Çağımızın en usta kalemlerinden Stephen King’in 1100+ sayfadan oluşan eseri Under the Dome (Kubbenin Altında) uzun uğraşlar sonucu bir mini dizi olarak karşımıza çıktı. Brian K. Vaughan (Lost) ’ın kreatörü olduğu dizide yapımcı koltuğunda ise Neal Baer (ER) ve Steven Spielberg (hmm..) gibi isimler var.
Sektörün bu kadar önemli isimleri bir araya gelince tabii ki diziden de çok şey bekleniyor. İlk hafta pilot bölümü ile bir yaz dizisi olarak oldukça iyi bir seyirci oranına ulaştığını da düşününce dizi kimseyi üzmeyecek gibi.
Pilot bölümünün yönetmenliğinde Niels Arden Oplev’u görüyoruz ki kendisi efekt konusunda hiç kısıntıya gitmeyeceğini belli ediyor. Ortadan ikiye ayrılan inek, uçak kazası, fanusa çarpan süt kamyonu gibi efektler gırla giderken asıl noktanın insan ilişkileri olacağının da sinyalleri veriliyor.
Konumuza gelecek olursak Maine’in klasik Amerikan kasabalarından olan Chester’s Mill gün her zamanki gibi başlamıştır. Ancak öldürdüğü kişiyi ormana gömen Dale “Barbie” Barbara (Barbara herhalde barbara manken olan.. Mike Vogel) kasabadan uzaklaşmak için gazı kökler ve bir inek sürüsü yüzünden ufak bir kaza atlatır. Tam bu sırada bir gürültü kopar ve gökten bir şey aşağı iner. İndiği yerdeki evleri ayıran, direkleri deviren, inekleri biçen bu şey tüm kasabayı ablukaya almıştır. Kısa zamanda görünmez bir fanusun içinde hapis olduğunu anlayan kasaba halkı ne yapacağını bilemez.
Dışarıyla ilişkileri tamamen kesilmiştir. Telefon hatları çalışmamakta, diğer taraftakilerin sesini bile duyamamaktadırlar.
Ancak onları bekleyen en büyük tehlike fanusun kaynağından çok yıllardır bir arada yaşadıkları ilk öpücüklerini verdikleri, seviştikleri sevgilileri, selamlaştıkları normal halk mı olacaktır yoksa?
Kitabı okumamış olmama rağmen biraz King okumuş her insanın tahmin edeceği gibi ikinci durum daha olası. Yine de bu fanusun kaynağı da 13 bölüm sürecek dizinin merak konusu olmaya devam edecek.
Zaten ilk bölümden gördüğümüz sevişme-ayrılık-kıskanma-kaçırma şeklinde gelişen ilişkiden de King’in klasik izlerini görüyoruz.
Fringe’in boşluğunu iyi değerlendireceğini düşündüğüm under the dome psikolojik şiddeti ile aksiyonu geri planda tutacak gibi. Gerilimin beslenme kaynağı her zamanki gibi muhafazakar Amerikan halkının kirlenmişliği olacak.
CBS’in mini seri olarak düşündüğü Under the Dome’a gerektiği kadar para harcamayı kafaya koyduğu zaten hem yapım ekibindeki isimlerden hem de geniş oyuncu kadrosundan belli. King’in “En çok karakter oluşturduğum, çoğunun geçmişine gizler sakladığım kitabım oldu” dediği eser için şimdiden umutlu olmamız boşuna değil.
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Ana Karakterler
Mike Vogel – Dale “Barbie” Barbara: Eski asker olan Barbie kod adlı Dale’i bir cinayeti gizlerken görüyoruz. Ancak asıl amacının ne olduğu meçhul.
Rachelle Lefevre – Julia Shumway: kasabanın gazetesinin editörü ve her şeyi olan Julia bir yandan olaylar yaşanırken eşini arıyor bir yandan da Dale’e yardımcı olmaya çalışıyor.
Natalie Martinez- Linda Esquivel: Şerif yardımcısı Linda iyi bir polis olarak kasabaya yardımcı olmaya çalışıyor.
Alexander Koch -Junior Rennie: Kasabanın en güçlü adamlarından Big Jim’in aşktan gözü dönmüş oğlu.
Colin Ford-Joe McAlister: Ailesi dışarıda kalmış, olay hakkında çözümler arayan genç.
Nicholas Strong- Phil Bushey: Kasabanın tek çalışan Radyosunun dj’i.
Jolene Purdy- Dodee Weaver: şans eseri bulduğu bir yolla kasaba dışından haberler alabilen radyo teknisyeni.
Jeff Fahey- Howard “Duke” Perkins: Kasaba hakkında bazı sırlar saklayan şerifimiz.
Dean Norris- James “Big Jim” Rennie: politikacı ve Jim Rennie’nin kullanılmış arabalarının sahibi.
Britt Robertson-Angie McAlister: şehirden kurtulmaya çalışan bir genç kız. Junior ile ilişkilerinde sorunlar yaşıyor.[/box]