Hint sinemasında hemen hemen tüm filmlerin merkezinde romantizm yer alır. Sadece romantik melodramlar değil, romantik komediler, romantik aksiyon filmlerini de içinde barındırır. Bollywood romantik filmlerinin tipik hikayesi ve yapısında yakışıklı bir adam, güzel bir kadınla tanışır, aşık olmaları zaman alır, sonra beklenmedik sorunlar ayrılmalarına neden olur. Filmin ikinci yarısındaysa hikaye bir sonuca varır ve tüm bunlar dolu dolu 3 saati bulur.
Tanışmaları, aşık olmaları, birliktelikleri, ayrılıkları ve sonrasının anlatıldığı sahnelerde, beşle sekiz arasında şarkı yer bulur. Birçok film mutlu son vadiyle biter, ama romantizmin anahtarı acı ve üzüntüde saklıdır. Aşkın oluşması ya da kaybı filmi daha duygusal bir hale getirir. Romantizm için gözyaşı mutlaka olmalıdır. Shah Rukh Khan’ın son 20 yılın en büyük romantik kahramanı olması tesadüf değil.
Akademisyenler içinse Bollywood standartları, 1990 ortalarındaki Hint filmlerinin tarz ve medya bağlamındaki değişiklikleri anlatmak için sınırlıdır. Listemizde Awaara (1951), Pyaasa (1957), Mughal-e-Azam (1960), Pakeezah (1972) ve Kabhi Kabhie (1976) gibi romantik film klasiklerini bir kenara bırakıp modern klasiklere yakın filmleri ele alıyoruz.
Dilwale Dulhania Le Jayenge (1995)
Yönetmen: Aditya Chopra
Londra’nın Hint diasporasında geçen bu romantik film, Hint sinemasında bir dönüm noktası oluşturdu ve 20 yıl sonra bile izleyicileri sinema salonlarına çekmektedir. Kajol ve Shah Rukh Khan, Simran ve Raj rolleriyle ekrandaki en iyi çiftlerden biri haline geldiler. Bir Avrupa tatilinde birbirlerine aşık olurlar ama Londra’ya döndüklerinde Simran, Raj’ı düzenlediği bir düğüne davet edip Raj reddedince romantik bir an oluşur. Raj, Simran’ı Punjab’a kadar takip eder ve onunla evlenmek için ailesini ikna etmeye çalışır. Bunun dışında ‘Tujhe Dekha’/‘When I Saw You’ gibi romantik şarkı da barındırır.
Ancak, Dilwale Dulhania Le Jayenge’de (DDLJ olarak da bilinir)değişen romantizm Simran’nın babasının, aile büyüklerinin ve aşkın peşinden gitme gibi farklı bakış açıları görürüz. Filmin açılış sahnesinde vatanına duyduğu sevgiyi ve yaşadığı Londra’dan ayırmadığını görüyoruz. Punjab’ın sarı tarlalarını düşlerken sırılsıklam bir şekilde Trafalgar Square’de kuşları besler, bu da onun aşka karşı bakış açısıdır.
Bombay (1995)
Yönetmen: Mani Ratnam
Orijinali Tamil’de yapılan, Mani Ratnam’ın Bombay’i Aralık 1992/Ocak 1993 Hindu-Müslüman isyanının olduğu şehirde Babri Masjid tahrip edilir, kuzey Hindistan’da bir caminin yapılması için karşı çıkılan olaylarda hikaye geçiyor. Bombay, Ratnam’ın yaptığı Roja (1992) ve Dil Se (1998) üç politik romantik filmden biridir.
Ortodoks aileden gelen Shekhar (Arvind Swamy) ve Müslüman olan Shaila Banu (Manisha Koirala) birbirlerine aşık olduklarında ailelerinden dolayı karşı karşıya gelirler. Shekhar, Shaila’yı gazetecilik yaptığı modern şehir Bombay’e getirir. Ancak, 6 yıl sonrasında, topluluk ve tehdit altındaki aileleri arasında yükselen hoşgörüsüzlükle yüzleşmek zorunda kalırlar.
Bombay, A.R. Rahman’ın yaptığı şehirdeki aşk arayışlarına eşlik eden ‘Humma Humma’ ve Shekhar harabe olmuş kalede onu bekleyeceğini söylediğinde çalan ‘Tu Hi Re’/‘Only You’ gibi son derece başarı bir soundtracke sahip. Evden kaçar, aşklarını ilan etmeleri gibi sembolik bir şekilde burkasını kaybeder.
