1984 yapımı bir İngiliz tarih/denizcilik filmi olan The Bounty, tarihteki ünlü The Bounty gemi isyanıyla ilgili yapılmış 5. filmdir.

blank

Çocuktan beri babamdan keyifle dinlediğim hikayelerin başında gelir Bounty isyanı… Bilmem kaç yıllık İngiliz donanma tarihindeki tek isyandır… Tek olmasından dolayı İngiliz ordusunun disiplininin kanıtıdır. Destanlaşmıştır. Gerçekten de destanlaşmayı hak edecek kadar görkemli ve akil almaz bir hikayedir.

Film, 1787 yılında, komutası altındaki gemiyi kaybetmek suçundan askeri yüksek mahkemeye çıkartılan Kaptan Bligh ile başlıyor. Kaptan Bligh anlattıkça biz de Bounty gemisinin İngiltere’den çıkarak Haiti’ye ‘ekmek ağacı’ tohumu almaya gidişinin hikayesini izlemeye başlıyoruz. Kaptan Bligh ve mürettebatı arasındaki gerilim ilk olarak günler süren korkunç bir fırtınaya yakalanmalarıyla başlıyor. (Bu fırtına sahneleri oldukça etkileyici, izlerken tüylerim diken diken oldu) Ardından rotasını değiştirmek zorunda kalan Bounty, Haiti’deki adaya geç varınca, planlar değişiyor ve mürettebat 4 ay bu adada kalmak zorunda kalıyor. Üstsüz güzel yerli kızlarla dolu olan bu adada, tayfanın akli başından gidiyor ve Kaptan Bligh’in mürettebatla olan ilişkisi iyice bozuluyor. (spoiler) Disiplin ve otoriteyi her şeyin üzerinde tutan Kaptan Bligh, 4 ay sonunda geldikleri rotadan geri dönmek isteyince, tekrar ayni fırtınaya girmektense hayat boyu evlerine dönmemeyi tercih eden mürettebat sonunda isyan bayrağını çekiyor!

blank

Dino De Laurentis’in yapımcılığını yaptığı, Roger Donaldson‘ın yönetmen koltuğunda oturduğu The Bounty, muhteşem bir oyuncu kadrosuna sahip. Kaptan Bligh rolünde Anthony Hopkins, Mr. Christian rolünde Mel Gibson, diğer rollerde Daniel Day Lewis, Liam Neeson ve Laurence Olivier karşımıza çıkıyor. Filmin müzikleri Vangelis’ten!

Yazının başında da belirttiğim üzere, The Bounty’den önce bugüne kadar Kaptan Bligh ve Mr. Christian’in hikayesini anlatan 4 film daha çekilmiş. İlk film Mutiny of The Bounty adli 1916 yapımı sessiz bir Avustralya filmi. İkincisi, In The Wake of The Bounty adli 1933 yapımı bir başka Avustralya filmi (Murat Kızılca’nın tabiriyle Avustralya mahsulü). Üçüncüsü, başrolde Clark Gable ve Charles Noughton’in oynadigi 1935 Hollywood yapımı, en iyi film Oscar ödüllü Mutiny on The Bounty. Dördüncüsü ise 1963 yapımı, başrolde Marlon Brando’nun oynadığı Mutiny of The Bounty.

Bu yazının konusu olan 1984 yapımı The Bounty, Marlon Brando’lu 1963 yapımı Bounty filminden 2 gömlek daha iyi bir film. Marlon Brando’luyu da izledim ve kendimi aptal yerine konmuş hissettim. 1984 yapımı The Bounty hem tarihi gerçeklik olarak daha isabetli film, hem de ‘kötü kaptan vs. kahraman isyancılar’ değil, herkesi erdemleri ve günahlarıyla birlikte ele alan objektif bir anlatıma sahip. Yani hem kaptana, hem de Mr. Christian’a acıyorsunuz. Olayın kargaşası ve dehşeti çok daha gerçekçi ve dokunaklı…

Film, Morea, Fransız Polonezyası ve Yeni Zelanda’da çekilmiş.

Şefin tavsiyesi: Bu film ile 2003 yapımı Master and Commander’i ard arda koyup, muhteşem bir double-bill gecesine yelken açın!

blank

Can Evrenol

University of Kent’ten “Sanat Tarihi” ve “Film Theory”mezunu. Bahçeşehir Üniversitesi’nde seçmeli sinema dersi vermekte. MEHTAP ve OMEGA VATAN isminde iki kısa romanı var. Yeni sinema filmi SAYARA (2024) çok yakında!

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Detention (2011)

Detention, korku-komedi türü için gayet beklenilesi bir konu seçimine sahip:
blank

800 Balas (2002)

Iglesia filmlerinde sezilen ahlakçı yan ya da politik mesaj verme