10- Willem Dafoe: Pantomim sanatçısı olsa asla iş bulamayacak olan Willem Dafoe, hapishane kaçkını hatları ve insanın içine işlemeyen bakışlarına rağmen, her duyguyu bize geçirmeyi başarır. Onu en çok da kötü adam olduğu zamanlarda severiz. Pek nurlu yüzlü sayılamayacağı için böylesi daha iyidir. İyi ki vardır, her şey Jim Carrey demek değildir.
9- Kevin Spacey: Kevin Spacey’nin mimiksizliği soğukluğundan, susuyorsa asaletindendir. Nasıl daha iyi bir manyak olabilirim diye çalışmış ve sonunda bugünkü haline gelmiştir. İyi de yapmıştır. Onun kendinden emin oyunculuğu tüylerimizi diken diken eder. Şimdi Küçük Emrah’ın kaşları düşünsün.
8- Humphrey Bogart: Hiç gümez, gülmeyi bırak sırıtmaz bile. Ağlamaz, heyecanlanmaz, üzülmez. Fakat yine de bize, dünyanın en iyi aşıklarından biri olabileceğini kanıtlamayı başarır. Bir rivayete göre, geçirdiği bir yüz ameliyatı sonrası böyle olmuştur. Fakat bize göre o, her şeyi içinde yaşamaktadır.
7- Jack Gyllenhaal: Puppy bakışlı olmasına rağmen, mimiksizdir işte. Hatta o kadar mimiksizdir ki, manyak mı iyi mi anlayamazsınız. Pokerciler de öyledir ve öyle oldukları için oyunu kazanırlar. İşte Jack Gyllenhaal’da da o poker face’den vardır. Ve her zaman kalbimizi kazanmasını bilmiştir.
6- Hugh Laurie: Bunun mimiksizliği biraz piçliğindendir. Aslında bizimle alttan alttan dalga geçer. Öyle içinde gizlediği bir okyanus falan yoktur. Sadece beyni, yüzünü kontrol ettiği için, duygularını belli etmez. Onu ukala ve zeki yapan da bu mimiksizliğidir. Bizi ebleh ve drama queen/king yapan da bu mimiksizliğidir.
5- Udo Kier: Udo Kier asil ve mimiksizler sınıfındandır. Böylesine bir vampire, bir dark lord’a da duygusal olmak yakışmaz zaten. Ne yapsındı, sizi emebilir miyin diye ağlasa mıydı? Tabi ki hayır! o buz mavisi gözler, yeterince duygu barındırır zaten. Mesela “hepinizden iğreniyorum” gibi. Bu yüzden onsuz bir vampir klanı düşünülemez.
4- Keanu Reeves: Asla yaşlanmayan bir adamın mimik sahibi olduğu düşünülemezzdi zaten. Mimik demek, kırışıklık demektir. Keanu Reeves, kusursuz yüz hatları ve sürekli endişeli bakışlarıyla, bizi mimikten soğutur. Varsın gençlik dizilerinde oynasın, yeter ki o gül yüzü solmasın.
3- Christopher Walken: Christopher Walken tekinsiz mimiksizlerdendir. Her an kellenizi uçurabilir, durup dururken dans edebilir ya da size soğuk şakalar yapabilir. Fıkrasına gülünmeyen adam, Christopher Walken’dır. Onun mimiksizliği tuhaflığından ve cool’luğundan kaynaklanır.
2- Ryan Gosling: Sinemanın sert çocuğunun asla mimikleri olmaz. Olsa da, çocukken yaşadığı aile travması yüzünden kaybetmiştir. Motosikletine atlayıp, tüm mimiklerini geride bırakmıştır. Hayatta hep güçlü olmak zorundadır. Duygularımıza yön veren mimiklere sahip olmasa da, o vitrin mankeni yüzüyle bize “hey girl” der gibidir. Ya da biz, onun bizi anime gibi coşku dolu sevebilme ihtimalini sevdik.
1- Ben Stiller: Bir insan hem mimiksiz olup, hem de komik olabilir mi? Cevap veriyoruz, olabilir. İnsanları hiçbir şey yapmayarak güldüren adam Ben Stiller’ın trick’i laflarıdır aslında. Yoksa bir tost makinesi de komik olabilir pekala. Steve Martin ekolünden olan Ben Stiller’ı izlerken random kahkaha atmayız ama saçma olaylar karşısında, alaycı bir şekilde kalakalışına güleriz. (Jerry Lewis ekolü bunu beğenmedi.)
buster gitsin bu yeni yetmeler keaton’ım.
omar’ın dediği gibi Buster Keaton elbette. Bir de Ciccio Ingrassia. Yavru ile Katip’lerdeki Katip bir yana, Fellini’nin Amarcord’undaki deli dayı performansı bile tek başına yeter :)
ryan gosling olmazsa olmazdı zaten! bence bir de leonardo di caprio eklenmeli. titanic ten beri oyunculuğunu oldukça iyileştirdiğini düşünüyorum.