Sinemada Kafa Karıştıranlar: Sinema Teröristleri!

12 Mayıs 2012

Terör denince ne anlıyoruz ya da sadece eline silahı alıp dağa çıkan, devlete başkaldıran, canlı bomba olup kendini patlatan vs. insanlara mı terörist demeli? Peki ya sinema teröristleri?

[box type=”info” align=”” class=”” width=””]

Türkçe’ye, Fransızca “terreur” sözcüğünden geçmiş olan terör sözcüğü Latince kökenlidir. Latince sözcüğün anlamı “korkudan titreme” veya “titremeye sebep olma”.

[/box]

Yani yaptığınız hareketlerle bilerek ya da umursamayarak başkalarını tehdit ettiğinizde bir terör ortamı yaratmış oluyorsunuz. Böyle düşününce anlıyoruz ki; “teröristlerle” sadece dağda karşılaşmıyoruz, günlük hayatımızda da sıklıkla karşımıza çıkıp günümüzü zehretmeye yemin etmiş bir sürü “terörist” var.

Benim hayatımı mahveden ise salonun karanlık tarafına geçmiş olan sinema teröristleri yani SKK (Sinemada Kafa Karıştıranlar) örgütü üyeleri… Bu örgüt ve yaptığı eylemler yüzünden basın gösterimleri dışında evimden çıkıp sinemaya gitmekten korkar oldum.

SKK üyeleri dört kola ayrılmış olarak sinema salonlarında terör estirirler ancak temelde bu dört kolunda hedefi aynıdır. Oraya tek bir amaçla gelirler. Niyetleri; film izlemek için gelmiş olan sıradan ama sinemasever vatandaşı bu eyleminden uzak tutmak ve kendi propagandasına tutsak etmektir. Eylemleri öldürme değilse de ruhsal yaralama konusunda çok başarılıdır.

Kalabalık şehirlerde, AVM sinemalarında sık sık eylem düzenleyen SKK üyesi sinema teröristleri, festivallere sızmayı başarsalar da BSS (Bağımsız Sinema Severler) sempatizanları tarafından kolayca etkisiz hale getirilirler. Şimdi SKK’ya bağlı bu dört hizibin üyelerini kısaca tanıyalım.

Hışırdayanlar

Hışırdayanlar belki de en tehlikelileridir. Fuayede satılan ve pakedi açılırken, içinden çıkarılırken hatta yenirken ses çıkartması için özellikle üretilmiş cipsler eylem silahlarıdır.

blank

Karton kutularda satılan göreceli olarak zararsız mısır patlakları bunları tatmin etmez. Cips dediğimiz tahrip gücü yüksek bu silahların küçük paketli olanları daha fazla ses çıkararak korkunç bir etkiye sebep olurlar.

Genellikle dağınık örgütlenirler fakat bazen kalabalık bir gurup sinemaya iner ve sürü psikolojisinin de etkisiyle eylemlerine iyice umursamaz bir şekilde devam ederler

Fıkırdayanlar

İki en fazla üç kişiden oluşan hücresel bir örgütlenmedir. Genellikle genç yaştaki yakın kız arkadaşların muhabbete olan açlığından beslenen nihai bir amacı olmayan bir yapıdır. Geyiğe taparlar!

blank

Film başlamadan önce yayınlanan reklamlar sırasında başlayan kah filmle, kah sınıftaki yakışıklı bir erkekle ilgili konuşma hali sürekli bir kikirdeme ile devam eder ve siz bir süre sonra perdedekini değil onların anlattıklarını dinlemeye başladığınızı fark edersiniz. Bazı gereğinden fazla sıkıcı “arthouse” filmlerde yaptıkları muhabbetle sempati kazananları da olsa genelde gişe filmlerinin oynadığı salonlarda ve gündüz seanslarında görünürler.

Bu eylem tipine karşı uyarı hiçbir işe yaramaz. Çirkefleşerek üstünüze saldırırlar ya da sizi sonu bitmez acımasız bir fıkırdama seansında harcarlar!

