Rave Kafalı Polisler Görüyorum!

Wrong Cops posterBazılarınız hatırlayacaktır, muzip yönetmen Quentin Dupieux’un alametifarikası 2010 tarihli Rubber filmi, kült severler arasında haklı bir saygı kazanmış ve kısa sürede Dupieux’u yakın takibe almamız gereken yönetmenler mertebesine taşımıştı. Kendine has kafa açan mizah dili ve ince ince tozutmasını bilen absürt sinema anlayışı sayesinde Dupieux, her adımda kendi sinemasal dilini yaratan bir isim olma yolunda emin adımlarla ilerlemekteydi!

Öteki Sinema için yazan: Fatih Yürür

Haşere yönetmen, yeni filmi Wrong Cops ile birlikte, sinemasının tarifindeki tüm bileşenleri bir doz daha arttırarak, bağımsız imzasını oluşturma döngüsünü tamamlamış diyebiliriz. Tıpkı Duplass Biraderler gibi Quentin Dupieux’da, bundan sonra izleme şerefine erişebileceğimiz filmlerini “bu yüzde yüz bir Dupieux filmidir” diyebileceğimiz kıvama eriştirmeyi becermiş. Özellikle Steak, Wrong ve Rubber ile tutturduğu ayrıksı yolu, Wrong Cops’ın kısa filmiyle de devam ettiren yönetmen için, yeni filmi her ne kadar bir çeşit doruk noktası olmasa da; kendi kalibresinde keyifli sayılabilecek tatlar barındırıyor menüsünde!

Karşımızda, klasik çizginin oldukça dışında seyreden bir “kötü polis parodisi” var. Fakat bu parodi ne klasik anlamda narko icraatın dibine bulanmış polislerin dramına ne de kanka komedisi kıvamına indirgenebilecek bir mizahi dile sahip! Dupieux’un pastel renklere bulanmış fakat buna rağmen fazlasıyla “naif” olmayı başarabilen filmi; içinde polis geçen bütün parodilerin, beylik klişelerini alarak yerlerini değiştiriyor hepsi bu! Yani aslında karşımızda, istikrarlı bir dramatik rotayı takip eden, elle tutulur bir filmden ziyade; bir araya getirildiğinde sinema filmi izlenimi veren belli başlı skeçler var! Elbette Dupieux, bu parçaları birbirine gelişigüzel dikerek, ortaya “film izlenimi veren” bir mahsul çıkartmayı başarıyor!

Wrong Cops 1

İnceliksiz kamera açılarını art arda gözümüzün içine sokan açılış sekansından itibaren, Wrong Cops’ın, sinemanın bitpazarı kreasyonundan giyinmeyi seven izleyiciler için servis edildiğini anlıyoruz. Dolayısıyla, daha ilk saniyesinden itibaren nasıl bir yapımla karşı karşıya olduğumuzun sinyalleri veriliyor bizlere. Tamam Wrong Cops belki de yönetmenin bir önceki filmi Rubber’ın keyifmetresinde seyredilebilecek bir film olmayabilir fakat yine de belli başlı şaşırtıcı yanları yok değil! Hatta yönetmenin sinemasında harmanladığı tüm ürünleri içerisinde barındırması açısından Dupieux ile tanışmak için en ideal film bile olabilir!

Yine karşımızda emsaline az rastlanacak bir karakterler silsilesi var! Yani bu kadar çok gerzek karakteri son olarak daimi baş belamız Uwe Boll’un absürtlük abidesi bilgisayar oyunundan beyazperdeye uyarladığı Postal’da bir arada görmüş olabiliriz. Dupieux’un son filmi de, adeta zevzeklik yarışına tutuşmuş olan bu karakterlerin sürüklediği öykü parçalarından oluşuyor! Özellikle kadın memesi ile kafayı bozmuş Luca ve her türlü pisliğe parmak banmaktan tarifsiz bir keyif alan, aklı kıt Duke; öykünün iki önemli sacayağını oluşturuyor! Tabi ağırlıklı olarak Duke’un yediği nanelerin ucunun temas ettiği her karakterin filme ayrı birer grafik çeşni kattığını da söylememek olmaz. Örneğin Tek gözlü ve elektronik müzik icra etmek için çırpınan Rough ya da öykünün kronik kaybedenlerinden Sunshine, filmin stratejik noktalarına yerleştirilmiş renkli karakterlere güzel birer örnek teşkil edebilir.

