Ayşe Şasa

Türk sinemasının unutulmaz senaristlerinden Ayşe Şasa, son yolculuğuna uğurlandı.

Fatih Camisi’nde öğle vakti kılınan cenaze namazına, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, eski milletvekillerinden Süleyman Gündüz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak ile Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Şerif Mardin, Prof. Sami Şekeroğlu, Safa Önal, Yılmaz Atadeniz, Mesut Uçakan, Sevin Okyay, İskender Pala, Hasan Kaçan, Ulvi Alacakaptan ve Ahmet Yenilmez’in de aralarında bulunduğu çok sayıda yönetmen, yazar, oyuncu ve akademisyen katıldı. Cenaze töreninde Ayşe Şasa’nın kardeşi Aziz Şasa, taziyeleri kabul etti.

Kılınan cenaze namazının ardından Şasa’nın cenazesi defnedilmek üzere Sahrayıcedit Mezarlığı’na götürüldü.

AYŞE ŞASA KİMDİR?

İstanbul’da 1941’de doğan Ayşe Şasa, şimdiki adı Robert Koleji olan Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nden 1960’ta mezun oldu. Senaristliğe 1963’te başlayan Şasa, 1980’li yıllarda geçirdiği ağır bir rahatsızlık sonrası sinema piyasasından 10 yıl boyunca çekildi.

“Son Kuşlar”, “Ah Güzel İstanbul”, “Utanç” ve “Gramofon Avrat” gibi filmlere senarist olarak imza atan Şasa’nın, 1993’te sinemayla ilgili “Yeşilçam Günlüğü” adlı denemeleri yayımlandı. “Delilik Ülkesinden Notlar” isimli eseri Şubat 2003’te piyasaya sunulan Şasa’nın çok sayıda kitabı ve senaryo eseri var.

HAYATI TÜRKİYE’NİN HİKAYESİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, vefat eden Ayşe Şasa’ya ilişkin, “Çok büyük bir kayıp. Hayat hikayesi hepimize ibret olacak bir hikaye. Çok zorlu bir yaşam. Doğrusu yaşadığı gitgeller, çocukluğundan itibaren yaşadığı sorunlar biraz Türkiye’nin de hikayesi” dedi.

Türk sinemasının unutulmaz senaristlerinden Şasa’nın cenazesine katılanlar, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Şasa’nın ağabeyi Aziz Şasa, çok değerli bir insanı, ailesinin çok değerli bir ferdini kaybettiğini belirterek, “Acımız çok büyük. Son dönemlerde bizden istediği her şeyi yerine getirdik, vasiyetlerini de yerine getireceğiz” ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak da Ayşe Şasa ile birebir tanışma imkanı olmadığını ancak tedavi sürecini yakından takip etme imkanı bulduğunu kaydetti.

Albayrak, “Çok büyük bir kayıp. Hayat hikayesi hepimize ibret olacak bir hikaye. Çok zorlu bir yaşam. Doğrusu yaşadığı gitgeller, çocukluğundan itibaren yaşadığı sorunlar biraz Türkiye’nin de hikayesi. Bu noktada etkilendiğimiz bir şahsiyet, bireysel olarak. Yazarlık ve senaristlik tabi ayrı bir şey, hepimiz için bir kayıp. Rabbim ailesine sabır versin. Sevenlerine, dostlarına sabır versin” diye konuştu.

PROF. DR. ORTAYLI

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ayşe Şasa ile uzun yıllar süren arkadaşlığı olduğunu ancak sürekli görüşemediklerini belirtti. Ortaylı, “Tabii şunu takdirle belirtmek zorundayım, zor bir hayatı oldu sağlık bakımından. Hatta zaman zaman mali bakımdan da. Her zaman için bir şeyler yazdı, düşündü ve okudu. Türk sinemasında yeri var senaryoda. Bunu hiç kimse unutmayacak ve özleyeceğimiz iyi bir insandı. Sohbeti, sözü yerindeydi. ruhu açıktı insanlara” ifadelerini kullandı.

