Bilim kurgu animeleri size başka dünyaların kapısını açar. Bu listede en iyi görselliğe sahip bilim kurgu animeleri yer alıyor. Anime dünyasıyla yeni tanışacaklar için de harika bir keşif listesi…
Anime dünyasında kanlı görüntüler ve ayrılan vücutlar sorunsuz ve özgür şekilde gösteriliyor. Animasyon pahalı dünyalar yaratmak ve karmaşık hikâyeler anlatmak için mükemmel bir tür. Robotlardan cyborglara ve gansterden suç türüne, bilim kurgu animeleri günümüzde bu dünyayı yaratmak için eşsiz bir yaratıya sahip. Film hayranlarını sevindirecek harika görsellikteki liste şu şekilde…
Metropolis
Metropolis şehri sakinleri ayrımcılık yapanlara ve işlerini elinden alanlara karşı kızgındırlar. Metropolis’in resmi olmayan kurucusu Duke Red, çılgın bir bilim adamını, kendi kızı Tima’nın görüntüsüne sahip bir robot yaratması için işe alır. Tima’nın şehrin göbeğinde bulunan güçlü bir silahı kontrol etmesi konusunda diretir. Kenichi ve özel dedektif amcası konuya dâhil olur ve Tima’yı silah olmaktan kurtarmak için savaşmaya girişirler. Metropolis, 1927’de yapılmış benzer temalı filmle aynı isme sahip.
Metropolis’in ana hikâyesi, robot direnişi ve insanların makinelerle yer değiştirmesidir. Robot kullanımı, modern çalışmayı tehdit eder ve basit işleri daha da zorlaştırır. Metropolis, makineler ve doğal yaşam arasındaki yapay zekâyı ve bulanıklı ortaya çıkarıyor. Öyle ya da böyle makineler, bilim adamlarını ve bilim kurguyu tartışma gücüne sahipler.
Jin-Roh: The Wolf Brigade
Jin-Roh: The Wolf Brigade, Almanların Japonları yendiği, alternatif Japon evreninde geçmektedir. Kerberos Panzer Cops adındaki, saygın bir terör karşıtı birim üyelerinden Kazuki Fuse’un hikâyesi mercek altında. Kazuki’ye önünde intihara teşebbüs eden bir kadın teröristin idam edilmesi emri verilir. Bu olay, Panzer Cops’ları kötü duruma düşürür ve Kazuki’nin hayatını sorgulamasına neden olur. Teröristin mezarını ziyaret ederken Kazuki, kız kardeşiyle buluşur ve aralarında tuhaf bir ilişki başlar.
Jin-Roh evreni ürkütücü bir şekilde bizim dünyamızla benzeşiyor: Hükümete terör saldırısı tehditlerinde bulunuluyor. Film, askerlerin onları derinden etkileyen psikolojilerinin içine girip korkunç olaylarla yüzleşmesini derinlemesine inceliyor. Baskıcı liderlerin güvenlik adı altında insanları bir kenara atmanın vahşiliği gösteriliyor. Aksiyon ve kan görüntülerinden ziyade, Jin-Roh karakterlerin duygularına ve birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduklarına odaklanıyor. Jin-Roh, insani olmayan bir toplumdaki insanların yaşadığı güçlükleri, acımasız bir atmosferde sunuyor. Çok az film Jin-Rof’un yapabildiklerini başarabiliyor.
Memories
1995 yapımı Memories, farklı karakterlere sahip ve eşsiz görsel tarzıyla 3 bölümden oluşuyor. Katsuhiro Otomo’nun kısa mangasından uyarlanan Magnetic Rose’da iki uzay gezgini tehlikeli bir sinyalin peşinden giderler. Bir kadının yarattığı doğaüstü bir dünyanın içine doğru sürüklenirler. Stink Bomb’da genç bir kimyager yanlışlıkla kendisini Tokyo için büyük bir tehdit oluşturacak bir bombaya dönüştürür. Cannon Fodder ise bilinmeyen bir düşman tarafından ateşlenen topların şehirde yarattığı etkisini tasvir eder.
Magnetic Rose, insan ruhunu ve anılarını öldükten sonra bile yaşatmayı keşfettiriyor. Karakterler isteksizce hayatta kalmak için duygularını ölçüyorlar. Komedi türündeki Stink Bomb, tüm Japonları etkileyen, bir kaza sonucu yaratılmış pis kokulu bir bombanın etrafında geçiyor. Etkileri kaygısız ve ciddiye alınmıyor. İlk ve son bölümün ciddi doğasını bölüyor adeta. Cannon Fodder, bilinmeyen bir düşmana karşı savaş halinde olan metaforik bir dünyada geçiyor. Totaliter ulusun tek silahı toplar değil, kültür, ekonomi ve sosyal sınıf farklılıkları bunların arasında.
