Korku filmlerinin sevdiğim alt türlerinden biri olan çocuk katillerle ilgili filmler seyirciyi her zaman etkilemiştir. Çocukların masumiyetlerini adeta bir silah olarak kullandıkları bu tarz filmlerde aslında çocuk beyninin ne kadar çarpık kararlar da verebileceği gösterilir.
Gerçekten çevrenizdeki çocuklara dikkat ederseniz düşünmeden yaptıkları eylemlerde karşısındakini sinirlendirmekten, yaralamaktan, dövmekten ne kadar zevk aldıklarını da görürsünüz. Bir saniye önce masum masum bakan gözler birden bire karakterinin tamamen zıttı hareketler sergileyebilir. Üçüncü sayfa haberlerinde de çokca yanlışlıkla kardeş katili olan çocuk haberleri görürüz. Herşeyi bir şaka olarak gören çocukların tabii ki istemeden verdikleri bu zararlar gelecekteki karakterlerinin de sinyallerini veriyor.
İşte size 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı kutladığımız bu özel günde sinema tarihine kazınmış çocuk katil filmlerinden bir seçme;
10. The Lost Boys (1987)
Vampir filmleri arasında 80’ler ruhunu yansıtan ender filmlerden olan Lost Boys, bir grup ergen vampirin kasabada estirdiği terörü anlatırken bu güruhun üstesinden de yine bir çocukla gelmeyi uygun görür.
9. The Pit (1981)
12 yaşında bir ufaklık olan Jamie tam bir looserdır. Ailesinden bile takdir görmez, komşuları onu garip bulur, sınıf arkadaşları dışlar. Ancak Jamie ormanda bir oyuğun içinde Trog adını verdiği insan yiyen yaratıklara rastlar. Artık kendisini dışlayanlardan intikam alma zamanı gelmiştir.
8. IT’S ALIVE (1974)
Sanırım ilk teleon zamanı rastlamıştım bu seriye. Yaşım ufak olduğundan çok fazla etkilemişti beni. It’s alive yaratık olarak doğan ve korktuğunda insanları katleden bir bebeğin yarattığı terörü anlatan güzel bir slasherdır.
7. Village of the Damned (1960)
Klasikler arasında olan film, İngiltere’nin Midwich kasabasındaki kadınların bir anda hamile kalmalarını ve hepsi birbirinin kopyası olan sarışın , korkunç bakışlı çocuklar doğurmasını konu alır. Çocukların gizemi kasabaya karabasan gibi çökecektir.
6. Children of the Corn (1984)
Listedeki iki Stephen King uyarlamasından biri olan film yetişkinleri öldürüp şeytana tapan ve bir mısır tarlasında tezgah kurmuş olan çocukları anlatır. Video döneminin efsane serilerinden biridir. Can Evrenol’un üçüncü film için yazdığı kritiğe buradan ulaşabilirsiniz.
5. The Ring (2002)
“Bir video seyrettim ve hayatım karardı.” mottosu ile yola çıkan hikaye bizi beyaz giyinen siyah saçlı hayalet çocuk klişesi ile tanıştırarak hafızalarımıza kazınmıştır.
4. The Pet Cemetery (1989)
En sevdiğim Stephen King uyarlamalarından biri ve hala rüyalarımda hayvan mezarlıkları görmeme neden olan film, arka bahçelerinden bir hayvan mezarlığına ordan da yasak bir kızılderili mezarlığına ulaşabilen ailenin zombi çiftliği kurmasını ele alır. Çiftliğin ilk üyesi olan siyah kedi pek yakında ailenin en ufağını da yanına alacak ve aileye ölülerin rahat bırakılması gerektiğini sert bir dille anlatacaktır.
3. Who Can Kill a Child? (1976)
Sitemizde tanıtımının olmasına en çok sevindiğim filmlerden biri olan Arjantin yapımı filmde Amerikalı bir grup turist İspanya’da bir adaya giderler. Adada sadece çocuklar yaşamaktadır. Hiç konuşmayan bu çocukların bir deliliğin pençesinde olduklarını ve yetişkinleri katlettiklerini anlasalar da kimse çocuk öldürmek istememektedir.
2. Låt den rätte komma in (2008)
Vampir bir çocuğun komşu çocukla olan arkadaşlığını anlatan film 2008’in en başarılı işlerinden biri olarak öne çıkıyor. Özünde Stephen King vari bir çocuk dostluğu olsa da aslında bir aşkı ve ona engel olmaya çalışanların yaşadığı terörü konu alıyor.
1. The Omen (1976)
Ah canım Damien’ım al yanaklı Damien’ım, ah canım Damien’ım eli kanlı Damien’ım. Çocuk Katil türünün en masum bakışlı yıldızı Damien yetim bir bebekken katakulli yolu ile bir ailenin yanına verilir. Çocuk dışında herşeye sahip olan bu aile, kısa zamanda nasıl bir belaya bulaştıklarını anlayacaklardır. Şeytan’ın oğlu dünyaya gelmiştir ve sonun başlangıcını hazırlamak için çalışmaktadır.
Masis, 23 Nisan’a özel ve güzel bir derleme olmuş. Çocuk katiller denildiğinde aklıma gelen ilk 3 isim; Damien Thorn (The Omen), Gage Creed (Pet Sematary) ve Sadako Yamamura (Ringu)
“Çocuk katiller…” yazısı yazan adamın bir gün sonra çocuğunun olması! Metafiziğine kurban olduğumun dünyası :)
Bekleme stresindendir… :) Hoşgelmiş. Tebrik ederim.
Bu hafta Omen serisini, yeniden yapım dahil tekrar izledim. İlki dışında hiç biri vasatın üzerine çıkamamış aslında. Oysa çocukken izlediğimde… Belki arka arkaya izlediğim için bana öyle geldi. Yalnız ölüm sahneleri ayırıyorum. Final Conflict’ten neredeyse Final Destination tadı aldığımı bile söyleyebilirim.
Şimdi geleneksel yeniden çevirim eziyetine girmek istemiyorum. Üzerinden biraz zaman geçince insan çok da güzel o “kötüdür” önyargısını üzerinden atıyor. Benim asıl takıldığım Harvey Stephens ile Seamus Davey-Fitzpatrick arasındaki fark. Biri ne kadar doğal sevimli/güzel/kötücül ise öbürü o kadar yapay olmuş. Sanki photoshop’lanmış gibi. :) Tabii çocuğun suçu değil. İlk filmin yapımcılarını otuz küsur yıl sonra yeniden kutluyorum. Yine de yeni filmde kimi cameo’lar hoştu. H. Stephens gibi…
Güzel bir derleme olmuş yavrunuzu sevindirin tadında.. Omen favorimdir.Jerry Goldsmith in müziği muhteşemdir…
Buradan bütün çocukların bayramını en içten duygularla kutluyorum.Ayrıca içindeki çocuğu yaşatabilenlere ne mutlu …hepimize iyi bayramlar:)
Çaki’yi çocuktan saymıyor musunuz?
Bloody Birthday ve Devil Times Five lite içinde sayılmalı
teknik olarak, muhteşem orphan’daki esther karakteri de listeye giremez miydi acaba? :D
fright night’ı da eklemeli bence :D