SAFA ÖNAL

Türk sinemasının ünlü yönetmenlerinden Safa Önal, Ayşe Şasa’nın Türk sinemasında önemli bir yeri olduğunu dile getirdi. Önal, şöyle dedi:

“Ayşe Şasa, uzun boylu esmer, güzel kahverengi gözlü ve çok iyi bakandı. Gözlerinde hiçbir zaman bir fena bakış, bir çatış görmedim duymadım. Arkadaşımdı. Eşleri de arkadaşımdı. Öyle olunca aynı mesleğin içinde beraberce yaşadık. Son telefonu bana, -son sesi kulağımda, telif hakları davalarımız vardı, beraberce yürüttüğümüz- ‘Ne oldu, nasıl gidiyor?’ diye olmuştu, ‘Safacım’ diye ekleyerek. Bu ‘cım’ önemli. Merak edendi, arayandı düşünendi, kabullenendi. Reddettiği zaman da çok incecik, çok yumuşak, kendine has bir dili, üslubu olan bir hanımdı. İşte Yeşilçam altın çağını yaşayan ve yaşatanların sonuna yaklaşmakta, azalmaktayız. Geçen gün bir ödül törenine çağrıldık, ben ve benim yaşımda olan canım arkadaşlarım, omuzdaşlarım, 60 yıl emek verenler; 10-12 kişi kalmıştık. Çok uzamaz. Buradaki buluşmalar gibi sanıyorum itikadım içinde orada da buluşacağız, bütün gidenlerle. Çağırdılar, gittiler, boşuna gitmediler, boşuna çağrılmadılar. Ona Allah’tan rahmet diliyorum.”

YILMAZ ATADENİZ

Yönetmen Yılmaz Atadeniz ise Şasa’nın Türk sineması için önemli bir isim olduğunu belirterek, “Yazdığı senaryolarda kadını işlemesi ayrı bir başkalık getiriyordu ama bir de insan olarak güzel bir insandı, vicdanı güzel bir insan. Yardıma koşan mükemmel bir insandı. İnsanlık tarafı da mükemmel olan bir hanımefendiyi kaybetmenin acısını yaşıyoruz ama yazdığı ve yapılan filmleriyle daima yaşayacak, gönlümüzde olacaktır” dedi.

PROF. ŞEKEROĞLU

Prof. Sami Şekeroğlu, Ayşe Şasa’yı çok yakından tanıdığını ve aile dostunu yitirmenin acısını yaşadığını ifade etti. Şekeroğlu, “Türk sinemasının, Yeşilçam’ın büyük kahramanı, değerli bir insandı. Müthiş yaratıcılığa sahip bir insandı. Onun ismini göremediğiniz birçok filmde de katkısı vardır. Her filminde katkısı vardır” diye konuştu.

SEVİN OKYAY

Yazar, çevirmen ve sinema eleştirmeni Sevin Okyay, Ayşe Şasa’nın eşsiz bir sinemacı olduğunu kaydetti. Okyay, şöyle dedi:

“Çok incelikli, çok ince çalışan bir senaristti. Ayrıca çok da iyi bir insandı. Kendi mücadelesini cesurca kendi içinde yaptı. Dışarıdan sakladığı kendini geriye çekti ama bu kadar kendini geriye çekmese daha çok yazardı üzerine konuşmamız için… Sadece kadınlıktan kaynaklanan bir şey değildi. Kendi ruhuyla, zekasıyla bambaşka bir bakış getirdi. Okuyabilen, içini okuyabilen, yüzeyde kalmayan, derinlere inen bir bakış. Çok incelikli senaryolar, usta işi senaryolar yazdı. Onun için eşsiz bir yeri olduğunu düşünüyorum.”

İSKENDER PALA

Yazar İskender Pala, Şasa’nın ortaya koyduklarının değerinin ileride anlaşılacağını söyledi. Şasa’nın yakınlarına sabır dileyen Pala, “Allah rahmet eylesin. Hepimizin başı sağolsun. Ayşe hanım bir bayrak isimdir, gençlerimizin örnek alması, yolundan yürümesi gereken insanlardan biridir. Gerek duruşu ve hissiyatı, gerekse de ruh dünyasıyla gerçek bir münevverdir” dedi.

