Martin Scorsese, Bong Joon Ho gibi usta sinemacıların çektiği Brad Pitt, Will Smith gibi dev yıldızların oynadığı filmleri izleyeceğiz ama sinemada değil! Film izleme alışkanlıklarımız değişmek üzere, Hollywood bu değişime hazır mı?

blank

Sinemada dijital bir devrim yaşanıyor. Daha önce de yaşandı. Steven Spielberg Jurassic Park ile CGI (bilgisayar ortamında üretilmiş görsel efekt) dinozorlarla hepimizi şaşırtmıştı. Şimdi dinozorla falan uğraşmıyorlar, sokaklar bile dijital. Bulun birkaç oyuncu, koyun yeşil perdenin önüne, rol kessinler!

Keza George Lucas, Star Wars serisinin 4. ama kronolojik olarak ilk filmi olan The Phantom Menace’i çekmeden önce, “Film öldü, yaşasın dijital sinema” demişti. Christopher Nolan gibi inadına analog ve kocaman kameralarla çalışanlar olsa da sinema dünyasında artık dijital kameralar hüküm sürüyor. Red mi yoksa Alexa mı tartışmaları epey popüler.

Şimdi yeni bir dijital devrimin ayak sesleri duyuluyor. İnternet sayesinde izleme alışkanlıklarımız değişiyor. Sinema, eleştirmenlerin ilgisini çekmesi gereken ve seyirciyi filmlere değil filmleri seyirciye taşıyan bir “internet devrimi” yaşıyor. Bu değişimin başlıca müsebbibi Netflix… Bu şirket, çizgi roman uyarlamalarının istilasında sinemacılar için alternatif bir vizyon yarattı.

Bundan bir süre önce çizgi roman uyarlamalarının çokluğundan bunalarak “sinema öldü” diye sitem eden Martin Scorsese, başrolleri Robert De Niro ve Al Pacino’ya vereceği yeni filmini Netflix’de yayınlayacak. Başka büyük işler de geliyor.

Netflix dün Brad Pitt, Tilda Swinton ve Sir Ben Kingsley’in rol aldığı uzun metrajlı orijinal film projesi War Machine’den ilk görüntüler ve tanıtım fragmanını paylaştı. Animal Kingdom’un ünlü yönetmeni David Michôd’un yönetmen koltuğunda oturduğu film, 26 Mayıs 2017’de sadece Netflix’te izleyecilerle buluşacak.

Dünyada büyük ses getiren Snowpiercer filminin arkasındaki yaratıcı isim Bong Joon Ho’nun yeni macera filmi projesi Okja, 28 Haziran’da Netflix’te izleyecilerle buluşacak. Okja, Mija adlı bir genç kızın masalsı yolcuğunu anlatıyor. Filmde, Tilda Swinton, Jake Gyllenhaal, Paul Dano, Giancarlo Esposito, Steven Yeun, Lily Collins ve yeni yetenek Seo Hyun An’dan oluşan çok güçlü bir kadro rol alıyor.

Fantastik bir dünyada; orklar, elfler ve insanlar arasında geçen sürükleyici bir hikayenin anlatıldığı Bright filminin yönetmen koltuğunda İntihar Timi’nden (Suicide Squad) tanıdığımız David Ayer oturuyor. Başrol kadrosunda ise Hollywood’un sevilen yıldızı Will Smith’in yanı sıra Joel Edgerton, Noomi Rapace ve Lucy Fry yer alıyor.

Moon ve Warcraft filmlerinin yönetmeni Duncan Jones yeni filmi Mute’u da aynı şekilde, vizyona çıkarmak yerine Netflix’te yayınlayacak.

Bunlar heyecan verici projeler. Büyük yönetmenler, dev oyuncular. Netflix’in açtığı bu kart çok önemli zira tüm dünyada sinema salonlarını gençler ve onların tutkusu olan süper kahraman filmleri işgal etti. Daha kaç X-Men, Örümcek Adam, Süpermen ya da Avengers izleyebiliriz ben de bilmiyorum ancak sağlam bir çizgi roman okuru olsam bile Marvel – DC uyarlamalarının gişeyi ele geçirmesinden şikayetçiyim. Sinema 2’den büyüktür!

Sinemada film izleme deneyimi nasıl başladıysa öyle devam ediyor. Karanlık bir salonda, yüzlerce kişi bir projeksiyondan perdeye yansıtılan görüntüye eşlik ediyorlar. Yüzyıldan uzun süredir bu böyle, TV geldi bitmedi, video geldi yine bitmedi. İnsanlar bunu bir sosyal etkileşim yolu olarak da gördüğü için filmlere bilet almaya devam ediyor ama bu kez sinema filmlerinin vizyonu salonlardan evlere taşınmış oluyor. Bu devrimci bir hamle…

Gelelim ev sineması teknolojisinin geldiği noktaya… Eve bir projeksiyon ve ses sistemi alıp izlemek hem keyifli hem de ekonomik. O kadarını abartılı buluyorsanız, TV ekranları da büyüdü ve ucuzluk marketleri bile 127 ekran akıllı TV satıyor. Hepsinde Netflix uygulaması da olduğundan eminim, yoksa bile alırsınız bir Android TV box, meseleyi çözersiniz.

İşten-evden çık, sinemaya git, 25-30 TL ver bilet al, fahiş fiyatla şurup kola ve patlamış mısır al, 30 dk reklam izle ve film seyret. Buna gençlerden gayrısı katlanamıyor ve Netflix kimsenin olmadığı bir yere tezgah açtı. Ortalık çok kızışacak!

Büyük sinemacı, rahmetli Metin Erksan’a, “film nerede izlenir” diye soruyorlar, o da “her yerde izlerim ben, nerede bulursam orada izlerim” diye cevap veriyor. Bizim de derdimiz film izlemek, bakalım neler olacak?

MURAT TOLGA ŞEN – murattolga@gmail.com

blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

2 Comments Bir yanıt yazın

  1. 20 dk şahin sucuk reklamı izledikten sonra başlayan filme telefonla konuşanların gürültüsü eklendi sinirler iyice gerildikten sonra bir de üstüne sürekli konuşan ve gülen 10 kişilik bir ergen grubu devreye girince benim için orada sinema salonu bitmiştir.65 inç televizyon ve ses sistemiyle bu işi huzurluca çözmek mümkün

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Şahsiyet II. Fasıl 13 Kasım’da GAİN’de Başlıyor

Başrolünde Haluk Bilginer’in yer aldığı Şahsiyet, 5 yıl aradan sonra
blank

Ravenous / Les affames (2017)

Ravenous, eski usul korku filmlerine alışkın bünyelerde alerjik etki gösterebilir