Incredible-Melting-Man-posterKötü film serüvenimizde bugün sizlere tanıtacağımız film The Incredible Melting Man. Film 1977 yapımı. Yönetmen ve senarist William Sachs. Başrollerde Alex Rebar ve Burr DeBenning var.  

Genelde filmlerin IMDB vs. derecelendirme puanları ile ilgilenmem ama bu filmin derecelendirme puanlarında ilginç bir şey var: IMDB puanı 3,8/10 olurken ağırlıklı olarak çöp filmleri ile ilgilenen Rotten Tomatoes’dan aldığı puan 3,2/10. Söz konusu olan, Rotten Tomatoes puanı IMDB puanından düşük olan bir film ise ortada bir çöp klasiği var demektir! O vakit millet “Yahu bu ne biçim film” diye homurdanırken “Açılın ben kötü film meraklısıyım”  diye kalabalıkları  yararak gelen bir adam görüntüye girer. İşte o adam benim!

Efendim filmimizin konusu şöyle: Steve West (Alex Rebar) Satürn görevine gönderilen üç astronottan biridir. Uzay aracı Satürn’ün halkalarına yaklaştığında meydana gelen esrarengiz bir patlama diğer iki astronotu öldürürken Steve yaralı olarak kurtulur. Patlamadan yayılan radyasyon Steve’de kalıcı bir hasar bırakmıştır: Steve’in dış dokuları eriyip akmaya başlar. Steve bir hemşireyi öldürerek hastaneden kaçar. Steve radyasyonun etkisiyle mi bir caniye dönüşmüştür, yoksa intikam almak için mi öldürmektedir, işte bunu bilen yok! Zaten William Sachs da bunu biliyor gibi gözükmüyor ya o da ayrı konu! Doktor Ted Nelson (Burr DeBenning) ve General Michael Perry (Myron Healey) Steve’i bulmak üzere peşine düşer.

Bu arada “inanılmaz” kahramanımız Steve hem masum insanları öldüre öldüre hem de dondurma gibi eriyip etrafa ketçaplı mayonez benzeri iğrenç sıvılar bulaştırarak ortalıkta dolanmaya devam eder. Doktor Nelson ve General Perry, Steve’i durdurabilecek mi, dilerseniz onu filmi izleyerek öğrenin, ben sürprizbozan verip filmin müthiş(!) sürprizini bozmak istemiyorum.

metingman

Düşük bütçeli bir Z-filmden ne bekliyorsanız hepsi bu filmde var. Kötü oyunculuk, mantık hataları, berbat makyajlar… Hani bilirsiniz yüzü erimiş veya çürümüş bir zombi yapmak için oyuncunun yüzünün üstünde önce bir kafatası sonra da onun üzerine erimiş/çürümüş dokular yerleştirilir. Bu da oyuncunun gerçek kafa büyüklüğü üzerine ekstra bir kalınlık getirir. Sonuçta oluşan görüntü kocaman bir kafa, devasa elmacık kemikleri, epey çukurda kalmış göz kürelerinden ibarettir. İşte ona bol ketçaplı mayonez ekleyin, alın size Steve! Hassas bir mideniz yoksa sorun yok bence. Ellerde de aynı durum söz konusu.Bir de kesik kafa sahnemiz var. Steve’in bir balıkçıyı öldürüp kafasını suya attığı sahne. Kesik kafanın nasıl bu kadar kötü yapıldığı ve Steve’in eriyip akan organlar ile nasıl insanların kafasını, kolunu, bacağını koparacak kadar güçlendiği gibi soruları aklınızdan geçirmeyin bile. Cinayet sahnelerinde genelde sahneyi göstermeksizin bir organın koparılıp atılmasını müteakiben kesme imdada yetişiyor. Bu bana ya filmin bazı sahnelerinin kesildiğini ya da imkanlar el vermediği için ekonomik davranıldığı hissini uyandırdı. Filmin değişik montajlı bir versiyonu yoksa 2. ihtimal daha doğru gibi geliyor.

the-incredible-melting-man-still

The Incredible Melting Man, bir şeyleri çok kötü yaparak iyi sıfatını almayı hak eden bir film. Bir cuma veya cumartesi akşamında böyle filmlere meraklı eşi dostu toplayıp, kola, bira ve çerez eşliğinde izlenebilecek en iyi filmlerden biri. 50’li 60’lı yılların korku filmlerinin üzerine bir miktar gore makyaj marifeti ekleyen ama temelde aynı ruhu koruyan, Z-film meraklılarının, zevkle izleyebileceği bir film. İnsan daha başka ne ister ki?[box type=”info” align=”” class=”” width=””]

http://www.imdb.com/title/tt0076191/

https://www.rottentomatoes.com/m/incredible_melting_man/

[/box]

blank

S. Özgür Ilgın

1977 Yılında Aydın'da doğdu. Üniversitede bir elin parmakları kadar üyesi olan Felsefe Topluluğunun çıkardığı, iki elin parmakları kadar “tirajı” olan Yitik adlı fotokopi fanzinde öykü ve albüm tanıtımları yazdı.

Blues, Heavy/Rock, Doom, Thrash, Death, Jazz ve Proggressive müziğe bayılıyor. Sergio Leone'yi David Lynch'i, Stanley Kubrick'i, Metin Erksan'ı, Ertem Eğilmez'i, Nuri Bilge Ceylan'ı, Zeki Demirkubuz'u ve Yılmaz Atadeniz'i çok seviyor, sinema ve müzik gibi eğitiminin olmadığı konularda ukalalık etmekten çok hoşlanıyor.

1 Comment Bir yanıt yazın

  1. çocukluğumda alakasız bir vhs kaset içerisinden çıkan filmdir.. zilyon çeşit rahatsız edici film izlemiş olmama rağmen hala bu filmin hastane sahnesini falan izlerken geriliyorum ah be çocukluk

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Metropolis (1927)

Yıl 2020… Makineleşen ve tamamen yapay ışıklara boğulan şehir korkunç
blank

Cloverfield (2007)

Cloverfield’i gördünüz mü? Cevabın “evet” olduğunu kabul ediyorum. Peki, sevdiniz