Kimseye güvenme. Ne arkadaşlarına ne de ailene, hatta kendine bile…
Someone Behind you(Du saram-yida) ya da diğer bilinen adı ile Voices iç sesimizin benliğimizi ele geçirmesi ile ilgili bir korku filmi. Koreli yönetmen Oh Ki Hwan’ın “The Art Of Seduction” adlı komedi filminden sonra çevirdiği film bizi uzak doğu klişeleri içinde nisbeten değişik bir garez olayı ile başbaşa bırakıyor.
Artık klasikleşmiş korku serisi “Whispering Corridors” gibi filmimiz bir lise ortamında çıtır kızlar arasında geçiyor. Ancak bu güzellikler goreun şiddeti ile kısa sürede yok oluyor. Film liseli Ka In’in etrafında şekilleniyor. Lisenin popüler kızlarından Ka In eskrimdeki başarıları ile adından söz ettirmektedir. Teyzesinin düğününde talihsiz bir kaza sonucu gelin üst kattan aşağı düşer. Yukarı baktıklarında şüpheli bir şekilde damadı orada görürler. Ancak gelin ölmemiştir ve hastanede bakım altındadır. Ka In diğer teyzesi ile hastanede kalmak ister ve ailesini yolculamak için odadan çıkar ancak geri döndüğünde diğer teyzenin vahşi bir şekilde hasta kadını bıçakladığını görür. Bu cinayetten sonra Ka In bir lanete yakalanacaktır. Ka In’e karşı garezi olabilecek herkes birden piskopata dönüşüp kızı öldürmeye kalkmaktadır. Ka In ölmeden önce bu lanetten kurtulmak için olayların peşinden gider. Ka In’e bu garip olaylardan kurtarmak için liseden dışlanmış bir çocuk olan Suk Min yardımcı olacaktır. Ona belki de hayatta kalması için en önemli öğüdü verir “ Kimseye güvenme. Ne arkadaşlarına ne de ailene, hatta kendine bile…”. Ka In git gide paranoyaklaşırken aile sırları da bir bir ortaya da çıkacaktır.
Someone Behind You tüm klasik uzak doğu korku filmlerinden izler taşıyan klişe bir yapım. Aklıma ilk gelen Garez’in aile ağacına uyarlanmış hali oldu. Bu filmlerden aşina olduğumuz sona doğru olayların çözümlenmeye başlaması, flashbackler ile eski olaylara dönüp şu anki durumla paralellik kurulması ve hatta herşeyi bilen yaşlı adamın tüm sorulara cevap vermesi gibi sahneler ardı ardına geliyor.
Ancak buna rağmen gerilim dozu yerinde seyredilebilir bir korku filmi. Yönetmenlik anlamında da başarılı buldum. Özellikle kimin ne zaman saldıracağının bilinememesi ve tam sıkacak derken birden vurucu bir sahne ile devam edilmesi filmin artıları. Kanlı sahnelerdeki inandırıcılık da oldukça yüksek. Seyirciyi koltuğundan zıplatacak sayısız sahne bulmak mümkün. Sondaki ters köşeye yatıran senaryo oyunları da başarılı. Duygusal uzak doğu müzikleri de filmi tamamlayan en önemli unsur.
Ayrıca filmin ortaya attığı herkesin içinde karanlık bir taraf olduğu ve bunu harekete geçirecek bir gücün olması durumunda sonuçların felaket olacağı ile ilgili saptamasını da beğendim.
Bu kadar olumlu eleştirime rağmen uzak doğu korku filmlerinin yenilenmesi gerektiğini de düşünüyorum. 5 yıl önce Someone Behind You’yu seyretmiş olsam çok etkilenirdim belki, ancak şu an için bana seyrettiğim bir filmin kopyası imiş gibi geliyor. Hala bu tarz sizi sıkmadı ise bu filme de bir şans verin yoksa seyretmeseniz de eksikliğini hissetmessiniz.
Hollywood bu filmin de haklarını satın almış.
Sanırım ilk defa bir uzakdoğu filminin yeniden yapımının yapılmasına seviniyorum. Belki amerikanlaştırılmış versiyonunda filmde neler olup bittiğini anlayabilirim.