FİGEN HAN

İlk filmi olan Killing Caniler Kralı genç oyuncu adayının kamera karşısına ilk çıkışıdır. Oyuncu ilk başrolünü 1969’da Osman Efe’de Hayati Hamzaoğlu ile oynuyor. Sonraki yıllarda Figen Han gerektiğinde soyunan, gerektiğinde Vamp kadın veya saf genç kız olan bir yardımcı oyuncu olarak kalıyor.

blank1971-1972 yıllarında başrollerin sayısı artmaya başlıyor, Bu rollerin sayısı artınca tiplemelerde çoğalıyor. Tecavüze uğrayan ve öcünü alan bir genç kadın oluyor, tımarhaneden kaçan bir başka kadını canlandırıyor, ya da Uzak Batı’nın bir kovboy kasabasında Red Kit’in başına bela olan bir bar kadınını oynuyor.

Figen Han da erotik film furyasına rahatça katılıyor. Daha önceki filmlerinde kısmen soyunduktan sonra burada da rahatlıkla tümden soyunuyor. İster zengin ve şımarık bir kızı canlandırsın ister iktidarsız bir kocanın eşi olsun, ya da dul bir kadını veya bir kumarbazın eşini canlandırsın onun için fark etmiyor. Her rolün kadını oluyor Figen Han, fakat fiziksel niteliklerinden dolayı, daha çok erkeklerin başlarını döndüren, soyunmaktan ve çırılçıplak sevişmekten kaçınmayan kadın rollerine uygun düşüyor. Fakat şimdilerde kendisi ısrarla bu filmlerde oynadığını reddetmektedir.

blank

Murat Tolga Şen

Murat Tolga Şen, sinema eleştirmeni, senarist ve oyuncudur. Öteki Sinema'nın kurucusudur ve OFCS (Online Film Critics Society) üyesidir. 2012-2023 yılları arasında Medyaradar sitesinde TV sektörüne dair eleştiriler kaleme almış, 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetmiştir. Ayrıca 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yapmış ve 2014-2023 yılları arasında Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapmıştır. Şen, "Bir Notanın Hikayesi" adlı belgeselin senaryo yazarı ve "Bir İz - Madımak" belgeselinin danışmanıdır. Yazılarına Beyazperde ve Öteki Sinema'da devam etmektedir.

18 Comments Bir yanıt yazın

  1. Zerrin Dogan’in google’dan en cok aratilan isim olmasi ilginc. Bunu su anlamda soyluyorum: muhtemelen Zerrin Dogan’i google’da aratan kisilerin hepsi birer oteki sinema meraklisi degildir. Acaba bu pornoya yonelik bir doymuslugun gostergesi mi? Aslinda pornoya ulusal kultur cercevesinden bakan bir arastirma yapmak lazim. Turkce konusulan bir porno Turklerin daha mi cok ilgisini cekiyor? Yani insanlar muhtemelen 1979’da Zerrin Dogan’in oynadigi porno filmden teknik anlamda daha ustun filmlere ulasabilirler, ama bu secimlerinde sanki bir nostalji hissi, bir tarihsel merak, ya da dille ilgili bir durum rol oynuyor. Bu noktada da itici guc bedensel hazdan ziyade zihinsel bir haz arayisina donusuyor gibi.

  2. Bu filmleri ve bu isimleri aratanlar gençliğinde falan bunları sinemada izlemiş adamlardır diye düşünüyorum. Direk “adamlardır” dedim çünkü bu filmleri sinemada izlemiş bir kadını hayal edemiyorum!

