Türk Korku Sineması 2017+2018 Raporu

Türk Korku Sineması, sinema tarihimiz göz önüne alındığında görece yoğun bir üretim dönemine girdiği 2014 yılını 10 film, 2015 yılını 22 film ve 2016 yılını da 28 film ile kapatmıştı. Son iki yıla (2017+2018) ait toplam üretim rakamları ise sırasıyla 21 ve 26 olarak kayda geçti. Buradan hareketle artık vizyona giren korku filmlerimizin yıllık toplam sayısının 20-30 bandına oturduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz sanırım. Yine de belli başlı yönetmenlere ait korku filmlerine olan talebi bir kenara koyarsak hâlâ oturmuş bir arz talep dengesinden bahsetmek pek tabii ki mümkün değil.

Anlaşılan korku sinemamız, yıllık vizyon planında kendine 20-30 film arası bir pazar açmayı başarmış görünüyor ama bunun ne kadar sağlıklı bir gelişme olduğu tartışılır. Çünkü eline kamerayı alanın çektiği ucuz (birçoğu ilk) filmler, hâlâ gösterime girmeye devam ediyor ve sanırım yıllık talep gibi kabul görmeye başlayan kontenjanı doldurmaktan başka bir işe de yaramıyor. Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi bu filmlerin çekilmesine karşı değiliz ama değerlendirilmesi gereken mecranın vizyon olmadığı konusunda ısrarcıyız. En azından belli bir kalitenin altındaki filmler vizyondan uzak tutulursa, bunun hem korku sinemamızın geleceği hem de seyirci sayısındaki tutarlılık açısından fark yaratacağını düşünüyoruz.

Türk Korku Sineması’nın son yıllarına damgasını vuran İslami motiflerle bezeli cin filmlerinin hâkimiyeti, malumunuz son iki yılda da devam etti. 2015 (5 devam filmi) ve 2016 (6 devam filmi) yıllarında yükselmeye başladığını gözlemlediğimiz korku serilerinin sayısındaki düşüş, açıkçası şaşırtıcı bir gelişmeydi. 2017 yılında vizyona giren Siccin 4, Deccal 2 ve Büyü 2 (3 devam filmi) ile 2018 yılında vizyona giren Siccin 5 ve Üç Harfliler: Beddua (2 devam filmi), gişede en çok rağbet gören korku filmlerimizdi. Devam filmlerinin sayısının -seyircinin ilgisine rağmen- azalması, sektörün tamamen ticari yaklaşımını da hesaba katarsak kesinlikle anlaşılır bir durum değil. Bir de sinemamızda baş gösteren ‘YouTuber’ furyasının ufaktan korku sinemamıza sıçradığını da not düşelim. YouTube’da korku içerikli videolar üreten ekiplerin yönettiği, daha çok online üretimlerin uzatılmış versiyonu gibi duran ve buluntu film (‘found footage’) alt türüne yakın duran Kapalak Kızı ve Cin Tepesi filmleri, 2018 yılında vizyona girdi. Önümüzdeki yıllarda bu tip filmlerin devamı gelecek mi hep beraber göreceğiz.

Şimdi de son iki yılın rakamlarına göz atıp Türk Korku Sineması’nın son durumu nedir ne değildir ona bakalım. Aşağıdaki tablo, 2017 yılı içerisinde gösterime girmiş korku filmlerimizin ilk 3 gün ve toplam seyirci rakamlarını, kaç hafta gösterimde kaldıklarını ve kaç salonda gösterime girdiklerini gösteriyor.

Tablodan da görüldüğü üzere 2017 yılında 100 bin barajını aşabilen sadece bir korku filmimiz bulunuyor: Alper Mestçi’nin Siccin 4’ü. İşin daha da ilginci 21 filmin toplam seyirci sayısının %53’ünü yine Siccin 4 oluşturuyor. Yani Siccin 4 filmini tablodan çıkartsak geriye kalan 20 filmin toplam seyirci sayısı (422.872), Siccin 4’ün altında kalıyor.

Gelelim 2018’e. Aşağıdaki tablo da geçen yıla ait verileri içeriyor.

2018 yılında 100 bin barajını aşabilen korku filmlerimizin sayısı 5: Alper Mestçi’nin yönettiği Siccin 5 ve Üç Harfliler: Beddua, Arkın Aktaç’ın yönettiği Kabir Azabı, Ramazan Özer ve Fatih Gürler’in yönettiği Kapalak Kızı ve Özgür Bakar’ın yönettiği Alem-i Cin. Aynen 2017 yılı için yaptığımız gibi bir hesap yaparsak 26 filmin toplam seyirci sayısının %60’ını Mestçi’nin iki filminin (973.128) oluşturduğu görülüyor. Yani geriye kalan 24 filmin toplam seyirci sayısı (646.473), sadece Siccin 5’i ucu ucuna geçebiliyor.

Son 6 yılın seyirci rakamlarını karşılaştırarak, ortaya nasıl bir tablo çıktığına bakalım.

2013 yılında toplam 5 korku filmimiz gösterime girmiş,
bu filmlerin ilk hafta sonu (3 gün) seyirci rakamları toplamı 131.863’ü,
toplam seyirci rakamlarının toplamı ise 1.134.890’ı bulmuş.
(2013 yılına ait verilerin açılımlarını Türk Korku Sineması’na Genel Bir Bakış başlıklı yazımızdaki tabloda görebilirsiniz.)

2014 yılında toplam 10 korku filmimiz gösterime girmiş,
bu filmlerin ilk hafta sonu (3 gün) seyirci rakamları toplamı 353.282’yi,
toplam seyirci rakamlarının toplamı ise 1.928.169’u bulmuş.
(2014 yılına ait verilerin açılımlarını Türk Korku Sineması’na Genel Bir Bakış başlıklı yazımızdaki tabloda görebilirsiniz.)

2015 yılında gösterime giren 22 korku filmimizin,
ilk hafta sonu (3 gün) seyirci rakamları toplamı 402.351’e,
toplam seyirci rakamlarının toplamı ise 1.912.570’e ulaşmış.
(2015 yılına ait verilerin açılımlarını Türk Korku Sineması 2015 Raporu başlıklı yazımızdaki tabloda görebilirsiniz.)

2016 yılında gösterime giren 27 (aslında 28 ama bir filme ait verilere ulaşılamadığı için 27 olarak alacağız) korku filmimizin,
ilk hafta sonu (3 gün) seyirci rakamları toplamı 407.710’a,
toplam seyirci rakamlarının toplamı ise 1.561.416’ya ulaşmış.
(2016 yılına ait verilerin açılımlarını Türk Korku Sineması 2016 Raporu başlıklı yazımızdaki tabloda görebilirsiniz.)

2017 yılında gösterime giren 21 korku filmimizin,
ilk hafta sonu (3 gün) seyirci rakamları toplamı 247.992’ye,
toplam seyirci rakamlarının toplamı ise 899.752’ye ulaşmış.

2018 yılında gösterime giren 26 korku filmimizin,
ilk hafta sonu (3 gün) seyirci rakamları toplamı 402.267’ye,
toplam seyirci rakamlarının toplamı ise 1.619.601’e ulaşmış.

2013-2014 yılları arasında gayet sağlıklı bir yükseliş göze çarpıyor; toplam film sayısı ikiye katlanırken toplam seyirci sayısı da neredeyse aynı yükseliş oranını yakalamış. İlk uyarı işareti 2015 yılına ait rakamlarda kendini gösteriyor; toplam film sayısı yine ikiye katlanmış ama toplam seyirci sayısı neredeyse yerinde saymış. 2016 yılında ise toplam film sayısı bir önceki yıla göre aynı oranda olmasa da artmış ama toplam seyirci sayısında önemli bir düşüş yaşanmış. Bu düşüş, 2017 yılında daha keskin bir ivmeyle devam etmiş. Geçen yılki gişe rakamları biraz daha toparlanmış gibi görünse de aslında birçok filmin toplam seyirci sayısının 10 binin altında kaldığını, gişe rakamlarını birkaç lokomotif filmin sürüklediğini işaret etmek lazım.

Önceki yıllarda yaptığımız uyarıların gerçekleştiğini görmek acı verici. Türk Korku Sineması, seyircisini bütünüyle kaybetmese de seyircisinin güvenini tamamen kaybetmek üzeredir ya da çoktan kaybetmiştir bile denebilir. Ayrıntılı tablolardan da görülebileceği gibi belli başlı isimlerin yaptığı filmler olmasa herhangi bir pazar payı oluşturabilecek küsurat dışı bir yüzdeye ulaşması mümkün gözükmüyor. Bunun sonucu da doğal olarak korku filmlerimizin vizyon şansı bulamaması demektir. (Bu konuyla ilgili daha detaylı bir yazı daha yazacağım.)

Önümüzdeki yıllar için “net” bir tahmin yapmak mümkün görünmüyor ama şu anki gidişatın birkaç yıl daha bu haliyle devam edeceğini öngörebiliriz. Lokomotif isimlerin sürüklediği ve ardına takılan ucuz filmlerin oluşturduğu yıllık 20-30 film bandında dolanan bir üretim yoğunluğu. Yıllık toplam seyirci sayısı da bir ile bir buçuk milyon aralığına oturmuş gibi duruyor. Durum hiç onu göstermiyor ama kaliteli filmlerin artması ve seyircinin sahipleneceği yeni yönetmenlerin ortaya çıkması ile yıllık seyirci sayısı iki milyon barajını zorlayabilir.

Murat Kızılca, Ocak 2019

Not: Vizyon süreleri, seyirci ve salon sayıları BoxOfficeTurkiye.com sitesinden alınmıştır.