Hangimiz evimize direkt gelen bir tehlike karşısında aslan kesilmeyiz ki?
Sonuçta evimiz artık son kalemizdir. Orası da düştüğünde, geriye savunacak pek bir şey kalmaz. Herkesin ‘son kale’si aynı olmayabilir. Bu mekan çoğu zaman içinde yaşadığımız evimiz olabilirken, kimi zaman bir bar ve hatta bir karakol bile olabilir. Büyük metal düşünürü Metallica ne demiş:
[box type=”shadow” align=”aligncenter” class=”” width=””]
“But I’ll take my time anywhere,
Free to speak my mind anywhere,
And I’ll redefine anywhere,
Anywhere I roam,
Where I lay my head is home.” [/box]
Sözün özü ‘evim diyebildiğim her yer evimdir’ mottosundan hareketle ‘ev’ kavramını biraz genişlettim, müsaadenizle. Sinema tarihinde evini en iyi koruyan kahramanlar ‘mini’ listesine hoşgeldiniz!
5. Bir Grup Bar Müdavimi
(Feast, 2005)
Birbirlerini çok fazla tanımasalar bile, ortak düşman karşısında ‘bir’ olmayı başaran bir grup insan, dünya dışı tehdite karşı omuz omuza mücadele ederler. Kayıplar verseler de, evleri gibi olan barı, düşman kuvvetlerine teslim etmezler.
4. Polis Mahkum El Ele
(Assault on Precinct 13, 1976)
Polisin kurduğu pusuda ölen çete mensuplarının ardından sokaklarda örgütlenmiş büyük çeteler bir araya gelir ve intikam yemini eder. Dışarıdan bakıldığında kolay bir hedef gibi görünen 13 numaralı polis karakoluna saldırırlar. Karakolda bulunan polis ve mahkumlar el ele vererek sayıları bitmek tükenmek bilmeyen isyancılara karşı amansız bir savunmaya girişirler.
3. Susy Hendrix
(Audrey Hepburn, Wait Until Dark, 1967)
Üç serseri içine uyuşturucu istiflenmiş bir oyuncak bebeğin peşindedir ve bebeğin kör bir kadın olan Susy’nin evinde olduğuna inanırlar. Neler döndüğünün çok farkında olmayan Susy, ‘orantısız güç’ uygulayan serserilere karşı evini layıkıyla korur.
2. David Sumner
(Dustin Hoffman, Straw Dogs, 1971)
Çelimsiz görüntüsüne rağmen, iş evini savunmaya geldiğinde aslan kesilen kahramanların belki de en akılda kalıcısı David’dir. Ta Amerika’lardan kopup İngiltere kırsalına gelir. Burada (her kapalı toplumda üç aşağı beş yukarı benzer örneklerine rastlanabilen) adamına göre değişen çifte standartların hüküm sürdüğü, kaba gücün geçer akçe olduğu yabancı dünyada, evine sığınan zihinsel özürlü Henry Niles’ı kasabanın hakim güçlerine teslim etmeye yanaşmaz ve iki grup arasında amansız bir mücadele başlar. Kağıt üzerinde hiçbir şansı bulunmayan David, ev sahibi olmanın avantajını iyi kullanır ve ‘sürpriz at’a oynamanın her zaman fena bir fikir olmadığını dosta düşmana açık seçik bir şekilde ispat eder.
1. Kevin McCallister
(Macaulay Culkin, Home Alone, 1990)
Evini koruyan kahramanlar listelendiğinde, 8 yaşındaki afacan Kevin’i bu listenin başına koymayıp da kimi koyacaktık? Yaşının bütün dezavantajına rağmen, eve girmeye çalışan hırsızlara karşı sonuna kadar yılmadan savaşan Kevin bileğinin hakkıyla listenin tepesinde olmayı hak ediyor.
Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca