tezat oluşturacak biçimde her seferinde de minimalleşen bir objesidir, meşhur hayaletimizin yüzünü süsleyen maske…

Lon Chaney’in fazlasıyla ürkütücü maskesi, zaman içerisinde evrilmiş ve son olarak Gerard Butler’ın yüzünün bir kısmını kaplayan karizmatik ötesi bir maskeye dönüşmüştür. Zaten sanat aşkı ile yanıp tutuşan bir hayaletin böyle bir tercihe yönelmesini de fazla sorgulamamak gerekir!

blank

Fatih Yürür

İlk sinema deneyimi, bir Stephen King uyarlaması olan “Geri Döndüler” olmuştur. Yazmaya başladığı dönem ise aslen lise yıllarıdır. Saçma sapan korku hikayeleri kaleme almaktadır ve asıl amacı bir gün bunları görselleştirebilmektir. Çeşitli platformlarda oyun incelemeleri ve film eleştirileri yazar. Yaratmış olduğu RüyadaM adında bir animasyon ve çizgi hikaye karakteri bulunmaktadır.

10 Comments Bir yanıt yazın

  1. Teşekkürler…Gerçi illa ki araya kaçanlar oluyor…Örneğin Predetor’ün maskesi, Zorro ya da Nazi Kroenen şu an için aklıma ilk gelenler :) Düşündüğümden de çok maske varmış :D

  2. Bence filmden sonra etkisini hiç yitirmeden-futbol yorumcusu ağzıyla- üstüne koymaya devam eden ve bir numarada olan maske varsa o da:
    “GUY FAWKES MASK / V / V FOR VENDETTA”

    ***
    Düşündüklerine bir yenisini de ben ekleyeyim :
    Point Break(1991) :)
    ***
    Güzel yazı,teşekkürler.

  3. Mükemmel liste tebrik ederim. Jason maskesi tabikide ayrıdır benim için ama bendeki bıraktığı etkiyi düşünerek Gulyabani maskesini tek geçiyorum… :)

  4. Listeyi derlediğimizde henüz Bane yoktu piyasada… Batman and Robin’deki Bane’i de listeye almak hiç içimden gelmedi :)

  5. donnie darko nun tüylü tavşanıda bu listeye girebilir miydi acaba? ama sitenin içeriğine en yakışanlarıda süt kardeşler,klink ve death race 2000 filmleri olmuş.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Unutamadığımız 10 Bilim Kurgu Dizisi

TRT zamanlarından ya da özel TV'lerin ilk yıllarından yani çocukluğumuzdan
blank

Sinema ve TV’de En “Gıcık” Eden Karakterler vol 2

Daha önce bizleri en gıcık eden karakterler listesinde Jar Jar