Beyoğlu’nda 97 yıllık Majik Sineması ile komşusu Maksim Gazinosu’nun yıkılıp yerlerine 17 katlı otel yapılmasına dair proje onaylandı.
Türkiye haftalardır Emek Sineması’nın yıkılmasını tartışırken İstanbul 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan sessiz sedasız yeni bir proje daha geçti. 1914 yılında, kentte sinema salonu olarak inşa edilen ilk bina olan Majik ile arkasındaki Maksim Gazinosu yıkılıp birleştirilerek otel ve ticaret merkezi yapılacak.
Proje gerçekleştiğinde tescilli tarihi binadan sadece kovboy filmi dekorlarındaki gibi bir ön yüz kalacak. Majik Sineması ve Maksim Gazinosu arazisi üzerinde metrekarelerce alan üretilecek.
Radikal’in haberine göre; Beyoğlu Belediyesi’nin de onayladığı avan proje 8 katı bodrum, zemin artı 8 normal olmak üzere toplam 17 katlı. Avan projeye göre 2 yıl öncesine kadar Devlet Tiyatroları’nca kullanılan tescilli binanın sadece ön cephe duvarları korunacak. Proje, Koruma Kurulu’ndan ‘restorasyon’ adı altında geçti. Tıpkı Emek Sineması, Beyoğlu Demirören AVM, Beşiktaş’ta 14 katlı otele çevrilen Tütün Deposu projeleri gibi.
Daha önce AVM yapılması gündeme gelmişti
Ofis mobilyaları sektörünün önde gelen ismi ‘Tuna Çelik’ tarafından satın alınan 4 bin 305 metrakarelik araziye yapılacak proje, uzun yıllardır tartışma konusuydu. Daha önce AVM yapılması gündeme gelmişti.
Koruma Kurulu defalarca reddettiği projeyi 21 Temmuz’da onayladı. Beyoğlu Belediyesi de imar planında ‘Sıraselviler Caddesi cephesinde 27.50 metre yükseklik, cami ve Osmanlı sokak cephesinde yükseklik 15.50 metreyi aşmamak kaydıyla’ avan projeyi uygun buldu. Belediye konuyla ilgili bir yanıt vermezken Tuna Çelik’in sahiplerinden Nuri Tuna’dan da herhangi bir karşılık gelmedi.
Mimarlar Odası: Metroyu da riske atar, iptal edilmeli
Mimarlar Odası İstanbul Anakent Şubesi’nin hazırladığı ÇED raporunda, alttan geçen Taksim Metrosu’nu da tehdit ettiği belirtilen projenin iptali istendi.
Raporda Majik Sineması’nın ‘Beyoğlu’ndaki tarihi ve kültürel simgelerden biri’ olduğuna dikkat çekilirken Park Otel, Gökkafes, Saray ve Emek sinemaları gibi örneklerin hızla artmasının geri dönüşü olmayan zararlara neden olduğu da vurgulandı. Raporda şöyle denildi: “Ulusal koruma ilkelerine ve daha evvelce alınmış kurul kararlarına aykırı olarak söz konu alandaki mimari ve kültürel mirasımız hakkındaki kararını sadece ön cephe koruma (restorasyon) projesinin uygunluğu kapsamına indirgeyerek yıkımına; 4305,54 m2’lik parselin tümünün yapılaşmasını öngören 8 bodrum kat, zemin kat ve 8 normal katlı, toplam 448028.83m2’lik çevre ve metro güvenliğini de tehlike altına alacak bir yapı kompleksinin ortaya çıkmasına onay veren kararının da yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Orkestra eşliğinde sessiz film izlenirdi
Majik Sineması 1914’te açıldı. İstanbul’da sinema binası olarak kullanılmak üzere inşa edilmiş ilk yapıydı. Mimarı İtalyan Giulio Mongeri, ilk sahibi ise Sarıcazade Ragıp Paşa’ydı. İlk olarak Majik Sineması adıyla Halil Kâmil tarafından işletildi. O dönemde, küçük bir senfonik orkestra eşliğinde sessiz filmler gösterilmekteydi. Birkaç defa sahibi ve işletmecisi değişen bina, 1944’te Türk Sineması, 1946’da Yeni Taksim Sineması ve 1964’te Venüs Sineması olarak hizmet verdi.
Ardından Devlet Tiyatroları’nca kiralandı. Salon, Şubat 1971’de IV. Murat oyunuyla açıldı. 1975’e kadar tiyatro salonu olarak kullanıldı, sonra yeniden Venüs Sineması oldu. 1979’da kurulan İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun sahne ihtiyacı için 1983-1984 sezonunda yeniden kiralandı. 28 Ekim 1983’te Musahipzade Celal’in İstanbul Efendisi oyunuyla açıldı ve 2009’a kadar da tiyatro sahnesi olarak kullanıldı.
Son düş şatosu da gidiyor
Sinema tarihçisi Burçak Evren: Bu sinema salonu, sinema tarihi açısından çok önemli. İstanbul’un sinema salonu olarak yapılan ilk binası. Türkiye’nin düş şatoları bunlar. Alkazar, Elhamra, Saray, Emek derken son sinema da elden gidiyor. Beyoğlu’nun çehresi değiştiriliyor. Maksim Gazinosu da bugün anladığımız gazino kültüründe değildi. Repertuvarı olan müzik şölenlerinin yapıldığı yerdi. Yıkılacağına restore edilip yeniden sinema olarak açılsa. Dünyada 1500-2 bin kişilik salonlar yeniden hayata geçiriliyor. AVM sinemalarından kurtuluş aranıyor. Biz yıkıyoruz.
Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay: Türkiye’de inşa edilen ilk sinema salonu. Burada ‘Vurun Kahpeye’ filmi için uzun kuyruklar oluştuğunu biliyoruz. Şehrin belleği bu yapılar. Maksim de öyle. Gazino geçmişimizin izleri var o yapıda. Gazino kültürünün en büyük mimarisi. Restore edip gazino müzesi yapılsaydı. Tarihi yapılarımızı daha sonra çok arayacağız. Kültürel hayatımıza etki eden iki önemli yapı, ikisini de kaybetmek çok acı.
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]
Majik Sinemasının Tarihçesi
Bina, İstanbul’da doğrudan sinema binası olarak kullanılmak üzere inşa edilmiş ilk yapıdır. 1914 yılında inşa edilen binanın mimarı Giulio Mongeri, ilk sahibi Sarıcazade Ragıp Paşa’dır.
Bina, ilk olarak Majik Sineması adıyla Halil Kâmil tarafından işletildi. O dönemde salonda, küçük bir senfonik orkestra eşliğinde sessiz filmler gösterilmekteydi.
Birkaç defa sahibi ve işletmecisi değişen binanın ismi, 1944’te Türk Sineması, 1946’da Yeni Taksim Sineması ve 1964’te Venüs Sineması olarak değiştirildi. 1970 yılında İstanbul Kültür Sarayı’nın (daha sonra Atatürk Kültür Merkezi) yanarak kullanılmaz hale gelmesi sonrasında, Venüs Sineması Devlet Tiyatroları tarafından kiralanarak tiyatro salonuna çevrildi. Salon, Şubat 1971’de IV. Murat oyunuyla açıldı.
1975 yılına kadar tiyatro salonu olarak kullanılan bina daha sonra yeniden Venüs Sineması olarak işletilmeye başladı. Ancak 1980 yılında Dostlar Tiyatrosu tarafından Kafkas Tebeşir Dairesi isimli oyun burada sergilendi. 1979 yılında kurulan İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun sahne ihtiyacının karşılanması amacıyla bina, 1983-1984 sezonunda yeniden kiralandı. Bina, 28 Ekim 1983’te Musahipzade Celal’in İstanbul Efendisi oyunuyla açıldı ve 2006-2007 sezonunun sonuna kadar tiyatro sahnesi olarak kullanıldı.[/box]
1914’te İtalyan Mimar Mongeri tarafından yapılan binayla ilgili yeni projeye izin veren İstanbul 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı savundu: ‘Bina çürük, AVM de olsa, otel de olsa içine sahne yapılacak. Metroya zarar verme durumu Büyükşehir Belediyesince yeniden incelenecek.’ 8 katı bodrum, 17 katlı projeyi onaylayan Kurul Başkanı Prof. Dr. Mete Tapan soruları cevapladı:
Bu nasıl koruma?
Bizden evvelki 1 No’lu Koruma Kurulu şöyle bir karar almış “Yalnız binanın cephesi korunur” demiş. Biz de “Bu cepheyle olmaz” dedik. Bina sanki yıkılmayacakmış gibi rölevesini, restüsyonunu çıkardık. Burası sinemadır esas olarak, sonradan tiyatroya çevrilmiştir. Ve buradaki bu salonu aynı yerinde muhafaza ettirdik.
Avan projesi elimde. Tamamen yıkılıyor bina…
Aldığımız karar çok açık ve net. Bu tiyatro aynen korunacaktır.
Kurul kararı önümde hocam, sadece ön cephe korunacak diyor.Ama uygulama projesi öyle değil. Ön taraftaki orijinal kısım kalıyor.
Otel arkadan mı başlayacak?
Tabii. Bina içindeki tiyatroyu da koruyoruz.
Maksim de tarihi eser değil mi?
Orada hiçbir şey yok! Ne çatısı ne duvarı sağlam. Asıl Maksim’in olduğu yer tiyatronun olduğu yer, korunacak olan o.
ÇED raporu da sadece dış duvarlar korunacak diyor, avan projede ticaret alanı içinde bir tiyatro sahnesi yapılmış.Bina yıkıldıktan sonra ne anlamı var ki?
Çok açık söyleyim alınmış karar var yalnız duvar korunacaktır. Tüm derdim cephenin aynen yıkılmadan kalmasıdır. Artı bulunduğu yerde bir tiyatronun yapılmasıdır.
Demirören AVM, Beşiktaş Tütün deposu örneklerini biliyoruz…
Saray Sineması’ndakinin kurulumuzla alakası yok. Emek de Yenileme Kurulu’nun marifeti o. Yenileme olayında Demirören’de asıl mesele orada yapılan binaların tevhidi dahi yapılmamış. AVM yapmak yanlış.
Yanlışı düzeltmek için yanlışa devam etmek doğru mu?
Bir binanın yalnız cephesinin kalması demek, tiyatro dekoru gibi olur. Eski binanın da var olan fonksiyonu ya aynı olmalı ya da benzer olmalı. Her şey yanlış. Biz yanlışın üzerine nasıl daha az yanlış yaparız diye bakıyoruz.
Öncelikle web sitenizde böyle faydalı bilgiler paylaştığınız için teşekkür ederim.
Böyle tarihi binaların yıkılması çok yazık…