Top 10: Korku Filmlerinin Yakışıklıları

Korku sinemasının erkekleri beyazperdede gördüklerinizin en tehlikelileridir her daim. Onlar hem filmdeki hem de filmi görmek için yanıp tutuşan kadınlar için mükemmel bir sinek kapanıdır. Öteki Sinema yazarı Semra Uygun (Fraudoll) kendini daha fazla tutamayarak, yazması zevkli, okuması eğlenceli bir Korku Filmlerinin Yakışıklıları top list’i hazırladı. Biz de kıskançlıkla yayınladık. İyi okumalar…

Uyarı: Bu yazı kişisel zevkler içerebilir.

10. Ryan Reynolds – The Amityville Horror

Özellikle biçimli vücudu ve adaleli kollarıyla gözlerimize bayram ettiren Reynolds, sürekli bir korkunç seslerle, birtakım ürkünç olaylarla oyalanır. Oysa onun seksi seksi odun kesmesi ve ortalıkta üstüz dolaşması gerekmektedir. Hele bir de utanmadan bunu aile babası yapmışlardır. Böyle adamların evli olması yasaklanmalıdır. Ev bile adama karşı koyamıyorken bizim metanetli olmamız beklenmemelidir. Yüreğimizi hayaletler değil, bu yakışıklının pazıları hoplatır. Amityville horror, sen mi büyüksün biz mi?

9. Stuart Townsend – Queen of the Damned

Sofistike erkekseverler için birebirdir. O badem gözler, o zayıf ve kıvrak beden, o rock star gotiklik, hele bir de o sahildeki keman konçertosu. Tam elde şarap şatoda keyif sürülecek adamdır. Üstelik sesi de çok güzeldir, Korn’a benzemektedir. Artık size lanetli lanetli şarkılar söyler. Lestat diye zırlar, Justin Bieber fanlarına dönersiniz. Neticede kendisi gerçek hayatta Charlize Theron gibi bi kadını bile tavlamıştır ona göre yani.

8. George Clooney – From Dusk Till Down

Eski toprak her dem taş Clooney, yakışıklı gibi de değil gibi de tipiyle olgun erkek seven yanımıza hitap eder. Kariyerindeki ilk ve tek korku filmimsi “Karanlıktan Şafağa”da canımız ciğerimiz vampirleri avlasa da bizde kredisi boldur gıkımız bile çıkmaz. Seks makinesiyim diye ortalıkta gezinen Tom Savini’ye ağzının payını, boydan boya dövmeli kolu ve şahane silah tutuşuyla verir. Salma Hayek’in yerinde olsak o ayağı Tarantino yerine Clooney’in ağzına dayardık orası ayrı.

7. Kit Harington – Silent Hill: Revelation 3D

“Game of Thrones”ta hepimizi erkek görünce ayılıp bayılan mahalle kızlarına çeviren Kit, adeta bir esmer güzelidir. Silent Hill’de; sırf filmde iki endamı görünsün iki Allah dedirtsin diye filme alınmış, senaryoya onun için fazladan sahne eklenmiş hissi veren Kit’in ürkek bakışlarını izlemeye doyamayız. Onca ucubenin, eli yüzü çarpılmış insanın yanında arada bu dünyalar güzelini görmek yüreklerimize su serper. İnsanlığa inancımız yerine gelir. Saf ışıkla, insan sevgisiyle dolarız. Bize de görüneceğini bilsek, Silent Hill’de arsa bile almaya razıyız.

6. Skeet Ulrich – Scream

“Scream”in kısık sesli, kısık gözlü seksisi Ulrich, sinsi tavırlarıyla içimizi bir hoş eder. Sürekli telefonun başında aramasını bekleriz. O kadar ki eve vardığımızda biz bir çaldırırız o anlar. O kadar salağızdır yani. E ama aşk bu insanda akıl fikir bekaret bırakmaz. Onun çığlık attırması için maske takmasına gerek yoktur. Korku filmlerini sever misin güzelim demesi yeterlidir. Karnına yediği bıçak darbesiyle yüreklerimizi dağlayan, korku filmlerinin klişelerine isyan ettiren, en son öldürülecek kız olmak için neler vermeyeceğimiz erkeğimiz Skeet’imiz, hepimizin travması sırf yatmak için peşimizden koşan piç sevgili gibidir. Olsun. Bizi kullanıp bir paçavra gibi fırlatabilir yani serbest.

