Korsanlar hakkında en güzel şey nedir? Yağmalama mı? Palalar mı? Yoksa jambon gecesi mi? Haklısınız, korsanlık deyince akla gelen ilk seçenekler bunlar değil belki ama zaten bizimkiler de öyle bilindik korsanlara pek benzemiyorlar.

blank1975 doğumlu Gideon Defoe bir grup korsanın komik maceralarını anlattığı The Pirates! (Korsanlar) isimli hikâye serisinin yazarı. Yayımcısının anlattığına göre Defoe bu kitapları bir kızı etkilemek için yazmış ama başarılı olamamış. Canlandırmamız ise bu serinin ilk kitabı olan 2004 tarihli The Pirates! in an Adventure with Scientists’ten uyarlanmış. Senaryoyu da bizzat Defoe’nin kendisi yazmış.

Korsan Kaptan ve tayfası korsanlık standartlarına göre pek de başarılı sayılamayacak bir ekiptir. Buna rağmen Korsan Kaptan’ın en büyük hayali ‘Yılın Korsanı’ ödülünü almaktır. Rakipleri bir balinayı gemisi gibi kullanan ve içini ağzına kadar altınla dolduran Kara Bellamy ile dünyanın en büyük elmasını ele geçiren Pala Liz’den daha fazla ganimet elde etmek isteyen Korsan Kaptan açık denizlere doğru açılır.

Başarısız birkaç denemeden sonra Charles Darwin ile karşılaşırlar. Darwin, Kaptan’ın papağan zannettiği tombul kuşunun aslında nesli seneler önce tükenmiş bir dodo olduğunu söyler ve Londra’ya gidip yılın bilim adamı yarışmasına katılmayı teklif eder. Yarışmayı kazanıp ‘servet’ değerindeki ödülü alarak Yılın Korsanı seçileceğinin hayalini kuran Korsan Kaptan, Darwin ile birlikte korsanlardan nefret eden Kraliçe Victoria’nın hüküm sürdüğü Londra’nın sisli sokaklarına doğru yola çıkar.

The Pirates! Band of Misfits, kendini stop-motion canlandırmalara adamış bir ekibin elinden çıkma. Wallace and Gromit serisi ile tanınan Aardman Animations’ın Chicken Run (Tavuklar Firarda, 2000) ve Flushed Away (Fare Şehri, 2006) gibi işleri de hep belli bir seviyenin üzerinde idi. Bu gelenek Korsanlar’da da değişmiyor. Ekip gene hayran olunacak bir işe imza atmış.

blank

Korsan Kaptan ve tayfasının akıl almaz serüveni izleyenlere açık denizlerdeki deniz savaşlarından Londra’nın puslu sokaklarındaki kovalamacalara kadar geniş yelpazede bir macera vadediyor. Filmde çocuklar için olduğu kadar yetişkin seyirciler için de eğlenceli detaylar mevcut. Bir barda Jane Austen ile kadeh tokuşturan Korsan Kaptan’ın Austen’a kitabı için fikir vermesi, barın başka bir köşesinde kendi kendine takılan Fil Adam ya da Darwin’in Korsan Kaptan’ın laf olsun diye söylediği cümlelerden etkilenerek evrim teorisinin temellerini atmaya başlaması gibi.

The Pirates! Band of Misfits, üç boyutlu olarak gösterime giren ilk stop-motion çalışması. Ortada üç boyutlu olmayı gerektirecek bir iş yok. Filme ekstra bir değer katmadığı gibi değerinden bir şeyler yitirmesine de yol açmıyor. Artık bu tip ticari hamlelere alıştık. Ana akım sinemanın seyirciyi tavlamak ve daha fazla bilet bedeli talep etmek için ara ara unutturup tekrar gündeme getirdiği ve son yıllarda sıkça karşımıza çıkan bir yöntem.

The Pirates! Band of Misfits, hem yetişkinlere hem de çocuklara hitap eden, espriler arasındaki dengeyi iyi kuran, çocuğunuzla birlikte izleyip keyifle zaman geçirebileceğiniz, ‘izle unut’ tadında bir eğlencelik.

Murat Kızılca

blank

Murat Kızılca

1971 İstanbul doğumlu. Aylık online sinema dergisi CineDergi ve aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. 2008 yılından beri katkı sağladığı Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Beware the Batman (2013)

Beware the Batman, yeni bir başlangıç hikayesi. Batman Gotham sokaklarında
blank

Charlie Kaufman’ın Muhteşem Dönüşü: Anomalisa (2015)

Otel odalarının insanı yalnızlaştıran ve kendisiyle yüzleştirmeye davet eden bir