The Howling: Reborn / Yeniden Doğuş (2011)

29 Mayıs 2012

blank2011 yılı mahsulü The Howling: Reborn, Joe Nimziki tarafından yönetilmiş olan ABD yapımı bir film. Türkiye’deki vizyon ismiyle Yeniden Doğuş, 1981 yılında Joe Dante’nin yönettiği The Howling isimli kurt adam filmiyle başlayan serinin sekizinci ve şimdilik son ayağı.

Seksenli yılların başından itibaren özellikle korku sineması içinde sıkça rastlanan bir uygulama görülür: devam filmleri. Günümüze kadar ara vermeden süregelen bu uygulamanın çıkış noktası aslında çok basit. Tamamen maddi beklentiler içindeki uyanık birtakım yapımcılar, beklentilerinin üzerinde bir gelir elde ettiklerinde ilk filmin adının yanına 2, 3, vs. kondurarak en azından belli bir gişe garantisi sağlama yoluna giderler. Bu tip serilere daha çok korku sineması dahillinde rastlanması ise bir tesadüf değil elbette. Yapım maliyetleri ve teknik detaylar düşünüldüğünde korku filmi çekmek diğer herhangi bir türden çok daha az riskli bir yatırım.

Korku sineması bu tip serilere dahil edebileceğimiz örnekler arasından Friday the 13th, Halloween, A Nightmare on Elm Street gibi efsaneler üretmeyi başarır, ancak sinema tarihi başarılı olamayıp unutulmaya yüz tutmuş onlarca seriye ev sahipliği yapmaktadır. İşte the Howling serisi de onlardan biri.

The Howling: Reborn, liseden mezun olmanın arifesindeki Will’in hikayesini anlatır. Annesi Will’e hamileyken bir saldırıya maruz kalır. Bu saldırı sonucu annesi ölür ama Will kurtarılır. Babası ile beraber yaşayan Will pek göze batmayan, içine kapanık, sosyal ilişkileri zayıf, derslerle de pek ilgisi olmayan, kelimenin tam anlamıyla vasat bir öğrencidir. Platonik aşkı Eliana’nın karakalem resimlerini yapmaktan büyük keyif alır ama onunla bir kere bile konuşmaya cesaret edemez. Mezuniyet günü yaklaştıkça vücudunda bir takım değişimler hissetmeye başlar. Davet edildiği bir partide Eliana ile yakınlaşma fırsatı bulur ama kullandığı uyuşturucunun da etkisiyle fenalaşır ve etrafta ne olduğuna anlam veremediği yaratıklar görür. Kimseleri inandıramadığı bu olaydan sonra kurt adamları araştırmaya başlar. Will bir kurt adama dönüştüğünden şüphelenmektedir.

blank

Nedense Will karakteri saçlarını tarama şekli ve gözlüğüyle Harry Potter klonunu andıran bir görüntüye sahip. Her an eline sihirli bir değnek alıp yaptığı büyülerle ortalığı karıştıracakmış gibi duruyor. Ama maalesef bu beklenti gerçekleşmiyor, filmin hiçbir beklentiyi karşılayamaması gibi.

Önce şunu sormak lazım; seyirci bir kurt adam filminden asgaride ne bekler? Göz boyayan bir dönüşüm sahnesi ya da etkileyici bir kurt adam tasarımı. Dönüşüm sahneleri, üzerinde konuşmaya değmeyecek, iki üç saniyelik bilgisayar efektleriyle geçiştirilmiş. Kurt adam kostümleri ise aslında fena değil ama kuaförden çıkmış gibi duran abartılı saçlar ve çırpı gibi uzun ve güçsüz görünen bacaklar fazla göze batıyor. Dolayısıyla etkileyici olmaktan ziyade komik bir görüntü çiziyorlar.

Ama en önemli sorun filmin ne yöne gideceğine karar verememesi. Kurt adam efsanesinden faydalanarak bir korku hikayesi anlatmak ile Will ve Eliana arasındaki aşka odaklanmak arasında kaldığından iki arada bir derede kalan her iş gibi iki tarafa da yaranamıyor. Açılışta Will’in annesinin saldırıya uğradığı sahne ile finalde iki kurt adamın kapıştığı sahne dışında korku filmi hayranlarını memnun edecek bir bölüm yok. Arada kalan kısım ise Twilight serisi ile popüler olan, korku mitlerini fon olarak kullanan aşk filmleri modasına öykünmekle geçiyor. Ama ne acıdır ki bu uğraşında da başarılı olabildiğini söylemek pek mümkün değil.

Amerika’da vizyon şansı bulamayan The Howling: Reborn tam bir vakit kaybı. İlgi çekici olmaktan uzak hikayesi, iki boyutlu karakterleri ve mantık hatalarıyla dolu delik deşik senaryosu ile ‘uzak durulması gereken filmler listesi’nin başına oynamaya aday desek yeridir.

Murat Kızılca

blank

Murat Kızılca

1971 İstanbul doğumlu. Aylık online sinema dergisi CineDergi ve aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. 2008 yılından beri katkı sağladığı Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Erotic Nights of The Living Dead (1980)

Erotic Nights of The Living Dead (1980), adından da anlaşılacağı
blank

Zombie Diaries (2006)

ZOMBIE DIARIES ufak bütçeli küçük bir film ama bize BLAIRWITCH'ten