Star Wars filmleri ile tanışmam biraz enteresandır. Orta ikinci sınıf öğrencisiyim, yaz tatilinde Merzifon’da oturan amcamları ziyarete gittik ailecek. Kasaba sıkıntısını fena halde hissettiğimiz günlerden birinde amcaoğlu ile sinemaya gidelim dedik, gittik.

263926_10150223236184474_3860498_nBirbirine çok yakın iki sinemada iki ayrı film oynuyor. Biri o zamanlar memleketi işgal etmiş olan İtalyan erotik filmlerinden, adı da Sevişerek ölenler falan gibi saçma ama kışkırtıcı bir şey, diğer filmin ise çok havalı bir afişi var, adı da İmparator! Ben tutturdum, buna girelim diye, amcaoğlu fikrimi değiştirmeye çalıştıysa da fantastik şeylere olan düşkünlüğüm o dönemde fena sivilce yapan hormonlarıma galip geldi ve filme girdik, hiçbir şey anlamadan da çıktık, çünkü paramparça, çizik içinde bir kopya gösterdiler. Bütün ülkeyi dolaştıktan sonra en son Merzifon’a gelmiş film belli ki ama ben izlediğim şeye aşık oldum.

O başı sonu belli olmayan uzay savaşları fena halde hoşuma gitti. Sonra TRT’de ilk bölümü (A New Hope) ve sonra Gölcük Garnizon Sinemasında Jedi’nin Dönüşü’ni izleyerek Star Wars’u izlediğim en muhteşem fantezilerden biri olarak aklıma kazıdım.

Başka da çare yoktu çünkü AVM yok, internet yok, McDonald’s yok, Star Wars namına filmden başka bir şey yok. Ne de güzelmiş öylesi… Şimdilerde Star Wars dediğin olmuş Disney’in para tuzağı! Bim bile Star Wars oyuncağı satar olmuş, her yerde, her şeyde filmin teması, Star Wars’un portakalını bile yapmışlar, “alın da suyunu sıkın” der gibi… Film gelmeden tüm bu saçmalıklar geldi, işgal etti beynimi.

12341374_10153851671728987_7956880760438223572_nVe sonunda olan oldu. 17 Aralık’ta gösterime girecek Star Wars filmini izlemek için tüm hevesimi kaybettim. Bir ara gider, ıssız bir sinemada izlerim ama o ilk günlerin çılgınlığına kendimi kaptırasım kalmadı. Zaten beynimin içinde dönüyorken X-Wing’ler, Tie Fighter’lar, İmparatorluk kruvazörleri, filmini görmek için sinemaya gitmeye gerek yok! Migros’tan Star Wars’lu puding alıp, Bim’den de Star Wars yastığını kaptım mı, üstüne de Star Wars portakalının (Tatooine’de mi ürettiler acaba?) suyunu sıkıp içtim mi filmi izlemiş gibi olurum nasıl olsa…

Çocukluğumun ıssız düşlerinde, çölün ortasında Luke kadar yalnızken gözlerimi kamaştırıyordu Star Wars, şimdiyse durmayan bir atlıkarıncada iyice midesi bulanmış gibi hissediyorum. Lucas’ın sonradan çektiklerini de hiç sevmemiştim zaten. Hele o The Phantom Menace yok mu! Onca bekledik, elimize ne geçti? Jar Jar Binks gibi bir karakter barındıran, basit bir çocuk seyirliği… Darth Maul da olmasa hepten çöpe gidecek kadar kötü!

Sonra devamı geldi; Attack of the Clones… The Phantom Menace’la kıyaslayınca iyi bir film gibi dursa da aslında bu da pek matah bir şey değil… Daha fazla aksiyon ve nihayet büyük savaş sekansları var ama ağzına kadar CGI’a boğulmuş bir filmde havaya bakarak konuşan karakterleri görmek acı verici… Eskilerin tadını arıyorum, bulamıyorum. Yine de izlenir tabi. Lucas sonraları yapılan animasyonlarda ısrarla bu “Clone” olayının ekmeğini yemeye çalıştığı için akılda kalan bir bölüm oldu. Ve final; Revenge of the Sith… Eski filmlerin ruhuna yaklaşan ama yine şu CGI mereti yüzünden olayı ıskalayan bir film. Her şey fazla cilalı, fazla parlak… Anakin’in keskin dönüşü inandırıcı değilse de trajedisi etkileyici… Yeni üçlemenin en iyisi olduğu muhakkak ama artık iyice anlaşılıyor ki George Lucas parlak fikirleri olan vasat bir yönetmenmiş!

