Snip (2008) İspanyol yapımı, yönetmenliğini Julien Zenier’in yaptığı 11 dakikalık kısa bir film. 2008 yılındaki Fantastic Fest’in en etkileyici yapımlarından biri olan Snip gerçekten şok edici sahnelere sahip.
Kısa filmlerden özellikle anlatmak istediğini direkt ve insanın yüzüne çarparcasına vuranlardan her zaman haz almışımdır. Snip’te ne anlatmak istediğini bilen ve bunu anlatırken de birçok izleyicinin midesinin kaldıramayacağı bir yolu seçmiş.
Filmimiz köhne bir odada saçları ve kaşları olmayan bu sebeple yüzündeki hiçbir ifadeyi yakalayamadığımız bir adamın evinde geçmekte. Televizyonun karşısında elinde kumandayla, ne izlediğini bilmeden ve sürekli kanallar arasında gezinen adam boş gözlerle ekrandaki şiddet görüntülülerini hipnotize olmuşçasına izler. Bir süre sonra televizyonu kapatır ve bir el kamerasını ekrana bağlayarak kendi görüntüsünü televizyona yansıtır. Bu sefer Tv’de kendisi vardır, ve şiddet kendisine yönelmiştir. Elindeki maket bıçağıyla vücudunu doğramaya başlar ve yüzündeki o ifadesiz bakışlarla ekrandaki kendisini izler.
Julien Zenier’in ilk yönetmenlik denemesi olan film televizyondaki şiddetin bireyden toplumsala değil, toplumsaldan bireysele, insanın kendisine yönelik şiddetini ele almakta. Bunu yaparken de televizyonun aldatıcılığını ve izleyicinin kolay aldanabilirliğini gözler önüne seriyor.
Son olarak adamın kendini lime lime doğradığı sahneler gerçekten çok profesyonelce. İlk yönetmenlik deneyimi olan birisi için oldukça iyi olan film Julien Zenier adını takip edilecekler listesine eklememi sağladı.
Filmi tavsiye eden Bilgin Armağan‘a teşekkürler.
İzlediğim en etkileyici kısa.
İzlerken bacaklarımı oynatmak zorunda hissettim kendimi:= Bol kanlı ve rahatsız edici filmlere aşina olmama rağmen oldukça gerildim.. süper.
http://vimeo.com/10066270
2008 BIFFF’te Sandık’la aynı seçkideydi bu film. Beyazperdede izleme imkanım olmuştu. Harika bişey.
Sanirim bunu begenmeyen bir tek ben oldum!
Evet efektler guzel, gayet iyi cekilmis ama bir kisa ‘film’ olarak beni gayet itti.
Bir suredir yeni film yapan yonetmenlerin direkman bir kisa ‘gore-fest’ cekme ve cektikleri ‘gore-fest’ i ufak da olsak bir toplumsa elestiri kavramina oturtmalari bir ‘trend’ olarak devam ediyor.
Ama nedense ben bu yaklasimi yetersiz buluyorum – belki kisa filmi cok guclu bir format olarak gordugum icin. Benim kafamda gercekten yapilabilecek daha cok sey olduguna inanan bir dusunce var.
Bu filmi gereksiz kilmaz: gercekten bu kadar iyi yapilmis bir filmin de tabiki yeri var ama her kisa yada uzun amaci sadece sok olan film gordukce daha da ilgim azaliyor.
Bu kadar yazip bos konusmus olmamyim – buyrun buda beni en cok etkileyen kisa filmlerden birisi – kalite tabiki youtube yuzunde cok kotu ama sesi acip, karanlikta seyrederseniz belki benim yasadigim duyguya yaklasabilirsiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=WwSCOxW9ORA
The Ten Steps – Brendan Muldowney – Ireland – 2004 – 10.00 Duration
Ten Steps’i çok önceden izlemiştim, etkileyici sayılabilecek bir kısaydı. Hatta filmi CG’ye upload eden de benim :)
Snip ise, yalnızca şok etkisi yaratan bir gorefest değil, en azından ben öyle görmüyorum. İçerisinde misantrofi, apati, izolasyon gibi yalnızlığın derinliklerine ait devasa parçalar barındırıyor.
Bunun ötesinde, kendini kesip biçen arkadaşın filmin sonunda su içerken bardağın alt kısmından çekim yapan -dolayısıyla protagonist’in dişlerini, ağzının içini gördüğümüz- kameranın yaratıcılığı için izlenmeye değer.