X-Files mini sezonunda beşinci haftayı da geride bıraktık ve final bölümünü beklemeye başladık. Babylon’da yazar/yönetmenlik görevi tekrar Carter’a dönmüş. Bu da dizinin beşinci bölümünün birçok Carter bölümünün olduğu gibi ilginç, dengesiz, komik, dramatik ve farklı kılmış.
Öncelikle dizi tarihinde ilk defa Müslümanlığa bu kadar kafa yoruyor. Hatta eşim seyrederken “Galiba yanlışlıkla Homeland’i açmışız.” dedi. Daha ilk sahneden farklı bir X-Files ile karşılaştığımızın bilincinde idik.
Namaz kılan genç ile başlayan bölüm Texas’da geçiyor. Herkes gibi normal hayatını sürdürürken bir arkadaşının yanına geçiyor. Temiz yüzlü müslüman genç, bu arkadaşı ile alışveriş merkezine girdiği anda büyük bir patlama oluyor ve yanan insanların etrafta kaçışmasını izliyoruz.
İkilimize döndüğümüzde Mulder ve Scully’nin kapısı çalıyor ve sanki onların iki genç versiyonları içeri giriyor. Kızıl saçlı şüpheci doktor/ajan Einstein (Lauren Ambrose/“Six Feet Under”) ve paranormal ile ilgili Ajan Miller, (Robbie Amell, Arrow’a benzetirseniz kendisi Stephen’ın kuzeni imiş) ekibimize canlı bombalardan birinin komada olduğunu ve büyük resmi görmek için ona ulaşma yolu bilip bilmediklerini soruyor. Buradan sonra Ajan Einstein ile Mulder, Miller’a ise Scully eşlik ederek birbirlerinden gizli bir şekilde olayı çözmeye çalışıyorlar.
Mulder genç ajandan kendisine kafa yapıcı mantar bulmasını istiyor, böylece komadaki gencin beynine girebileceğini düşünüyor. Scully ise daha teknik bir şekilde beyin dalgaları ile işi çözmeye çalışıyor.
Einstein’in plasibo olarak verdiği sahte haplar Mulder’ı uçururken, Scully de Miller ile birlikte hastanede genci ırkçılardan korumaya uğraşıyor.
Mulder, Texas gecelerinde Billy Ray Cyrus’un “Achy Breaky Heart”’ı ile kovboy dansları edip, The Lone Gunman ekibi ile Trace Adkins’in “Honky Tonk Badonkadonk.” klibinin içine girerken bir anda kendini bir kayıkta buluyor. Hristiyan resimlerinden etkilenmiş bu sahnede canlı bomba olan genç Hz. İsa ve annesi de Meryem Ana gibi dururken kayığı da finalde göreceğimizi düşündüğüm Sigaralı Adam yönlendiriyor. Genç, Mulder’ın kulağına arapça bir şeyler fısıldarken Mulder gerçek dünyaya dönmeyi başarıyor. Ancak hapın aslında sahte olduğunu duyunca nelerin gerçek veya bilinç altının bir oyunu olduğunu da tam çözemiyor.
O sırada hayalinde genci kucaklamış anneyi hastaneye girmeye çalışırken görünce hemen alıp oğlanın yanına götürüyor. Burada gene Mulder’ın bilinç altında gelen mesajın çevrilmesi ile terörist hücre evinin bulunması sağlanıyor ve teröristler etkisiz hale getiriliyor.
Son sahnede Mulder ve Scully nefretten ve sevgiden konuşurken arkada The Lumineers – Ho Hey çalarak ikilinin adeta birbirleri için yaratıldıklarını gösteriyor.
Genel olarak bölüm 11 Eylül saldırısından sonra oluşan Müslüman karşıtlığına yoğunlaşsa da pek ortaya yeni bir şey sunmadığı gibi fazla da ortamı eleştirel bir duruş sergilediğini söyleyemem. Hazır Trump’ın Müslüman nefreti ile yükselişi ortada iken X-Files’tan daha sert bir söylem beklerdim. Ancak Lone Gunman’in cameo sürprizi ile ve genç Mulder ve Scully versiyonları ile gene kendini sevdirmeyi başaran bir bölüm var.
5 hafta çok çabuk geçti ve haftaya yapacağı final ile mini sezon sonlanacak. Bakalım bizleri son bölümde ne gibi sürprizler bekliyor.
Öteki Sinema için yazan: Masis Üşenmez