Görünen o ki, bir zamanların en spekülatif sinemacılarından biri olanLuc Besson “Çocuk filmlerinin unutulmaz yönetmeni” olmaya pek kararlı. Adele’nin Olağanüstü Maceraları çocuklar ve ergenlerin seveceği türden, Fransızlara has sinir bozucu bir rahatlığa ve eser miktarda şiddet duygusuna sahip fantastik bir macera...
Ülkemizde yayınlanmadığı için pek bilinmez ama Adele’nin Olağanüstü Maceraları, aslında bir çizgiroman uyarlaması… Detay manyağı çizer Jacques Tardi‘nin yarattığı, dünyanın her yerinde envayi çeşit canavar, yaratık ve lanetle uğraşan hem sakar, hem de şanslı Adele Blanc-Sec’in gizemli ve komik serüvenlerinin aslında bu ilk sinema uyarlaması değil ama 2000’lerin başında çekilen film, çizerin beğenmemesi ve onay vermemesi sebebiyle gösterilemedi. Kısmet bugüneymiş.
Mısır ezoterizmi ile kafayı bozmuş Fransız fantastiğini çok sevsem de, Luc Besson en sevdiğim yönetmenlerden biri de olsa, çocukluğumdan beri nerede bir dinozor görsem ağzımın sularını akıtarak seyretmiş de olsam, Adele’nin Olağanüstü Maceraları’nı izlemek bana pek iyi gelmedi. İsimsiz bir yönetmenin elinden çıkmış olsa keyifle izleyeceğimiz ve unutacağımız türden bir film ama yapılan bir işi, yapandan bağımsız olarak değerlendirmek de zor. Öyle ya, Adele’nin Olağanüstü Maceraları’nın yönetmen koltuğunda anlı şanlı Luc Besson oturuyor ki, oturmasa da olurmuş.
Kariyeri neredeyse uyduruk Fransız filmlerinin işbilir yapımcısı olarak şekillenecek gibi gözüken fakat Subway, Leon, The Fifth Elementh gibi unutulmaz filmlerin yönetmeni olan bu çok sevdiğim sinemacının Arthur serisi ile bulaştığı çocuk filmleri çekme hevesinin son durağı olan Adele’nin Olağanüstü Maceraları’nın, çizgiromandan sinemaya geçerken başına gelen en büyük kötülük çizgiromanın içerdiği enfes steampunk duygusunun yokedilmesi olmuş ki bu eksiltmenin La Dernier Combat‘ı çekmiş Luc Besson’dan gelmiş olması da oldukça ilginç.
Belki de içerdiği, üstelik de başarılı, CGI efektler yüzünden Hollywood’a kafa tutan ama giderek ona yaklaşan bir sinemasal anlayış var filmde ve bu filmin avrupai hissiyatını zedeliyor. Başroldeki Louise Bourgoin özellikle banyo sahnesindeki cazibesiyle dikkatleri üzerine çekiyor ama baş karaktere fazlaca önem veren film, hepsi birbirinden ilginç olan yan karakterleri bir türlü önemlileştiremiyor.
Adele’nin Olağanüstü Maceraları, eğer çocuğunuzla birlikte izlemek istiyor ve şiddet kullanmadan sürükleyici bir fantastik nasıl çekilir diye merak ediyorsanız mutlaka görmeniz gereken bir film. Orta yaşlı izleyicilerin filmden, eskiden okudukları Tenten, Asterix gibi frankofon çizgiromanlarının tadını alması da olası bir ihtimal. Ama Luc Besson filmografisini dikkatle takip eden bir sinefilseniz, bu yönetmenin sinemada söyleyecek yeni bir sözünün kalmadığının da ispatı gibi.