Patlabor 2
Patlabor 2’de dev insan biçimindeki robotlardan oluşan Japon polis birimi (Labors deniliyor), siyasi bir mücadelenin içindedir. Bir terörist eylemi hava kuvvetleri sorumlu tutulunca siviller ve ordu arasında çatışma başlar. Bu saldırılar yanlış alarm olsa bile, panik ve güvenlik problemleri yaratır. Bir hükümet ajanının yardımıyla, ekip, terörist liderini durdurmak ve ulusun güvenliğini sağlamak için yakınlaşırlar.
Savaş teorisi ve haksız barış Patlabor 2’nin merkezinde yer alıyor. Film, ülke huzurunu ve nasıl bozulduğunu sorgulatırken dünyadaki etik kuralların tartışmasını ortaya atıyor. Ne tür olaylar terörizmde kabul edilebilir? Hangi olaylar terör olarak nitelendirilir? Patlabor 2 savaş kurallarını ve net olmayan cevaplarla zorlu bir süreci gösteriyor.
Rebuild of Evangelion
Evangelion, dünya çapındaki felaketin 15 yıl sonrası Tokyo’sunda geçiyor. Gizli örgüt NERV’in yarattığı Evangelion adındaki dev bir robota karşı duran Shinji’nin hikâyesi konu alınıyor. Görevi Angels olarak bilinen korkunç varlıklarla mücadele etmektir. İkinci bir kıyameti önlemeyi çalışan Evangelion pilotları ve NERV üyelerinin deneyim ve duygularını gösteriliyor.
Evangelion’ın yaratıcısı Hideaki Anno psikoanaliz ve felsefi ikilem konusunda özel bir ilgiye sahip. EVA ve pilotları arasındaki bağlantı nihai amaçları Freud’un iç çatışma ve kişiler arası iletişim teorileriyle güçlü şekilde örtüşüyor. Kirpi ikilemini tarif eden filozof Arthur Schopenhauer’ın kavram tarifi film boyunca düzenli şekilde ilerliyor. Freudvari psikoanaliz referansının dışında Gestalt terapiye de ufak göndermeler var.
Animatrix
Animatrix, Matrix evreninde geçen 9 bölümlük, The Wachowski tarafından yazılan dört kısa filmden oluşuyor. İlk hikâye The Second Renaissance’da, Matrix’in arka planındaki insanlar ve makineler arasındaki orijinal savaşın izlerini taşıyor. İnsanlar, onları ikinci sınıf muamelesi gösteren, savaşa öncülük eden ve insan ırkını köleleştiren yapay zekâ makineler üretirler. Diğer filmler, Matrix’te kapan kısılmış karakterleri ya da savaştan kaçmış askerleri anlatır.
Animatrix, sahte gerçekliğe odaklanıp asıl olanın bilgisayarlar tarafından oluşturulduğunu öne sürüyor. Hikâyelerden birinde, öğrenciler Matrix’te fizik kurallarına itaat edilmediğini fark ederler. Bazı bilim adamları gerçekliğin bir hologram olduğuna inanır ve modern dünya, gelecek nesiller tarafından çalışılmaktadır. Belki de kendi gerçekliğimiz içindeki böcekler, doğaüstü olayların sonucudur. Gerçeklik bir bilgisayar simülasyonuysa, evrenin neden bu kadar yalnız olduğuna dair Fermi paradoksunu açıklamaya yardımcı olabilir.
Paprika
Paprika, usta yönetmen Satoshi Kon tarafından yaratılmış gerçeküstü psikolojik bir gerilim. Akıl hastalarını incelemek için DC Mini adındaki bir alet sayesinde doktorlar, insanların rüyalarını görür. İlk örneklerden biri çalınır ve hırsız, insanların rüyalarına girerek kişiliklerini ortadan kaldırır. Doktor Atsuko Chiba icadı alter egosu Paprika’da kullanarak suçluyu ortaya çıkarmaya çalışır.
Paprika rüyalar ve gerçeklik arasında yürüyerek Philip K. Dick romanlarını anımsatıyor. Christopher Nolan, Inception’ı yaratırken Paprika’dan ilham almıştır. Paprika, rüya konseptiyle boğuşur ve psikoterapi için insan bilinçaltını daha iyi anlamak için uğraşır. Gerçek ve modern şehir büyük ölçüde hayal ve gerçekliği ayırt etmede çelişmektedir.
Nausicaa of the Valley of the Wind
İnsanlığı yok eden ve mutantların zehirli ormanları yarattığı kıyamet savaşından yüz yıl geçmiştir. İnsanlar dağınık bir şekilde yaşamlarını sürdürürler. Zehirli ormanları keşfetmeye ve Ohm adındaki dev böcekle arkadaşlık etmeye cesaret eden Nausicaa, rüzgâr tepesinde yaşamaktadır. Yabancı bir krallık, eski tür teknolojiyi kullanarak bu yaratıkların kökünü kurutmak ister, ama Nausicaa bunu durdurmak ve Ohm’u kurtarmak için savaşır.