5. Colin Farrell – Fright Night

40 yıl düşünsek aklımıza çirkin güzeli Colin Farrell’ın vampir olacağı gelmezdi herhalde. Gerçi Antonio Banderas’ı da düşünmemiştik ama pudrayla olmuştu. Demek ki Hollywood’da birileri de bizim gibi nerdeyse Norveç’te geçen filme bile esmer adam koyacak kafada. Güzel. Daha çok serseri kovboylara benzeyen, azıcık da semt çocuğu Türk rock’çısı tipli Farrell; korku gecesinde komşu vampir olarak çıkar karşımıza. Komşum Farrell gibi olacak da ben, özellikle aşure zamanı, bir tabak kan vermeye gitmeyeceğim, mümkün mü? Tabağı boş göndermemesini umaraktan her fırsatta en frapan kıyafetlerimle kapısını çalar, gerekirse güne bile davet ederim valla!

4. Robert Pattinson – Twilight

Erkeklerin; saçına, montuna, uyuzluğuna etmedikleri lafı bırakmadıkları Edward’ımız, kim ne derse desin bütün kadınların sırtına binip gezmek isteyeceği türden bir erkektir. Kendisini kıskanan hemcinsleri onun için şöyle böyle mi dememişlerdir, ortada vampirliğini mi bırakmamışlardır. Olsun o hala erkek güzeli zengin Edward’dır. Pırlanta gibi erkektir. Parlak çocuktur. Yaratılırken emo’su fazla kaçırılmış mükemmelimizdir. Ayrıca herkesin sandığı gibi sadece kaknemlerden hoşlanan bir aseksüel de değildir. Bunu, serinin son filminde çocuğu yaparak kanıtlamıştır. Arkadaşlar, şimdi Nosferatu çirkindi yani kabul edelim.

3. Alexander Skarsgard – True Blood

İskandinavya’nın bağrından kopup gelen, sırım gibi erkek Alexander’a ne desek az. Uzun saçlı da olsa kısa saçlı da olsa, piç de olsa uslu da olsa kabulümüzdür. Çünkü boy pos desen, vampir karizması desen gani ganidir. Kimi zaman Sookie’yi parçalayasımızın gelmesine neden olandır. (O ayrık dişlide ne bulur bir türlü anlamayız.) Ayrıca kendisi bir vampire night club işletmecisidir ve kumar, seks, V hep bundadır. Kötü aile çocuğu Alexander, babaların kızlarına alacağı türden bir erkek değildir. İşte bu yüzden Alexander’ı görür görmez ona kanımız kaynar. Tek kusuru gece hayatına aşırı düşkünlüğü, “öpüşmüyor boynuna kapanıp kanını emiyor” felsefesini çatır çutur sevişerek tamamen çürütmesi ve gündüz birlikte alışveriş merkezindeki reyonlara bakamayacak olmamızdır. Onun dışında kendisine yemek pişirme derdi yoktur. Erkek arkadaşlarının yanında hayvanlaşmaz çünkü zaten hayvandır. Mis gibi koca olur.

2. Gerard Butler – Dracula 2000

Hafiften tavşan dişlerini, yanak şişiren gülümsemesini, mavi gözlerini, İskoç tipini sevdiğimiz bu yakışıklımız; adı tekno festivallerini andıran “Dracula 2000” filminde oynayarak aklımızı başımızdan almış, ne kadar da tatlı bir o kadar farklı bir vampirle tanışmamızı sağlamıştır. Dracula yorumuyla hepimize 2000’lerde Dracula teklif ediyormuş dedirten Butler; aksiyona da aşka da cuk oturan oyunculuğuyla bizi kadere ve kalbine kazık çakmak isteyenlere düşman etmiştir. Her gece içmemizin sebebidir. Hepimizin kalbine kazığı çakan o olmuştur. Gerard Butler, mavi gözlerinden sen suçlusun canım.

1. Johnny Depp – A Nightmare on Elm Street

Liste benim belletirim Johnny Depp’i birinci sıraya yerleştiririm. Kimseler kırılıp gücenmesin. Bütün tiplemeleriyle gönlümüzün Kanuni’si, hafif Kızılderili hafif gotik Johnny’ciğimiz; süt haliyle de ne kadar kemikli ve seksi bir surata, ne kadar diri bir vücuda, ne kadar haşin bir gülümsemeye sahip olduğunu bize göstermiştir. Her ne kadar yıllandıkça güzelleşse de, henüz 20’li yaşlarında oynadığı Elm Sokağı’nda bile sokağın gülüdür. (Freddy kendisini zannediyorduysa uyaralım.) Filmde sadece 2 dakika, o da televizyondan görünse bile bize yeterdir. O pizza suratlı Freddy’nin -vardıysa- kendisiyle barışıklığının son kırıntısını da yok eder. Rüyaların erkeği asıl odur. Kendisi 50’sine merdiven dayadığı şu günlerde 3. sınıf Meksikalı uyuşturucu kaçakçısı gibi giyinmeyi tercih etse de olsun biz onu hala seviyoruz. Hatta hayranız her bir zerresine…

Öteki Sinema için yazan: Semra Uygun a.k.a Fraudoll