    İnsanlar bir şekilde eski etkileşimleri üzerinden geçmişe dönmek istiyor Can… Bazen bir kartpostal ya da plak, bazen bir adile Naşit filmi, bazen de Zerrin Doğan…

  3. Evet Murat, katiliyorum sana. Pornografinin nostaljisi – bir zamanlar fiziksel hazdan fazlasini ifade etmeyen bir film duygusal anlamlar kazanmaya basliyor boylece…

  4. 80li yıllarda bu filmlere bütün sınıf giderken gitmeyen ender öğrencilerden biri olarak şunu söylemek isterim ki1974-1980 arası dönem hakkında hala doyurucu bir yayın yoktur.Belgeseli çekilmemiştir.Oynayanlar lanetlenmiş ve bu lanet ölene kadar onları takip etmiştir.Bu filmleri meraktan(insanın başına ne gelirse)2000li yılların bilgisayar ortamında izlediğimde kurgularının basit,senaryoların birbirinin aynısı ve oyuncuların sıfırın altında olduğunu gördüğümde şaşırmıştım.Bunların yerine çok daha ileri teknikle çekilen filmler izlenmezken onların hala hatırlanması sanırım 50li 60 lı yıllarda doğanların geçmişe olan özlemini ifade ediyor.

  5. Dönemlerinde hunharca sömürülmüş kadınlardır bunlar, birçok ergene ilk hazlarını yaşatmış, 7’den 70’e türk erkeğini zevke gark etmişlerdir. İlginç olansa herşeye rağmen dışlananlar; seyircisiyle, yapımcısıyla, yönetmeniyle bu filmlerin oluşumunda pay sahibi olanlar değil, bu güzel kadınlardır.

  6. DİLBER AY. Türk sinemasının gelmiş geçmiş en güzel 3-4 kadınından biridir. Hatta, batılı ölüçüleriyle en güzeli bile sayılabilir. Maalesef, oyunculuğu sex filmleri dönemine rastlamıştır. Şu anda nerde olduğu ve ne yaptığı konusunda her hangi bir bilgi yoktur. Hakkında yapılan ağıt eleştirilere üzülüyorum.

  7. ben daha 11-7 yaşlardayken zerrin egeliler ve dilber ay hastasıydım oynadığı filmler ve sahnelerle insanı büyüleyici ve insanı yani lafın kısası ben zerrin egeliler daha çok beğenirdim onun bütün filmlerini izlerdi şuan nerde olduğu bilinmez ama 1979 lat-rın en güzel bayanlarından d diye bilirim

  8. hiçbiri bir fatma girik türkan şoray ve hülya koçyiğit ve filiz akın etmez.bu kadınlar onları ellerine su bile dökemez.bunlar hakikeden yitip gitmiş kadınlardır.

  9. bu kadınların içinde başrol oynayan mine mutlu ve arzu okaydır.ama malesef türk sinemasının sultanları fatma girik türkan şoray ve hülya koçyiğitin yarısı kadar olamamış yok olup gitmişlerdir.bugun bu isimleri kimse hatırlamaz.oysa türkan şoray fatma girik hülya koçyiğit ve filiz akın hala türk halkının baştacı ettiği büyük isimlerdir.türk halkı bu dört kadını çok sevmiştir.halada çok seviyordur.diger o sayılan kadınlar bu dört kadına hayran olup sinemaya girmişlerdir.ama sonları malesef acı olmuştur.

  10. Dilber Ay hakkındaki olumsuz yorumları üzülerek okudum. Dünya güzeli bir yüzü, dünya güzeli ölçülerinde bir vücudu vardı. Hangi şartlarda o filmlerde oynamıştır, bilemiyoruz. Ayrıca, oyunculuğu da mükemmeldi. 1982 yılında Ankara’da gazinolarda şarkı söylediğini biliyorum. Onunla ilgili yorumlarda O’na haksızlık yapılmaktadır.Keşke yaşıyor olsaydı.

  11. Dilber Ay Yeşilçam’ın gelmiş geçmiş en güzel yıldızıdır. Çok güzel bir yüzü, güzellik kraliçesi ölçülerinde vücudu vardır. Hangi şartlar altında bazı filmleri çekmiştir, bunu bilemiyoruz.Oyunculuğu da harikaydı.