Hum Dil De Chuke Sanam (1999)
Yönetmen: Sanjay Leela Bhansali
Bu hikaye yarı İtalyan, Hindistan’da şehre gelip öğretmeninin kızı Nandini’ye (Aishwarya Rai) aşık olan Sameer Rossellini’ye (Salman Khan) yer verir. İkisinin aşkı filmin ilk yarısını şekillendirir, ama ikinci yarısında olay değişir: Nandini ‘Nimbuda’/‘Lemon’ı söylediğinde ona aşık olan Vanraj (Ajay Devgan) ile evlenmek zorunda bırakılır. Nandini’nin ondan hoşlanmadığını anlayınca evlenmelerinin ardından onunla birlikte olmaz. Sameer’i bulması için onu İtalya’ya bile götürür, ama bu yolculuk sırasında Nandini kocasına aşık olur. Sonlara doğru hikaye transgresif bir hal alarak evliliklerinin öncesine göre aşkları daha güçlü olur.
Veer-Zaara (2004)
Yönetmen: Yash Chopra
Hint/Pakistan yapımı romantik filmlerden olan Veer-Zaara, Squadron Leader Veer Pratap Singh (Shah Rukh Khan) Pakistanlı Zaara Hayat Khan’a (Preity Zinta) aşık olur ve Zaara nişanlısıyla evlenmek için eve dönene kadar Punjab’ta seyahat ederler. Veer onu sevdiğini sonradan öğrenince, işini bırakıp Pakistan’a gider.
Yash Chopra’nın 1947’de dini olaylardan ötürü ülkenin bölündüğü Punjabiyat (Punjabiness) hareketine karşı bir saygı duruşudur.
Chopra 1932’de doğup Partition’a yerleşmiştir. Film bestelenmiş şarkıları kullanmıştır, ancak filme eski bir hava veren Lata Mangeshkar’ın Madan Mohan’a yer vermemiştir. Chopra’nın film ve müzik marifeti filme dramatik bir hava kalmıştır.
Jab We Met (2007)
Yönetmen: Imtiaz Ali
Bu romantik komedinin sevilmesine neden olan süperstar Kareena Kapoor’ın canlandırdığı sıradan Punjabi kızı Geet Dhillon, trende Aditya (Shahid Kapoor) ile tanışır ve ailesiyle tanışması için ikna eder. Nefes almadan konuşması ve iyimser olması Aditya’yı rahatsız eder, ama zamanla ona aşık olur. Ama sorun şudur ki Geet başka birine aşıktır.
Filmin romantizmi o dönem birlikte olan çiftin arasındaki kimyadan gelmektedir. Kareena Kapoor’ın canlandırdığı hayat dolu kız ve Shahid Kapoor’ın depresif karakteri başarılı bir şekilde uyumludur. Jab We Met, DDLJ ve Chennai Express’deki (2013) gibi Bollywood’un tren yolculuklarında anlattığı aşk hikayelerinden biri.
Love Aaj Kal (2009)
Yönetmen: Imtiaz Ali
Imtiaz Ali’nin Love Aaj Kal’ı asla değişmeyen aşka bir bakış açısıdır, ancak romantizm oldukça farklıdır. Jai (Saif Ali Khan) ve Meera (Deepika Padukone) mutlu bir birliktelik sürerken işleri dolayısıyla ayrılırlar, Jai Londra’da ve San Francisco’ya gitmek için çalışır, Meera’da Hindistan’a gitmektedir. Jai ona genç olduğunu ve aşkının peşinden gitmesini söyleyen yaşlı Veer Singh (Rishi Kapoor) ile tanışır ve sevdiği kızı görmek için tren yolculuğu yapar ama ailesi tarafından engellenir.
Hikayenin canlandırılmasında, Saif genç Veer’i oynar. Meera başka bir adamla evlenir, ama çok geçmeden o ve Jai birlikte olurlar ve sonda çalan şarkı ‘Aahun Aahun’ değişiklikler olmasına rağmen aşkın hep aynı kaldığını anlatır.