Hayao Miyazaki, Nausicaa of the Valley of the Wind’i yaratırken, Isaac Asimov’un Nightfall’u gibi birçok eserden etkilenir. Ohm, solucan (worm) kelimesiyle benzeşmede ve bu da Dune’a bir göndermedir. Filmin merkezinde savaş karşıtı ve çevresel bir tema hâkim. Nausicaa hayatın değerini bilir ve ne olursa olsun savaşa karşı biridir. Kötü ve açgözlü Budist dışında filmde kötü bir tehdit yer almıyor. Nausicaa çevresindeki insanlara liderlik ederek, çevreye karşı saygı duymalarını ve doğayla birlikte huzur içinde yaşamayı öğretir.
Ghost in the Shell
Ghost in the Shell, makineler ve insanların cyborgların içine yerleştirildiği çokta uzak olmayan bir zamanda geçiyor. Dünya geniş bir elektronik ağla birbirine bağlı durumda. İnsanüstü güç veren ve kendilerini yenileyebilen bu ağı insanlar beyinlerine ya da kabuklarına bağlarlar. Bu birbirine bağlı ağ, insanları hackerlara karşı savunmasız bırakır. Kukla ustası olarak bilinen hayalet hacker kendi çıkarları için harekete geçer. Bölüm 9 adındaki elit araştırma ekibi bu kukla ustasının peşine düşer.
1995 yapım film felsefi konulara değiniyor. Ghost in the Shell yapay zekâ ve kendinin farkına varmaya odaklanıyor. Cyborglar yazarların bilinç sadece akılda depolandığına ve başka kabuk ya da vücutlara transfer olabileceğine inanmasını öneriyor.
Akira
Akira, birçok eleştirmen tarafından animeler arasında dönüm noktası olarak kabul edilir. Film, Üçüncü Dünya Savaşı’nda, distopik Tokya’daki bir bisiklet çetesi hükümetin gizli psişik yetenekleri arasına karışırlar. Bisiklet kazasından sonra, Tetuso psişik yeteneğini geliştirir ama kontrolü çabucak kaybeder. Çetenin lideri Kaneda, Tetsuo’yu kurtarmaya çalışır ama Tetsuo’nun Kaneda’ya karşı kıskançlığı büyür ve yeni Tokyo’yu yok edecek hale gelince ikisi düşman olurlar.
Akira birçok eleştirmene göre kendisinden sonraki manga ve animeler için bir sanat eseri niteliğinde. Paranormal ve psişik olaylarla, bir sonraki insan evriminin incelenmesi Arthur C. Clarke’ın Childhood’s End’iyle benzer nitelikte.
Robot Carnival
Kısa bölümlerden oluşan bu dramatik ve komedi antolojik film Robot Carnival’ın hikâyesi robotlar ve diğer makineler arasında geçiyor.
Doğrudan, kapsamlı bir anlatıma bağlı olmasa da her olay seyirciyi sıkmayacak eşsiz hikâyeye sahip. Dokuz animatör kendi tarzları ve anlatımlarıyla projede birleşiyorlar. Bu sanatsal animelerden bazıları 1980’lerin en iyisini sunuyor ve en üretken animatörlerin tanınmasını sağlıyor.
Summer Wars
Summer Wars’da, lise öğrencisi Kenji Koiso’nun hayatı, sanal gerçeklik programı OZ’u, avatarıyla hackleyen Love Machine adındaki kötü niyetli bir yapay zekâ tarafından altüst olur. Love Machine, OZ tarafından kontrol edilen tüm elektronik cihazları kullanarak kaos çıkarır. Kenji ve arkadaşları Love Machine’i yenmek için ve dünya çapında yaratacakları felaketi önlemek için harekete geçerler.
Bu hızlı tempolu ve teknolojik animenin yönetmeni Mamoru Hosoda, anime ustası Hayao Miyazaki ile kıyaslanarak gerçek dünya ve sanal program OZ arasındaki zıt animasyon tarzları görsel anlamda filmi ayakta tutmayı başarıyor.
The Girl Who Leapt Through Time
Ölümcül bir tren kazasından kıl payı kurtulduktan sonra Makoto Konno zamanı tekrardan yaşama gibi bir yeteneği olduğunu keşfeder. Makoto bu gücünü ilk başlarda derslerinde başarılı olmak ve istenmeyen şeyleri önlemek için kullanırken, zamanı döndürmenin etrafındakiler için kötü sonuçlar doğurduğunu fark eder. Ve sınırlı sayıda yaptığı sıçramalarla doğru olanı yapmak o kadar da kolay olmayacaktır.