Bir orijinal üçleme bir de Rogue Squadron adlı PC oyunu… Gerisi kalsın.

MURAT TOLGA ŞENmurattolga@gmail.com

blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

3 Comments Leave a Reply

  1. Başlığa bakınca insan şaşırıyor ama yazı dizisini okuyunca hak veriyorum. Ben Star wars’un namını duymama rağmen iki yıl önce izlemeye başlamıştım yaşım yirmi üçtü.
    Gerçekten ilk seriyi izledikten sonra güzel bir tat bırakıyor damakta diğer üçlü içinse sizin dediğinizin aynısı yavan bir durum var.
    Yeni film çıkmadan yapılan pazarlama ve diğer zamazingolar filme karşı pek bir ilgi bırakmıyor. Bunda disneyin büyük payı var maalesef. Yinede yeni bir star wars filmini sinemada izleme şansını bulacağım için mutluyum.

  2. Serinin ilk filmini 90’ların başında, ananemin tüplü televizyonunda çocuk halimle nasıl büyük bir heyecanla izlediğimi halen hatırlıyorum. O zamanlar hayatımdaki en korkunç şeyler zalim Dart Vader ve Sigourney Weaver ablanın amansız düşmanları Alien’lerdi sanırım. Ama ben de sonraki 3 filmi fazla sevemediğimden, Star Wars’un çok büyük bir hayranı olamadım. Yazıda değinilen noktalar da sırf Star Wars için değil, günümüzde herşey için geçerli; Çok parıltılı, şaşalı paketler ama genelde içleri boş..

  3. Benim arabayı x-wing e çevirip sonrada üstüne Star Wars Belediye Otobüsü yazdığımız zamanı hatırlıyormusun Murat. İnan ki 7. bölüm için zerre bu heyecan kalmamıştı bende filme gideceğim diye. Zira kusacak kadar reklam malzemesi ile doldurulmaktan filmi izlemeden sonunu görmüştüm. :) Aslına bakarsan filmde milyar dolarlık yapımının maliyetine karşılık izlenme sonrası beklenen bilet kazançları 8 milyar dolar olması, 2020 yılına kadar toplam kazançlarının (reklam, promosyon, oyuncak v.s. dahil) 25 milyar dolar getiri beklentisi, bize nasıl bir tüketim çılgınlığının pompalandığının göstergesi. Dolayısıyla bizim gibi orjinalini 83 lerde seyredip, bugunkü sinema teknolojisinde hazırlanan filmi doğal bulmamak ve aynı hazzı almamak normal bir sonuç.
    Filme gelince, bana göre ustaya saygı filmi olmuş. Eski oyuncuların sahneye çağrılıp alkışlatıldığı bir senaryo. Devamı gelecek havası üstü çizilerek verilmiş. Bu yuzden bu film gençliğe hitabeye giriş olmuş. Yani gunumuz tüketim çılgını gençlerimizden yeni bir hayran kitlesi oluşturup, Star Wars efsanesini sonsuzluğa kadar uzatmak. Valla benim oğlum daha bu filmi izlemeden tam bir Star Wars fanatiğiydi. (bazen Darth Vader gibi nefes alıyor bile :) ) Filmi izleyincede iki kat aşık oldu. Yani isteneni başardılar. Ama hiçbir zaman yokluğun içindeki bizler kadar bu filmi izlediklerinde keyif alamayacaklar. Seninde bahsettiğin gibi tek eğlencenin sinama olduğu dönemde, televizyonun siyah beyaz olduğu hatta çoğu evde olmadığı tek kanallı yıllarda bir filmi izlediğimizdeki tadı hiçbir zaman bilemeyecek yeni yetmeler…. :)

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Shameless “Yeni Türkiye”ye Uyarlanabilir mi?

Şehir efsanelerini aratmayacak şekilde yıllardır dillerde dolanan, “Shameless Türkiye’ye uyarlanıyor”
blank

Türk Korku Sineması 2019 Raporu

2019 yılına ait rakamlar ışığında korku sinemamızın son durumu nedir