Lootera (2013)
Yönetmen: Vikramaditya Motwane
Lootera, Pakhi (Sonakshi Sinha) ve Varun (Ranveer Singh) aşkını anlatan bir aşk hikayesidir. Filmin ilk yarısı 1953’te West Bengal’da Pakhi’nin ailesine ait bir alanda Varun arkeolog olarak çalışır. Eski tür, şık kıyafetler, evler ve yaşam tarzına sahip aşkları vardır ancak, tam evlenmek üzerelerken Varun kaçar. İkinci yarıda, Varun, Pakhi’nin ölmek üzere olduğu tepedeki evlerinde saklanır.
Film, O. Henry’nin ‘The Last Leaf’ isimli kısa hikayesinde uyarlama, son yaprak düştüğünde öleceği biliniyordu, böylece kahramanımız kağıttan yapraklar yapıp onları boyar, ağaca asabildiği kadar asar. ‘Sawaar Loon’/‘I’ll Decorate My Heart’ ın yaratıcısı Amit Trivedi müzikleri yapar, 1950’leri uyandırır ve Hint müziğinin altın çağını yaşatır.
Goliyon Ki Raasleela Ram-Leela (2013)
Yönetmen: Sanjay Leela Bhansali
Romeo ve Juliet’e dayanan bu romantik aksiyon filmi düşman ailelerden gelen çiftin aşkına odaklanır. Ram (Ranveer Singh) barış istemektedir, ama o ve Leela (Deepika Padukone) kaçınca, aileleri tarafından ayrılırlar. Sonrasında, Ram ve Leela bir yere yerleşirler, barışı sağlamak için Dussehra festivalinde isyana karşı koyarlar.
Goliyon Ki Raasleela Ram-Leela, lanetli ve harika bir çiftin hikayesini anlatır. Yönetmen Sanjay Leela Bhansali’nin müzikle birlikte nefis bir şölen yaratır.1941 yapımı ‘Mor Bani Thanghat Kare’ Gujarati şarkısı dışında birçoğunu kendisi bestelemiştir. Festival şarkıları Navratri kutlamalarında yer verilen ‘Nagada Sang Dol’ gibi filmdeki şarkılar hala birçok yerde çalmaktadır.
Hasee Toh Phasee (2014)
Yönetmen: Vinil Mathew
Birçok Hint romantik filmlerinde eşlerden biri evlendikleri gün yanlış kişiyi seçtiklerini anlarlar. Çiftler aileleri sayesinde para yüzünden birbirleriyle eşleştirilirler.
Meta, Parineeti Chopra’nın bir başka sıra dışı rollerinde biri. Garip ama akıllı bir mühendis rolüyle karşımızda, ondan daha ihtişamlı kardeşi Karishma, Nikhil (Sidharth Malhotra) ile nişanlıdır. Ancak, Nikhil ve Meeta çok yakın arkadaşlardır ve son dakikada izleyiciyle birlikte yanlış kardeşe aşık olduğunu anlar. Film, aşkın geleneksel fikirlerin güzelliği ve cazibesi olmadığını, duygusal bağ olduğunu gösterir, böylece yakışıklı Nikhil bu kalıplara uymayan diğer kardeşe aşık olur.
Dum Laga Ke Haisha (2015)
Yönetmen: Sharat Katariya
1995 Haridwar’da, müzik dükkanı işleten ve az eğitime sahip Prem Prakash Tiwari (Ayushmann Khurrana), eğitimli Sandhya (Bhumi Pednekar) ile evlendirilmek üzere anlaşılır. Prem aşırı kiloları nedeniyle Sandhya’yı çekici bulmaz, ama onun bu konuda ne hissettiğini de göremez. Sürekli kavga ve hakaretlerden sonra Sandhya onu terk eder, bunun için babasını ona kadınlara nasıl davranması gerektiği konusunda bilgilendirmediği için suçlar. Sharat Katariya’nın filmi evliliğini ve aşkın duygusal sınırlarını toplumdaki kadın güzellik algısının dışına çıkarıp sergiler.
Dum Laga Ke Haisha derin nostaljik müziğiyle romantik şarkı kısımlarına odaklanır, Prem’in kaset dükkanında CD dükkanı tarafında tehdit edilir. Dönemin en ünlü şarkıcılarından biri olan Lamur Sanu, çift 1990’lar tarzı şekilde dans ederlerken hem görünür hem de ‘Dard Karaara’yı söyler.
Çeviri: İrem Naz Güvel
Kaynak:bfi.org.uk
O kadar güzel filmler varken bu filmleri kim seçmiş acaba çöp film bunlar.