Top 10: Sinemanın Bir Türlü Sevişemeyen Adamları

Öteki Sinema yazarı Semra Doll, yine çılgın bir Top 10 listesiyle karşınızda: Sinemanın Bir Türlü Sevişemeyen Adamları!

10. Spider-Man: Bu durumun ne örümceklerin antenlerini kullanarak çiftleşmesiyle ne de adamımızın kostümüyle bir alakası var. Bu tamamen Marvel Comics’in kahramanımıza uygun gördüğü medeni haldir. Kendisi tepe taklak durmak vaziyetiyle şahane öpüşür, gazetelere manşet olur ama asla sevişmez. Çünkü o hala bir ergendir, Venom bile olsa masumdur.

9. Jack Traven: “Speed” filminin başından sonuna dek o kadar büyük bir koşturmaca içindedir ki iki dakika durup sevişmeye vakti yoktur. Yazık adama, bir özel hayatı bile yok demek isterdik ama aksiyonu doruklarında yaşadığımız “Speed” filmi bizi de o kadar kendisine bağlar ki, sevgili officer’ımızın cinsel hayatını düşünmeye vakit bulamayız.

8. Abe Sapien: Hellboy’un en birinci yardımcısıdır ama balık olarak yaratılmış, öyle gelmiş öyle gidecektir. Haliyle bırakın sevişmeyi iki nefes oksijen bile ona çoktur. Kaldı ki orgazm sigarası?!

7. Andy Stitzer: 40 yıllık bekarımız adından da anlaşılacağı gibi 40 yaşına gelmiş fakat hala milli olamamış bir karakterdir. 40 yıl neyi beklediğini bilemediğimiz adamımız, yatağa girme çabalarıyla izleyicisini gülmekten kırıp geçirir. Bütün komedyen olmayı seçmiş çirkin adamlar gibi o da bu sayede en sonunda birini bulur da bize dert olan meseleye son noktayı koyar.

6. Brandon Teena: Teknik olarak sevişemeyen adamlar kategorisine girer çünkü kendisi “Boys Don’t Cry”ın erkek kılığına girmiş kadınıdır. Bu durumda strap-on’larla her ne kadar sevişiyor taklidi yapsa da durumu tamamen umutsuzdur.

5. Terminator: Onca demir parçası arasında bu adamın da bir tutkusu, bir şehveti olduğunu düşünemeyiz herhalde. Doğası gereği asla sevişemeyecek olan robotumuzun bir erkeğe en çok benzemediği yanı da budur herhalde. Yoksa Sarah’nın ıslak atletine, terli vücuduna, dar pantolonuna karşı koymasını anlayamazdık.

4. Jesus Christ: O da tüm kutsal kişilikler gibi asla sevişmez. Sevişmeyi bırakın başka ihtiyaçlarını da gidermez. Çünkü bu hiç tanrısal değil. Ayrıca o filmin adından da anlaşılacağı gibi (“ The Passion of The Christ”) tanrıya aşık. Yine de fetişist Mel Gibson’ın onca kırbaç sahnesinden sonra bu olaya da değişik biçimde bir el atmasını bekliyorduk o ayrı.

3. Edward Cullen: O insana aşık bir vampir olduğu için bakire Bella’nın kanını her türlü akıtmak istemiyor. Tamam anlıyoruz ama evlenmeden olmaz triplerini bir türlü anlayamıyoruz. Edward insanlıktan çıkmasına rağmen insanlığını unutmamış bir vampir kişisi. Bella’ya her yaklaştığında yüzündeki, “midesi bulanıyormuş sanki” ifadesi hakkında değişik dedikoduların çıkmasına neden oluyor onu buradan uyaralım. Vampirimiz filmin dördüncü bölümünde kendisini biraz toparlasın.

2. Hulk: Uzun süre sevişememiş erkeklerin divan kaldırıp indirmeleri ya da birbirlerini dövmeleri şeklinde tezahür eden asabiyetleri ve gerginlikleri bu yeşil devimizde son noktasındadır. Sinire, heyecana gelemeyen yapısı nedeniyle ne zaman kan başka yerlerine sıçrayacak olsa o kanı oradan alıp beynine göndermesini biliyor ve fazla hararetten yeşile dönüveriyor. Ya asla sevişemeyecek ya da kendi gibi yeşil dev bir kadın bulacak. Biraz Shrek’i örnek alsın.

1. Darth Vader: İşte sinemanın bir numaralı bir türlü sevişemeyen adamı. Henüz bir insanken yapacağını yaptı ama artık o süpersonik kostümü ve insanlıktan çıkmış tabiatıyla bu çok zor. Her ne kadar popüler kültür onu ofiste kahvesini içerken ya da fatura kuyruğunda görüntülüyorsa da, yatağa girmesi zor, zor dostum zor.