  12. O dönem türk sinemasının en patlama yapan dönemidir. Bütün sinemaların hınca hınç dolu olduğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum. Arzu okay, mine mutlu, feri cansel, bunlar ilk zamanların kadınları oldukları için çok açılmamışlardır.79’dan sonra işler iyice zıvanadan çıkmıştır. İlk porno yapan zerrin doğan’dır. O dönemde daha sonra meltem ışık, emel cansel, funda gürkan, oya başak, gonca gülüm, arzu aycan, Derya sonay (erkekden dönme) ve isimleri pek bilinmeyen eski istanbul pezevenklerinden ZURNİK’in piyasaya sürdüğü kadınlar oynamıştır. Bu filmlerin hepsi piyasada mevcuttur, hatta bende de vardır. Bu arada herkesin yanlış bildiği birşey var, dilber ay porno çekmemiştir. En belirgin, en çok bilinen gecelerin kadını yani bunalım filmi. O filmin tamamı var bende, telesine yapılmış 35’lik makaradan bir saniye bile kesik değil.
    Erkeklerden porno yapanlar ise Çetin başaran (Tarzan çetin), Hakan özer, levent günsel, Tugay toksöz, cesur barut, recep filiz, yılmaz şahin ve ismi duyulmamış yine bir çok figüran.
    O dönemin en güzel kadınları arasında müge güler, meral banu, gönül eren, necla fide, zafir seba, gülten kaya, meral deniz, nilgün ceylan, şeyda senem, canan candan, harika öncü, ceyhan cem ve daha güzelliği dillere destan bir çok kadın…

  13. Bir kadın olarak, kullanılmış ve sonra kenara atılmış, hor görülmüş, aşağılanmış bu kadınlar beni çok üzüyor.
    İşin en kötü tarafı da hala erotizmlerinin arsızca kullanılıyor olması. Hala bunların kartpostalları satılıyor, hala sitelerde filmleri izleniyo.

    Yani kadıncagız ölmüş üstünden 30 sene gecmiş hala izlenip zevk alınıyor. Cok yazık, insanoğlu cok acımasız.
    7 den 70 e ülkemizin erkeklerine hizmet etmiş ve etmeye de devam ediyorlar özetle. Ama sosyal hayatta dışlandılar. Yok sayıldılar. Kimi darülacizede hayatına devam ediyor, kimi daha kırkında intihar etmiş.

    Bu arada aralarında bu laneti kıran Arzu Okay’dır. Ne mutlu ki, o camiadan sıyrılmış ve başka alanda kariyer yapmış. Ama Fransa’da yaşıyor. Buradaki iki yüzlülüğe dayanamamış olacak ki kalamamış. Bir de Zerrin Egeliler bildiğimiz kadarıyla evlenmiş.

    Bir belgeselde izlemiştim, anlatan hangisiydi hatırlamıyorum. Lokantalarda filan hep arkası dönük otururlarmış tanınmasınlar, o tacizkar bakışlara maruz kalmasınlar diye.

    Listede Seher Şeniz de olsaymış keşke…

  14. Feri Cansel sevgilisi Melih tarafından bıçaklanarak değil
    tabanca ile vurularak öldürüldü diye hatırlıyorum…

  15. Feri Cansel alkollü sevgilisi tarafindan kizinin ve yakin arkadasinin gözleri önünde tabanca ile vurularak katledilmistir. Öldürülmesi kendi sucuymus gibi yazmissiniz, bu erkek bakis acisindan olacak. Aslinda karincayi bile incitmeyecek bir adam tarafindan kendi sivri dili yüzünden öldürüldügünü yazmaniz, düpedüz öldürülen kisiyi cinayetten sorumlu tutuyor ve bir sinema elestirmeni olarak ele aldiginiz bir yazida haddinizi asiyor. Oysa daha bir satir öncesinde, yönetmenler tarafindan sevilen, uyumlu birisi oldugunu belirtmissiniz. Bu da tipki Emine Bulut cinayeti gibi bir erkek cinayeti. Bir katili savunarak yaptiginiz yorum, bu her gün cogalan cinayetleri onaylayan, üstelik kizina ve ailesine aci verecek bir yorum. Yazi yazilali 9 sene olmus ancak yine de umarim düzeltirsiniz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Bir Şener Şen Resitali: Zengin Mutfağı (1988)

Zengin Mutfağı, tek mekân anlatısını siyasi göndermeleri ve yer yer
blank

Kumun Tadı (2014)

Kumun Tadı, kendi varoluşuna inanmayan bir stil denemesi ancak filmin