blankErtem Eğilmez, Hababam Sınıfı müzikali sırasında prova aralarında eski şeyleri anlatırdı. Bunu güldürmek için mi yapardı, bilemeyiz. Neler neler anlatırdı. Anlattıklarını birçok filminin aralarında görmüşüzdür. Beyni öyle çalışıyor, mizah yanı ağır basan biri. Zamanında Tef adında bir dergi de çıkarmış. Çok gülerdik. Adam anlatmayı seviyor. Süslüyor, mübalağa ediyor, sıradan olayları bambaşka hale getiriyordu. Tarkan Viking Kanı da bunlardan biri.

Kendi firması Arzu Film’in. O filmlerde sadece yapımcılık yapmış ama kesin senaryonun en ince detayına kadar karışmıştır. O seti onun anlatımından aktarmaya çalışacağım ve asla onun gibi anlatamayacağım.

Türk Yunan Savaşı Çıkaran Vikingler

Tarkan Viking Kanı filmini Bodrum kalesinde çekiyorlar. O tarihte (1970 olmalı) Bodrum, şimdiki gibi değil, ıssız, boş. O kalabalık ekibi yatıracak pansiyon bile bulamamışlar. Set ekibi, oyuncular, artı figüranlar. Belki Viking diye Bodrumluları da oynatmış olabilirler. Neyse…

blank

Viking gemileri çok önemli; bu gemileri İstanbul’dan getirmişler.  Büyük Laz sandallarına ejderha başı eklemişler, tek yelken. Başarılı, oldukça benzemiş. Bunlardan üç tane var. İçine yirmişer kişi sığabiliyor.

Ama bu Viking gemileri ta İstanbul’dan Bodrum’a nasıl gelsinler? Ataları İskandinav denizinden kalkıp dünyayı fethediyor ama bizim çakma Vikingleri bir kılavuz tekneyle çekiyorlar. İçi Viking kostümlü figüran dolu, “Bir baba hindi, hey Allah” diye bağırarak geliyor Vikingler.

Neyse sözde Viking teknelerini çeken halat, Çeşme açıklarında kopuyor ve rüzgâr Vikingleri Yunan adalarına doğru sürüklüyor. Bir panik. Bu sırada Yunan hücum botları sahilden Vikinglerin üzerine doğru yola çıkıyor. Yunan deniz kuvvetleri alarma geçiyor. Yunan televizyonu “Vikingler adalarımıza saldırıya geçtiler” haberleri geçiyor. Birleşmiş Milletler toplanıyor. Yunan hücum botları uyarı atışı yapıyor. Tabi bu dekor Viking gemilerinin içindekiler halis Türk kanı taşıdıklarından “Allah Allah Allah Allah “diye kılıçlarını çekiyor. Kılıçlar tahta da olsa gözaltına alınıyorlar.

Neyse araya İzmir konsolosluğu falan giriyor ve diplomatik bir kriz önleniyor.

Olayın aslı şöyle; Viking kayıklarını taşıyan büyük motorun çekme halatı kopuyor ve adalara bir miktar sürüklendikten sonra sorun çözülüyor. Ama Ertem Eğilmez bu basit kazayı deniz savaşı gibi anlatırdı.

blank

Tarkan Viking Kanı filminin enteresan bir kadrosu var. Mesela Ursula’yı oynayan oyuncu hakikaten Viking: İsveç asıllı Eva Bender. Yeşilçam’da birçok filmde oynamıştır. Ünlü yönetmen Halit Refiğ’in eşidir. Seksi bir oyuncudur.

Bu tarihi filmlerde mutlaka soyunan vamp bir oyuncu vardır. Orijinal çizgi romanlarında bile çıplaklık olduğundan filmlerde bu seksi kızları zaman zaman Seher Şeniz gibi oyuncular oynarlar.

Başarılı bir prodüksiyondur. Dev Orso rolünde iki metre boyundaki basketbolcu Hüseyin Alp vardır.

blank

Ve tabii ki dev ahtapot; her ne kadar süngerden yapılmışsa da başarılıdır. Aha kurdu unutuyordum. Tarkan’ın bir de kurdu var. Ertem Eğilmez onu da anlatıyordu. Köpek çekimlerin ortasında garipleşmiş. Her erkek oyuncunun önünde domalıyormuş. Şüpheye düşmüşler. Sonra bir figüranın köpeği o işlere alıştırdığını tespit etmişler.

Kale surlarının denize inen kayalıkları hâlâ var. Ursula’yı sahile bağlarlar. Denizden gelen dalgalar kayalıkları döverken dev ahtapot belirir. Ursula yarı çıplak bağlıdır, dalgalardan ıslanmıştır. Hatta denize atlar. Bu blankçekimler defalarca yapılmıştır. Düşünsenize sahneyi; güzeller güzeli Eva, çırılçıplak denize giriyor. Köpekle sevişen set işçilerini düşünün, o sahnede kudurmuşlardır.

Bu sahneler daha sonra kesildi sanırım. Tarkan mı gelir kurtarır, Orso mu, burası biraz karışık ama önemli değil. Fakat bu sahneden sonraki set paydosu sırasında kameraman asistanı ile Eva’nın denizin içinde seviştiklerini duydum. Bunu kendi anlattı. Bu film hakkında duymak istediğim en güzel şey buydu.

Şimdi filmi bu bilgiler eşliğinde bir kez daha izleyelim. Saygılar Yeşilçam. Seni seviyorum. O dönemin imkânlarıyla yapılmış çok güzel bir filmdir.

Öteki Sinema için yazan: Osman Cavcı

blank

Osman Cavcı

1962 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Cavcı, tiyatro sanatçısı İsmail Cavcı' nın oğludur. Baba mesleği olan tiyatroya olan aşkı 1972' de bir turnede (İzmir Turnesi) başlamıştır. Daha sonraları Ertem Eğilmez ile tanışmasının ardından 1981 yılında sinemaya adım atmıştır. İlk sinema filmi Ertem Eğilmez'in yönettiği Hababam Sınıfı Güle Güle'dir.

İlk sinema filminden sonra Türk filmlerinde rol almaya devam etmiş, Muhsin Bey filmi ile genç yaşta kariyerinin zirvesini yakalamıştır. Muhsin Bey'de organizatör Muhsin Kanadıkırık'ın genç yardımcısını kendi adıyla oynamıştır. Filmdeki bu rolüyle geniş kitlelerce tanınmıştır.

3 Comments Bir yanıt yazın

  1. Osman abi daha sık yazı yazarsanız sevinirim sizin yazılarını okumak çok keyifli teşekkürler ederim.

  2. Selamlar Osman abi, büyük bir hayranınım. Bir sorum olacak. Sence Tarkan serisi, yerli kült filmler listesine girer mi? Cevaplarsan sevinirim…

  3. Burda filmlerle hem de ertem eğilmesin ağzından bu detay bilgileri yaz, milyonerde basit bir sinema sorusunu bileme elen git.
    Olacak iş mi?

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

O’nun Hikayesi: Melek Görgün

Bazı taklit yerli filmler yabancı orijinallerinden daha iyidir. Şaşırdığım filmlerden
blank

Eski İstanbul’un Eski Sinemaları

Rüya, Çicek, As, Elhamra, Alkazar... Sinemalar şehridir İstanbul. Osman Cavcı,