…Of The Dead çeşitlemelerinin hayal kıran ve iç burkan örneklerinden biri olan War Of The Dead; zombi furyasına dair ne görürse, düşünmeden atlayan biz zombi severlerin sonsuz kredisinden faydalanmaya çalışan bir başka “ortalama altı” yapım.
Genellikle televizyon projeleri ile tanınan Marko Mäkilaakso’nun, beyazperdeye sıçrama projesi War Of The Dead. Zombiler ile insanlar arasındaki çatışmayı konu alan Outpost ya da Dod Sno’ya ek olarak 2013 yılında gösterime girmesi planlanan World War Z adındaki blockbuster gibisinden akrabalık bağı yüksek yapımların arasında ezilebilecek bir potansiyele sahip.
Buraya isim benzerliğine dair küçük bir dipnot kondurmak istiyorum izninizle. Tahmin edeceğiniz gibi War Of The Dead fazlasıyla leziz bir isim ve bu ismin cazibesine daha önceden kapılıp giden yapımcılar da oldu. Sean Cisterna’nın kamera arkasına geçtiği 2006 yapımı video filmi için bulduğu dahiyane(!) isim de War Of The Dead’di. Fakat ne yazık ki bu sinefil dostu etiketin makus talihi, şu ana kadar hak ettiği kaliteli bir yapım ile ödüllendirilebilmiş değil. Diğer taraftan bu ismin alternatif çeşitlemesi olarak görebileceğimiz David A. Prior yönetimindeki Zombie Wars da (ki War Of The Living Dead olarak da bilinmektedir) bu iddianın sağlam dayanakları olarak yazımda yer bulmayı hak ediyor!
Litvanya, İtalya ve ABD ortak yapımı olan War Of The Dead, öncelikle lezzetli afişi ile meraklı sinefilleri tıpkı bir sinek gibi avlıyor. Türe dair aşina olduğumuz ne varsa bodoslama kullanan ve böyle bir filmin eğlenceli olma yükümlülüğünü yerine getirmekten çekinen bir yönetmenin ellerinden çıkması da, görsel çekiciliğinin tüm avantajlarını yok ediyor… Ön planda yine naziler ve onların bitmek tükenmek bilmeyen deneyleri var! Nazilerin II. Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirdikleri ve ölümsüz süper askerler üretmek için yola çıktıkları bu deneylerin ceremesini ise ABD’li ve Findlandiya’lı askerler çekiyor! Pek yazık! Terkedilmiş bir Rus sığınağına giden bu askerler, kısa süre sonra bir zombi istilasının ortasında buluyorlar kendilerini. Biz günahsız izleyiciler de, bir türlü içine giremediğimiz, bayat motifler ile süslü ve öksürük krizlerine boğulan bu hikayenin gönüllü kurbanları oluyoruz ister istemez!
War Of The Dead, minimuma indirilen beklenti seviyesine rağmen, tatsızlığından, tuzsuzluğundan hiçbir şey yitirmiyor. Ortada adam akıllı bir istila ya da heyecan kat sayınızı yükseltecek bir hayatta kalma mücadelesi de yok tahmin edileceği gibi! Diğer taraftan son yıllarda karşımıza çıkan zombi çeşitlemeleri arasında en cana yakın örnek olduğunu söyleyebiliriz. En azından filmdeki kan dozajından böyle bir sonuç çıkartıyoruz. Eğer ki en kansız zombi filmi gibisinden bir kategori peydah olursa, ödülü göğüslemesi için önünde hiçbir engel yok!
War Of The Dead, zombi furyasındaki patlamanın kaymağını yemek için oluşturulmuş bir proje ki, isminin ardındaki iddiadan ya da çekici poster görsellerinden bu sonuca varmamak elde değil. Ama ortada bırakın savaşı, basit bir çatışmanın varlığını iddia edebileceğimiz bir malzeme dahi yok! Mäkilaakso’nun yaptığı tek şey, kendisinden önce vizyon şansı bulan Outpost, Dog Soldiers ya da R Point gibi ağabeylerinin başarılı bir biçimde kullandığı metotları üstün körü bir biçimde hikayesine saçmaktan fazlası değil!
Kalanı mı? Elbette türü sevenlerin bile ağzından köpükler çıkartacak kadar sıkıcı, sığ ve inceliksiz… Alternatif sayısı ise oldukça fazla…