Işıldayanlar

Akıllı telefonların akılsız sahiplerinin oluşturduğu bu gurubun eylemleri geniş bir alanda ses getirir. Arkanızda olmaları halinde etki güçleri çok düşüktür fakat yanınızda, önünüzde ya da çaprazınıza geçtikleri vakit “ışıldayanlar”ın hedefi olmanız kaçınılmazdır.

blank

Giderek büyüyen süper amoled ekranlar bu teröristlerin can dostudur. Twitter ve Facebook üzerinden haberleşerek eylem gerçekleştirirler ya da eylemlerinin asıl amacı budur! Işıldayanlar korkunç bir rahatsız etme potansiyeline karşı kibarca uyarılarak etkisiz hale getirilebilirler. Yine de örgütü tamamıyla çökertmek imkansızdır. Başka bir salonda, seansta karşınıza çıkacakları muhakkaktır!

Tıkırdayanlar

“Rahatsız bacak sendromu”nun tedavisinde başarı sağlayamayan bu arkadaşların salonun zeminiyle bitmek bilmeyen bir dertleri vardır. Düşük ayarda çalışan göbek eriticiler gibi sürekli olarak oturduğunuz koltuğu titretirler.

blank

Bu fraksiyonun en azılıları ise arkanıza oturan tekme atıcılardır. Huşu içinde filminizi izlerken birden arkadan araba çarpmış gibi irkilirsiniz. Öyle bir harekettir ki bu tepki vermemeniz imkansız!

Tüm örgüt üyeleri içinde kavgaya en müsait tiplerde bunlardan çıktığı için “çıkışta görüşeceğiz”e kadar gider hikayenin sonu. Sonra gel de filmi izle izleyebilirsen!

blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

5 Comments Leave a Reply

  1. bayıldım bu yazıya, allahım tamamen gerçek! ellerinize sağlık. Zaten film başında ve filmin ikinci bölümü başlarken tekrar tekrar verilen TV (banka,deterjan bilmem ne ) reklamları yüzünden iyice sinemadan soğumuş ve artık ciddi ciddi salonda film izlememeyi düşünmeye başlamışken, bu yazı beni daha da kararlı hale getirdi.Cips yiyenlerin ağzına paketiyle birlikte tıkasım geliyor.Ha yazıdaki tek eksik nokta “geç kalanlar kulübü”. zira onlar da seansa vaktinde yetişemeyerek, filmin ortasında katar katar turnalar misali önünüzden geçerler !

  2. AVM’ler de film izlemek bir işkence. Sonu gelmeyen reklamlar, para tuzagı biletler ve sinema kültüründen uzak örnekteki gibi izleyiciler… Murat Tolga Şen’in bu yazısı da genel anlamda AVM seyircisine ithafen ortaya çıkmış. Çok haklı tespitler var. Ama büyükşehirlerde alternatifleriniz var ya diğer yerlerde napacaksınız ki?

  3. orgutun adi SKS (sinemada kafa s.kenler) olmaliydi.
    elektronik cihazlara karsi jammer satin alabilir veya elektronik bilginiz varsa yapabilirsiniz. sigara kutusunun icine girebilen jammer cep telefonu kullanan SKS elemanlarini etkisiz hale getirecektir.

  4. Murat abi, yanlış hatırlamıyorsam daha önce akıllı telefonların akılsız sahipleri üzerine “sinema magandası” şeklinde bir tabir kullandığınız bir yazınız mevcuttu, şimdi bulamıyorum tabii.

    Ben şahsen telefonu ellerinden alıp salonun farklı bir tarafına fırlatmayı oldukça etkili bir yöntem olarak gördüm.

  5. Bu SKK cıları bi ara toplanıp hep beraber dövelim.
    Dövecek gruba da SKKD ( Sinemada Kafa Karıştıranları Dövenler ) diyelim.
    Tanısınlar bizi !

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Ucuz ve Garip: Albert Pyun ve 30 Yıllık B Film Kariyeri

Birbirinden ucuz ve garip filmleriyle tanınan Albert Pyun, düşük bütçeli
blank

Otomaton Türk ve Sinemadaki Yansımaları

Türk, karşılaştığı satranç oyuncularının en usta olanlar dışında hemen hepsini