SÜLEYMAN GÜNDÜZ

Eski milletvekillerinden Süleyman Gündüz de Şasa’nın sinema dünyasını yazdığı önemli senaryolarla buluşturduğunu, aslında onun bunun da ötesinde bir gönül dostu ve çok iyi bir yazar olduğunu anlattı.

Toplumun içinden geçtiği buhranları Şasa’nın yaşayarak, topluma önerilerde bulunduğunu dile getiren Gündüz, şunları kaydetti:

“Önemli bir düşünce insanıydı. Belki yüzlerce sanatçı, yazar, öğretmen ve birçok insanın sığınağı olmuştur kendisi. Hepimiz yaralandığımızda ona müracaat eder, yaralarımıza şifa bulurduk. Gönül ve zihin dünyamızı inşa eden bir insandı. Türk sinemasına da çok önemli katkılarda bulunmuş, önemli senaryolara imza atmış çok mümtaz bir şahsiyetti. Birkaç kelimeyle ifade edecek olursam, geçmiş dönemlerde bizim gönül dünyamızı inşa eden ’21. yüzyılın Rabia’tül Adeviyesi’ derim.”

ULVİ ALACAKAPTAN

Sinema ve tiyatro oyuncusu Ulvi Alacakaptan da senarist Ayşe Şasa’yı son dönemlerde tanıdığını, tanıdığına çok memnun olduğunu belirtti.

“Şasa’nın ve rahmetli eşi Bülent Oran’ın çok yardımlarını gördüm” diyen Alacakaptan, Şasa’nın hayatın bütün aşamalarından geçerek, azmederek, çarpışarak sonuna kadar entelektüel zihnini muhafaza edip bu ülkede yaşadığını, bunun kolay bir şey olmadığını kaydetti.

İHSAN KABİL

Sinema yazarı İhsan Kabil ise Şasa’nın Türkiye için çok büyük bir kayıp olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“Bir sinema insanıydı. Bunun yanında çok özel hasletlere sahip biriydi. Sinemamıza büyük katkılarda bulunmuş, hem kendi modernleşme sürecimizin oluşturduğu travmaları kendi kişiliğinde yaşamıştı. Türkiye için çok da ortaya çıkmayan bir şahsiyetti ama büyük değerler ortaya koyuyordu. Herkese kapısı açıktı. Hiçbir şeyi karşılıksız bırakmaz, tüm soruları cevaplardı ve bir taraftan da kendi acılarıyla hayatı da sinema gibi yaşardı.”

MESUT UÇAKAN

Senarist ve yönetmen Mesut Uçakan da Ayşe Şasa ile güzel ve sıcak sohbetler ettiklerini bildirdi. Uçakan, Şasa’nın bir kültür insanı olduğunu dile getirerek, “Türk sinemasına hem senaryo olarak hem de aynı zamanda fikir olarak çok büyük katkıları olmuştu. Kültür insanıydı. Çekmiş olduğu sancı ve insanlığın hakikatine dönük arayışlarıyla örnek biri. Gidişi gerçekten büyük bir boşluk oluşturdu. Türk sinemasının böyle beyinlere çok büyük ihtiyacı vardı. Ben onu kahraman olarak görüyorum” şeklinde konuştu.

HASAN KAÇAN

Oyuncu ve film yapımcısı Hasan Kaçan da “Allah rahmet eylesin. Türk sinemasının büyük isimlerinden biri, benim de çok değerli bir büyüğüm. Yola çıktık gidiyoruz ne yapalım. Onlar önden gittiler. Allah buluşmayı nasip etsin” dedi.

blank

Öteki Sinema

Öteki Sinema editörleri Prometheus'un David'i gibi... Siz uyurken bile, hoşunuza gidecek yazıları buluyor, itinayla hazırlıyor ve yayına sunuyor. Öteki Sinema çalışıyor!

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Count of the Horror: Giovanni Scognamillo

28 Nisan 2012'de FABİSAD organizasyonuyla "Count of the Horror" Giovanni
blank

Yine Yeni Yeniden! Öteki Sinema Forever!

Yine Yeni Yeniden! Blograzzi Öteki Sinema'nın yeni halini günün blogu