Wrong Cops 2

Wrong Cops, aynı zamanda Dupieux’ın en fazla ünlü barındıran filmi. Örneğin, böyle bir filmde, özellikle de böyle bir role neden büründüğünü sorguladığımız Marilyn Manson’ın, dış kulvardan gelen oyunculuk çırpınışlarını izlemek bile filmi başlı başına suçlu bir kitsch zevk haline getiriyor. Tabi filmin en çok merak uyandıran tarafı Manson’ın oyunculuk zırvalamarıyla kısıtlı değil. Grace Zabriskie, Eric Roberts, Ray Wise ve Agnes Bruckner gibi orta ayarda yıldız isimleri filme kısa rollerle serpiştirilerek, tarlasını zenginleştimiş Dupieux. Bu haliyle, en dandik tabirle, aşırı ünlü olmayan isimlerin aşırı kurumsallaşmamış hafta sonu partisi izlenimi veriyor Wrong Cops!

Filmin mizah yükünü de Duke ve Luca ikilisi üstleniyor. Her ne kadar bu bir kanka komedisi olmasa da, Luca ve Duke, “uzaktan eküri” kontenjanından filmi kanka komedisi kulvarına oldukça yaklaştırıyorlar. Luca’nın bastırılamayan, sistem dosyası hasar görmüş cinsel arzuları, ağırlıklı olarak ergen esprilerine kapı açsa da, Duke’un pozisyonu absürtlük konusunda pek de sınır tanımayan bir fırsat sunuyor. Neticede, ölü farelerin içerisinde, elindeki mavi çöp poşetiyle sağda solda uyuşturucu satan, bütün gün rave kafasıyla gezinen, yanlışlıkla vurduğu komşusunu tüm şehir boyunca yanında taşıyan –hatta durup düşünmeksizin bir dostuna emanet edebilen, kelimenin tam anlamıyla basiretsizlik timsali bir polisten bahsediyoruz. Bu kadar saldırının altında meme düşkünü Luca’nın silah zoruyla kadınları soyunmaya ikna etme hamleleri, gelip geçici bir sırıtıştan daha fazlasını bahşetmiyor!

Wrong Cops 3

Gel gelelim Quentin Dupieux’un sinemasının her bünyeye hitap etmediğini de yinelemek gerekir. Rubber her ne kadar yönetmenin takipçilerini aşıp, kıyıdan köşeden farklı bir kitleye ulaşma başarısı göstermiş olsa da, Wrong Cops’ta bu türden ince ve bir o kadar da basit bir fikir olmadığı için, muhtemelen yönetmenin takipçileriyle sınırlı kalacak bir kitle içerisinde dönüp dolaşacak! Yine de, mavra toplaşkalarında takibi keyifli bir külüstüre binmek isterseniz, Wrong Cops ideal bir seçim olabilir!

Fragman. Tıkla, izle!

Wrong Cops 4

blank

Fatih Yürür

İlk sinema deneyimi, bir Stephen King uyarlaması olan “Geri Döndüler” olmuştur. Yazmaya başladığı dönem ise aslen lise yıllarıdır. Saçma sapan korku hikayeleri kaleme almaktadır ve asıl amacı bir gün bunları görselleştirebilmektir. Çeşitli platformlarda oyun incelemeleri ve film eleştirileri yazar. Yaratmış olduğu RüyadaM adında bir animasyon ve çizgi hikaye karakteri bulunmaktadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Vedat Türkali’nin Anısına: Karanlıkta Uyananlar (1964)

Karanlıkta Uyananlar, güneş doğmadan işe gitmek üzere evden çıkmak zorunda
blank

What Dreams May Come (1998)

What Dreams May Come, Dante’nin İlahi Komedyasından esinlenmiş ve Richard