The Girl Who Leapt Through Time komedi ve dramın harika birleşimiyle ortaya çıkan bir zaman yolculuğu.
Vexille
2067 yılında, Japonya sibernetik araştırmalardan kendisini dışlatır. 10 yıl sonra Vexille ve özel ekibi SWORD, bir Japon muhbiri tuzağa düşürmeye çalışırlarken şaşırtıcı bilgiler öğrenirler: İnsan bedenindeki robotların yaratıldığı bir teknoloji.
Vexille ve arkadaşları kendilerini Japonya’yı yok etmeye çalışan kötü bir şirket ve direnişçiler arasındaki savaşın ortasında bulurlar. Eşsiz CGI animasyon tekniği filme yoğun aksiyon sahneleri kazandırıyor.
Farewell to Space Battleship Yamato
Space Battleship Yamato adlı televizyon dizisinin ikinci filmi olan Farewell to Space Battleship Yamato’da dünyayı koruyan ekip bir White Comet Empire gemisiyle karşı karşıya gelirler.
Çıktığı zamanda sonu tartışma yaratsa da Farewell to Space Battleship Yamato klasik bir bilim kurgu animesi ve iki buçuk saatlik bir uzay aksiyon filmi. Space Battleship Yamato serisi karmaşık ve sağlam hikâyesiyle gelmiş geçmiş en etkili anime serisi.
Appleseed
Acımasız geçen Dünya Savaş’ından sonra, Deunan Knute kendisini ütopik şehir Olympus’da esir halde bulur. Ancak, Deunan bu harika şehirde farklı grupların, halka karşı insanları birbirine düşürdüklerini keşfeder. Deunan ve cyborg dostları, gelecek için insanların umutlarını yok eden bu planı durdurmak amacıyla harekete geçerler.
Bu görsel olarak etkileyici CGI filmi, manga hayranlarını memnun etmek için geleneksel anime tekniklerini taklit ediyor.
Gyo: Tokyo Fish Attack
Kaori ve iki arkadaşı Okinawa tatillerinde tuhaf ceset kokusunu fark ettiklerinde, bunun nedeni olarak gördükleri örümcek ayaklı yürüyen metalik balıklar onları hayrete düşürür. Çok geçmeden, katil köpek balık dalgaları şehre saldırır, dünya çapında tahribata neden olur ve bir salgın insanları mutantlara çevirmeye başlar. Kaori, Tokyo’da kalmış erkek arkadaşını kurtarmak için çalışır.
Korku hayranları, filmin garip sonunu ve biyolojik deneylerin korkunç derecede yanlış gitmesi olayları daha da ürkütücü hale getirmesi takdir edebilirler.
Psycho-Pass: The Movie
Gelecekte, insan beyinlerini tarayıp suça yatkın olup olmadıkları anlamaya yarayan Sibyl Sistemi, Japon hukukunun önemli bir parçası haline gelir. Ama sistem, SEAU ile birleştikten sonra, Sibyl’ın barış sözüne rağmen teröristler saldırıya geçerler. Kanıtlar, eski meslektaşı Shinya Kogami’yi gösterince, Müfettiş Akane Tsunemori için olaylar ilginç bir hal almaya başlar.
Merak uyandırıcı dövüş sahneleri ve prodüksiyon kalitesi gizemli film, televizyon dizisi Psycho-Pass hayranları için büyük bir katkı.
Steamboy
Büyükbabasından gizemli bir paket almasının ardından genç araştırmacı Ray Stream’in peşine büyükbabasının araştırmaları çalmaya çalışan gizili bir teşkilat düşer. Tehlikeli bir savaşın içinde olan Ray, O’Hara’ya karşı idealist büyükbabası ya da babası arasında seçim yapması gerekmektedir.
Yönetmen Katsuhiro Otomo (Akira’nın yönetmeni) 19. yüzyıl Avrupa’sında buhar çılgınlığında geçen bir macera yaşatıyor. Merak uyandırıcı ve düşündürücü film aynı zamanda savaş ve bilimselliğe dair masalsı bir hikâye sunuyor.
Resident Evil: Degeneration
Meşhur oyun Resident Evil ile aynı evrende geçen filmde, serinin popüler karakterlerinden Leon S. Kennedy ve Claire Redfield, Harvardville Havaalanında zombi istilasına karşı koyuyorlar. Ama tek problemleri zombiler değil: G-virüsü sayesinde mutant yaratıklarla yüzleşmeli, hem de biyolojik silah satan WilPharma ajanlarını durdurmaları gerekmektedir.
Bu CG animasyon, Resident Evil filmlerine alternatif sunuyor ve serinin sağlam hayranları için göndermelerde bulunuyor.
[box type=”success” align=”” class=”” width=””]
Çeviri: İrem Naz Güvel
Kaynak: Omni.media[/box]